Bütün hayatımızı adamların potansiyeline göre mi belirleyeceğiz? "Gece dışarı çıkma, erkekler kaçırır", O eteği giyme, erkekler bakar", "O işte çalışma hepsi erkek". Ve bu çok normal bir şeymiş gibi kabulleniyoruz.
Bu ülkenin kadınları babadan korksun, kocadan korksun, komşudan korksun, beraber çalıştığı adamdan korksun, dolmuşta yalnız kalınca şoför tecavüz edecek diye korksun...
Hayır, işin kötüsü bu kadar baskının sonrasında erkeklerin yavşak yavşak "ehehe Türk kızları çok kezban abi hemen evlenmek istiyorlar" diyorlar.
"Ben senin annen değilim. Sadece seni doğuran kadınım. 0 de çok şanssız bir kadınım. Çünkü bazı kadınlar tecavüze uğradıktan sonra öldürülecek kadar şanslıydı. Ne yazık ki ben o şanslı kadınlardan olamadım. Çünkü ölemedim"