Bazı kitaplarda yazılıdır. Şânı yüce olan Allah buyurur:
— Benden başka yardımcısı olmayan kişiye zulmedene öfkem çok şiddetlidir.
Allah rahmet eylesin, Ebû Süleyman Dârânî şöyle der:
— Allah korkusu bulunmayan her kalb haraptır..
Şânı yüce olan Allah buyurdu ki:
— Hüsranda olanlardan başkası Allah’ın azâbından emin olamaz. (Ârâf Sûresi, âyet; 99).
Nasılki meselâ Ayasofya kubbesindeki taşlar, eğer mimarının emrine ve san'atına tâbi' olmazlarsa; herbir taşı, Mimar Sinan gibi dülgerlik san'atında bir mehareti ve sair taşlara hem mahkûm, hem hâkim olmak, yani "Geliniz, düşmemek, sukut etmemek için başbaşa vereceğiz." diye bir hüküm sahibi olması lâzımdır. Öyle de: Binler defa Ayasofya kubbesinden daha san'atlı, daha hayretli ve hikmetli olan masnuattaki zerreler, kâinat ustasının emrine tâbi' olmazlarsa; herbirine Sâni'-i Kâinat'ın evsafı kadar evsaf-ı kemal verilmesi lâzım gelir.
30 Teşrini Sani 336
Trakya Türktür ve Trakya Türkleri ancak Türk bayrağı altında Mesut olabilirler. Trakya'nın her ne şekilde olursa olsun Türk vatanından ayrılabileceğini kabul etmenin bugün Türklüğe karşı bir irtikap edilmiş azim bir günah olacağını zannediyoruz.
Sayfa 97
Şânı yüce olan Allah buyurur:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اذْكُرُوا اللَّهَ ذِكْرًا كَثِيرًا
- Ey îmân edenler, Allahı çok zikredin. (Ahzáp Sûresi, âyet: 41).
Her ne ki Biz değiliz, yık devir, onu! At, sonra da paramparça et! Kırıp parçaladıktan sonra da yak onu! Bütün bir gün boyu topla küllerini! Ardından o külleri saç savur ki Şanı Yüce'nin rüzgârı onu dağıtsın da geriye iz bile bırakmasın!
Böyle yaptığın zaman, arzulayıp aradığın şeylerin hepsinin o küllerden ortaya çıktığını görürsün.
Bak ki, şekil verenlerin en güzeli olan Allah'ın şanı ne kadar yücedir!
Yine, şânı yüce olan Allah buyurdu:
— Kullarımdan (hakkıyle) ŞÜKÜR EDEN azdır.
(Sebe’ Sûresi, âyet: 13).
Zenginliğiyle parıltılı bir halk üzerinde hükümdar olmadım. İçerde aç, dışarda çıplak, zayıf ve sefil bir halka hükümdar oldum. Küçük kardeşim, Kül-Tegin'le konuştuk. Babamızın ve amcamızın kazanmış oldukları halkın adı sanı yok olmasın diye, Türk halkı için gece uyumadım, gündüz oturmadım.
Evet bilmüşahede o Sani-i Hakîm ve Mûcid-i Rahîm, senin küçücük bir hüceyreciğinin nida-yı hacetine lebbeyk ile cevap verip meded ettiği halde; acaba böyle herşeye Semî' ve Basîr olan o Sani-i hakim ve Mûcid-i Kerim, nasıl senin büyük ve küllî dualarına icabet ve meded etmesin?!. İşte, ey bütün o hüceyrelerden terekküb eden ve ‘Ene' ile muabber hüceyre-i kübra! “Ya İlahî! Ya Rabbî! Ya Hâlıkî! Ya Musavvirî! Ya Malikî! Ya Seyyidî! Ya Mevlâye! Mülk senindir, hamd senin… Senin vedian ve emanetin ve bütün müştemilâtıyla memlûkün olan şu cisimde ben bir misafirim.” de.
Mesnevî-i Nurîye(Bd.)
