Evet bilmüşahede o Sani-i Hakîm ve Mûcid-i Rahîm, senin küçücük bir hüceyreciğinin nida-yı hacetine lebbeyk ile cevap verip meded ettiği halde; acaba böyle herşeye Semî' ve Basîr olan o Sani-i hakim ve Mûcid-i Kerim, nasıl senin büyük ve küllî dualarına icabet ve meded etmesin?!. İşte, ey bütün o hüceyrelerden terekküb eden ve ‘Ene' ile muabber hüceyre-i kübra! “Ya İlahî! Ya Rabbî! Ya Hâlıkî! Ya Musavvirî! Ya Malikî! Ya Seyyidî! Ya Mevlâye! Mülk senindir, hamd senin… Senin vedian ve emanetin ve bütün müştemilâtıyla memlûkün olan şu cisimde ben bir misafirim.” de. Mesnevî-i Nurîye(Bd.)
Çocukken aşkı düşledim, gençken şanı düşledim, büyüdüm ve mezarı düşlüyorum - aşkı tüketenlerin son aşkını.
Reklam
Beytullah, Kâbe-i Halili'dir (Hz. İbrahim'in inşa ettiğidir). Kâbe-i Celil (Allah'ın inşa ettiği kalp) ise Allah'ın nazar ettiği kalptir (insan kalbidir). Dikkat edin, o kalpler kırılmasın.
İnsanlara hizmet ve iyilik etmek isteyen kimse, önce kendi nefsini ıslah etsin. Nefsini ıslah etmeyen kimse, insanlara gerçek faydayı veremez.
Yaratıcı aydaki güzelliğin kendisi ile irtibatlandırılmasını ister ve bekler. ... Aya bakan bir insan "Alemlerin Rabbi olan Allah'ın şanı ne yücedir!" şeklinde bir sonuca ulaşabildiğinde, Ay onun için bir şifa vesilesi olur. Yoksa, aya bakan kimse ancak acı, hüzün, yalnızlık, karanlık, korku ve boşluk hisseder. Ay ancak Rabbi için vardır. Yoksa anlamsız ve kayıptır. Her varlık gibi. Onu anmadığımız, onun şanını yüceltmediğimiz her an bir kayıptır aslında.
(Bir kadının en büyük şanı hakkında konuşulmamasıdır, demişti, hakkında sürekli konuşulan bir adam olan Pericles)
Sayfa 56 - Can yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
“..kitab-ı kâinatta mücessem olarak yazılan herbir kelime, kendi mikdarınca kendini gösterirse de pek çok cihetlerden münferiden ve müçtemian Sâni'ini gösterir, esmasını izhar eder. Ve kendi evsafıyla, eşkâliyle, nakışlarıyla âdeta Sâni'ini medih için yazılmış bir kasidedir.”
Sayfa 14 - Envar neşriyatKitabı okuyor
Öyle ise onların Sanii, semi' ve basir bir Sani-i Zîşuur'dur. Ne sen sahibsin ve ne de kör ve sağır sebeblerin… Madem öyledir, malikiyet davasından ve mehasine masdariyet tevehhümünden teberri etmen lâzımdır. Hem sana senden ancak noksan ve kusur olduğunu itiraf etmen gerektir. Mesnevî-i Nurîye(Bd.)
“Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa’ya yürütenin şanı pek yücedir. Şüphesiz o duyandır görendir.” (İsrâ, 17/1) İşgalciler ne kadar uğraşsalar da bu kutsal şehrin İslâmi kimliğini ortadan kaldıramayacaklardır. Ancak bütün dünya Müslümanlarının Kudüs’e yönelik sinsi oyunlar karşısında oldukça dikkatli ve duyarlı olmaları gerekir. Kudüs sadece Filistinlilerin değil bütün dünya Müslümanlarının ortak bir varlığıdır.
Karacaoğlan da öyle demiyor muydu, adı sanı bilinmedik ellere gitmeyince gönül yardan ayrılmaz…
Sayfa 454 - Yapı Kredi Yayınları 41.BaskıKitabı okuyor
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.