...Bugün sadaka verdiğim bir dilenci kadın, niçin bu kadar üzüntülüsün diye sordu bana. Gerçekten de üzüntülü bir görünüşüm olduğundan kuşkum yok. Sanırım, yalnız oluşumdan ileri geliyor bu. Bütün iyiliğim ve kötülüğümle yalnız oluşumdan. Bir el uzatanım yok. Bana yaklaşanı ben istemiyorum; istediğimse... Yanımdan geçip gidiyor.
Josan’ın donuk bakışları yola odaklanmıştı. Başını salladı. “Sanırım kimin ne yapıp yapamayacağını hiçbir zaman tam olarak bilme şansımız yok.”
Reklam
seviyormuş gibi, sevmiyormuş gibi ikilemi :)))
'Akşam yemeği için yiyecek birşey yok,' dedi çabucak. İşte her zamanki Hilda. Eve girer girmez moralini bozacak bir laf eder mutlaka. 'Gelmeni beklemiyordum. Peynir ekmekle idare edeceksin -ama sanırım peynirimiz de kalmadı.'
Sayfa 235Kitabı okudu
Çok acıyan bir yerin var mı?” “Yok sanırım,” dedim. “Yalnızca ruhun biraz acıyor, değil mi?” “Belki birazcık.” “Bırak kaybolup gitsin Trond,” dedi. “Hiç dokunma. Hiçbir yerde işine yaramaz zaten.”
Sayfa 190 - MetisKitabı okudu
"Şimdi anlıyorum," dedi. "Kaldır onu! Üzgünüm: Bu yükü yüklendiğin için üzgünüm: Her şey için üzgünüm. Maceraların bir sonu yok mudur hiç? Sanırım yok. Her zaman bir başkasının öyküyü sürdürmesi gerekiyor."
Sayfa 297Kitabı okudu
Ha şunu bileydin
Sanırım, mutlak adalete dair eski metefizik inançlarımıza rağmen evrende adalet yok.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.