Dünya nimetleriyle meşgul oldukça Allah’ı unuturuz, Allah’ı unuttukça dünyayla daha çok meşgul oluruz. Bu iki husus birbirinin hem sebebi hem neticesidir fakat işin başlangıç noktası sanırım bu dünyaya ne için gönderildiğimizi unutuşumuzdur.
“Ama biliyorsunuz, azizlerden çok yenilmişlere karşı bir dayanışma duygusu içindeyim. Sanırım yiğitlik ve azizliğe karşı eğilimim yok. Beni ilgilendiren, bir insan olmak.”
Sayfa 252Kitabı okudu
Reklam
"Saçma sapan konuşmaya hiç niyetim yok." "Saçma sapan konuşsanız bile bunu öyle ciddi, öyle ağırbaşlı yaparsınız ki ben de yanılır, sizin çok akıllıca laflar ettiğinizi sanırım."
Sayfa 197Kitabı okudu
Sanırım yiğitlik ve azizliğe karşı eğilimim yok. Beni ilgilendiren, bir insan olmak.
Sayfa 252 - Rieux
...Ancak bir anlamda, temelden ve insanın yakınlarından (insanın yakını da yok ya)... Belki kendisine yakın sokaklardan kopuşunun tadını, yani acısını burada derinliğine yaşayacağım, yaşıyorum. Hemen hemen hiçbir ülkede böylesi duygulara düşmemiştim. Bunun da bir yaranı olacak sanırım. KOPUKLUK. YAŞAMDAN, İNSANLARDAN, GEÇMİŞTEN KOPUKLUK. Gelecekle de hiçbir ilgisizlik. Nerede olacağımı, hangi kentte oturacağımı, nereye gideceğimi hiç bilmiyorum. Şimdi burada durgunluktayım.
Bu köye gelmeden önce bu insanların ne korkuları olduğunu pek bilmiyordum. Geldikten sonra bu temiz, eli açık ve zavallı insanların neden korktuklarını anladım. Bu insanlar çok korkuyor. Yok olacaklarına inanıyorlar, düzenlerinin altüst olacağını, yok oluşun eşiğinde olduklarını düşünüyorlar. Elbette kendilerine göre düşmanlıkları, çekemezlikleri var, ama yabancılardan farklı olduklarını biliyorlar. Sebepsiz yere mi dağ eteklerinde, vadilerde yaşadıklarını sanıyorsun?.. Evet, yalçın yerlere sığınmışlar. Neden? Yabancılardan korunmak istiyorlar da ondan. Yabancıların yabancı olduklarını biliyorlar. Yabancı demek zorbalık, talan, geleneklerin bozulması ve ailelerin parçalanması demek. Sanırım bu yüzden zaman mefhumunu ortadan kaldırmak istiyorlar. "Zamansız" yaşamak istiyorlar. Zamanın akışına kulak asmıyorlar ve diyebilirim ki, bir boşluk içinde yaşıyorlar. Bu insanlar unutulmuş, yalnız bırakılmış ve dış dünyaya kapalı kalmışlar. Boşlukla maksadım şu; dünyadaki değişimden haberleri yok. Dünyanın nereye doğru gittiğini bilmiyorlar. Ah, şimdi daha çok aralarında olmayı isterdim, dünya ve tecrübelerinden daha çok faydalanmayı isterdim, onlara destek olmayı isterdim!..
Sayfa 96 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.