Bir insanı tanımak istediğimizde, onun hayat hikayesi, en derin, gerçek hikayesi nedir diye sorarız. Çünkü her birimiz bir biyografiden, bir hikayeden ibaretiz.
Ancak, ülkenin "laiklik devrimini" yapması, bireylerin "çağdaş değerleri" sahiplenmesi anlamına gelmiyor. Devletin "modern anlamdaki yapılandırıldığını söylemek, toplumdaki insanların"birey" haline gelmesini sağlamıyor. Devlet örgütlenmesi modernleşiyor ama bu çağdaş bireylerin doğmasına, toplumun bu anlamda çağdaşlaşmasına yetmiyor. Hilmi Yavuz bunu şöyle açıklıyor: "Fesin yerini şapka almasının, kafanın içini değiştirmeye yetmemesi bundandır."