Hayal

Hayal
@sapyoseksuel34
158 reader point
Joined on August 2021
Şu anda okuduğu kitap
Asil insanların en neşeli zamanlarında bile bir hüzün vardır, daha düşük ruhlar ise en sefil zamanında bile neşelidir.
Reklam
Harese nedir, bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur evladım: Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kan dikenle karışınca bu tat devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir. Demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Ortadoğu’nun âdeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur.
Şu küçücük dünyada herkes incitilmiş, isimsiz, herkes yanlış yerde. Fernando Pessoa

Reader Follow Recommendations

See All
Hayal
@sapyoseksuel34·Started reading a book
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli
8.3/10 · 99.7k reads
348 syf.
·
Not rated
·
Read in 17 days
Seyir
SeyirPiraye
7.7/10 · 9.7k reads
Reklam
Her nasip vaktine esirmiş.
Bu yaşamda boşuna olmuş hiçbir şey yok. Her şey seni sana göstermek için. Senin yansıman olarak o an kimsin, onu göstermek için geliyor.
Her şey geçici bu âlemde. Acı da, hüzün de ve bunlar gibi istemediğimiz her duygu da. İçinden geçebilirsek, onu getiren anlarla birlikte geçip gidiyor, er ya da geç. Ama direnirsek acı ve ıstıraba, hüzün koyu bir karanlığa dönüşerek yapışıyor varoluşumuza. Bu nedenle cesaretle kendimizi açmak gerekiyor yaşamın her an getirdiği farklı deneyimlerde oluşan duygulara.
Herkes kendi katındakiler ile deneyim olasılıklarını yaşayabiliyor ve siz bazı kişilerle ne olduğunu bile fark etmeden uzaklaşıyorsunuz. Bir acı olmuyor, hüzün olmuyor, sadece kendiliğinden eskiden olan ilişki olmuyor. Yaşam herkes için devam ediyor ama kendi katında, kendi olasılıklarıyla. Bütün yaşam farkını, huzurunu, neşeni, tatminini yaratan da bu işte: Hangi kattasın? Bilinç seviyen ne? Bütün yaşam buna göre gelişiyor. Çakma kimliğinin kabuklarını kırıp özgürleştikçe, gerçeğinden yol aldıkça, daha üst katlara çıkıyorsun ve her katta güneş daha da parlıyor daha da coşkulu oluyor yaşam, tüm dileklerin önüne daha da kolaylıkla seriliyor. Bilinç seviyen seni ne kadar üst katlara çıkartırsa, oluşunu o kadar sorumlulukla kucaklıyorsun, o kadar gerçekten ve gerçekte yaşıyorsun.
“Önce kendine âşık olacaksın,” diyor Ma. “Bu da ancak kendini gerçekleştirebilmekle mümkün. Gerçeğini dünyaya sunabilmekle. Kendine âşık olacaksın ki, nasıl bir değeri ortaya koyduğunu bilecek ve o değeri ona vereni seçebileceksin. Seni sen gibi sevenle birleşecek, ona benzersiz seni sunacaksın. İşte böyle kendini olduğu gibi tümüyle kabul edip sevebildiğinde, karşındakinin de olmasına izin vereceksin. kendini gerçekleştirmesine. Nasıl olmak isterse. Aşk ancak böyle yaşanabilir. Bundan gayrısı ancak eksiklik, ihtiyaç ve yoksunluk dolu bir trajedi olabilir canım.”
Reklam
“İyiyim canım, artık hep iyiyim çok şükür, uyandım. Ama ben de tam on yedi sene ağır bir uykuda, bir cehennemde yaşadım. Bir olanı, darağacımın ipi yaptım, her gün yeniden boğdum kendimi. Hem de ölemeden her seferinde, tekrar tekrar boğmak ama ölememek...”
İnsan neye inanıyorsa o doğrultuda davranır, bunun kaçarı yok ki, biliyordum artık,insan her şeyi yapabilir yeter ki inansın, insan inançlarının elinde piyon olmuş bir zavallıdır...
Herkes kendi cehennemini kendi yaratır.
Nasıl da farkında olmadan yiyoruz golleri, nasıl da pisi pisine kayıp gidiyor yaşam.
Meseleleri mesele etmezsen, mesele kalmaz.
1,088 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.