Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Erê erê
Çevê teda soz-îmane, min qirar û şerte, Te sîng çayîr û çîmane, minra war û erde. Muhbeta te min bihare, sufet teva şerqe, Çi xema min hewa sare, zivistana serte...
Daima en iyisini uman yaşlanır, daima en kötüye hazırlanan erken yaşlanır; ama inanan ebedi gençliğini korur. O zaman bütün övgüler bu öyküye gelsin . Sare yıllar içinde yıpranmış olsada annelik zevkini arzulayacak kadar gençti. İbrahim saçları ağarmış olsa da baba olmayı isteyecek kadar gençti.
Reklam
Zara, Sara, Sare... İşte Abum Rabum'un evrensel mesajı; Musevi, Hristiyan ve Müslüman geleneğin ortak ismi.. Tıpkı Hanif akidesinin dosdoğru olması prensibi gibi.. Telaffuzda değişik ama özünde aynı..
Sayfa 477Kitabı okudu
Denildiğine göre Hz. Havva'dan sonra Hz. Sâre'nin zamanına kadar ondan daha güzel bir kadın gelmemişti.
Anadolu'da Selçuklularla gelişen ve orijinal bir üslup yaratan ahşap işçiliği, Beylikler devrinde de aynı geleneği sürdürmüş, büyük ustalıkla işlenmiş bir çok eser verilmiştir. Bugüne kalan malzeme özellikle cami ve mescitlere ait minberler, rahleler, korkuluklar, pencere ve kapı kanatları, sütun başlıkları, kirişler, konsollardır. Özellikle ceviz, elma, armut, sedir, abanoz ve gül ağa­ cından yapılan ve büyük zevkle işlenen ahşap malzemede çeşitli teknikler uygulanmıştır. Minberler Selçuklu camilerinin içinde yapılara değer kazandıran eserler ola­rak ilgi çeker. Bazıları ise bütün olarak veya parçalar halinde müzelerimizde saklanmaktadır. Aksaray Ulu, Konya Alaeddin, Ankara Alaeddin, Harput Sare Hatun, Kayseri Huand Hatun, Divriği Ulu, Ankara Arslanhane, Ankara Ahi Elvan, Sivrihisar Ulu, Ayaş Ulu, Beyşehir Eşrefoğlu Camii minberleri dev­ rinin üstün ahşap işçiliğine örnektir. Çorum Ulu, Birgi Ulu, Niğde Sungurbey, Manisa ve Bursa Ulu Camii minberleri Beylikler devrinde Selçuklu geleneğini daha da ince bir üslup ve işçilikle sürdüren örnekler olarak dikkati çeker. Ahşap eserleri ile önemli bir koleksiyon sunan Ankara Etnografya Müzesi'n­de sergilenen Siirt Ulu, Malatya Ulu, Ankara Kızılbey (parçalar halinde) Ca­mii minberleri de yukarıdaki örneklere katılabilir.
Sayfa 137
Tevrat'ın Tekvin bölümü on ikiden fazla yerde İsmail'in İbrahim'in oğlu olduğunu zikretmesine rağmen İsrailliler, İsmail'in, bir cariye olan Hacer'in, İshak'ın da hür bir kadın olan Sare'nin oğlu olduğunu söylerler. Öyle olsa da her ikisi de İbrahim'in oğulları değiller miydi? İkisi de Allah tarafından gönderilen birer Nebi ve Resul değiller miydi? Acaba çocuklar annelerinden dolayı babalarının mirasından mahrum bırakılırlar mı? (Evet İsraillilerin çaldıklarına kılıf uydururken ortaya attıkları anlamsız lakırdılarını görüyoruz.Neymiş efendim İsmail aleyhisselam cariye bir kadından dünyaya gelmiş de falan filan.)
Reklam
İbrahim (a.s) 175 yaşında vefat etti. Hem de Filistin'den bir karış toprağa sahip olmadan... Zevcesi Sare vefat ettiği vakit onu defnetmesi için Filistinlilerden bir mezar istemesi bunun en büyük kanıtıdır. İshak (a.s) 60 yaşına geldiğinde oğlu Yakub doğmuştur. Tıpkı İbrahim gibi İshak da 180 yaşında vefat ettiğinde geride mülk olarak Filistin topraklarından herhangi bir şey bırakmamıştır.
İstanbul'un fethinde, Türklere karşı Bizans'ın durumu
Aslan olursa bir kişi bir şare neylesin? (Bir kişi aslan da olsa bir kaleye karşı ne yapabilir?)
Sayfa 51 - Tercüman YayınlarıKitabı okudu
Dostça yaklaşan Arap Yahudi­ler(Medine), ona ilk kez İsmail'in hikayesini anlattılar ve kendilerin­den bazı yerel efsaneleri de eklediler.Hz. Muhammed, şim­di Yaratılış kitabında İbrahim'in cariyesi Hacer'den İsmail adında bir oğlu olduğunu öğreniyordu. Ama Sare, İshak'ı doğurduğunda, Hacer ve İsmail'i kıskanarak İbrahim'den onlardan kurtulmasını istemişti. İbrahim oğlunu kaybetmek­ten dolayı üzgündü ama Allah, İsmail' in de büyük bir ulusun babası olacağına dair ona söz verdi. İbrahim, üzgün bir şe­kilde Hacer ve oğlunu doğanın kucağına bıraktı; İsmail vah­şi bir adam olarak büyüdü ve büyük bir savaşçı oldu. Arap Yahudiler, İsmail'in Arapların atası olduğuna inanıyorlardı ve söylendiğine göre, İbrahim, Hacer ve oğlunu Mekke vadi­sine getirip bırakmış, onlarla Allah ilgilenmişti. Daha sonra İbrahim, İsmail 'i Mekke'de ziyaret etmişti ve birlikte Ara­bistan'daki ilk Allah'ın evi olan Kabe'yi inşa etmişlerdi. Do­layısıyla Araplar da tıpkı Yahudiler gibi İbrahim'in soyundan geliyordu.
Sayfa 247 - Koridor Yayıncılık.
Nübüvvet silsilesi İbrahim (Aleyhisselam)'in iki evladından (İshak ve İsmail (Aleynimeselam'dan)) geldi. İbrahim (Aleyhisselam)'ın hanımı Sare annemizden olan oğlu İshak (Aleyhisselam)'dan, Beni israilin bütün Peygamberleri gelmiştir. Sadece Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), İbrahim (Aleyhisselam)'ın diğer hanımı Hacer annemizden olan oğlu İsmail (Aleyhisselam)'dan gelmiştir.
Sayfa 61
480 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.