Cumhuriyet'imizin 100. Yılı...
📍Bizler Osman'ın, Orhan'ın, I. Murad'ın, Yıldırım Bayezid'in, II. Murad'ın, Fatih'in, Yavuz'un, Kanuni'nin torunlarıyız ama bu padişahlarımızın torunları devleti ileriye taşıyamamıştı. 📍1915 yılında Çanakkale denizden işgal altına alınmış ancak emperyalist ülkeler, Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal
BULUT Bulut susaya varınca Fincan gibi gözleri Köpüklü ağzı Havada kuyruğu Örülmüş yelesiyle tel tel Nasip burası deyip durdu
Sayfa 155 - Karga İle Tilki - Birinci Basım: Aralık 1954, İstanbul, Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Atatürk, trenle Ankara'ya döndüğünde, şehirdeki tek otomobil olan sarı renk, Ford marka arabasına binip Çankaya'ya giderken karşıdan bir fayton geldiğini görür. İçinde Hamdullah Suphi Tanrıöver, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Meclis Başkanı Sekreteri Ruşen Eşref Ünaydın vardır. Paşa'yı karşılamak için gelmişlerdir ve yolda karşılaşırlar. Paşa'nın arabasını görünce faytonlarından fırlarlar, Atatürk'e sarılırlar: "Paşam 400 senedir ilk defa meydan muharebesi kazanıyoruz, var olun!" Sonra Mustafa Kemal, Ruşen Eşref'in sözünü keser, "Ruşen boş ver bunları. Bu muharebe bana üç şey öğretti, üç yeni keşif yaptım, bunları da bu deftere yazdım" diyerek kırmızı deri kaplı bir defteri gösterir. "Yaptığım keşif benden sonra askeri okullarda öğretilecek" der. Bu keşiflerden ikisi şu şekildedir: 1- Meydan muharebelerinde hattı müdafaa etmek doğru değildir. Sathı müdafaa edeceksin, bunun için de her birliğe, bize bugüne kadar öğretilen teorinin aksine, daha fazla hürriyet vereceksin. Ne kadar çekileceklerine birlik komutanları kendileri karar verecekler. 2- Bu savaşta bir sürü insan kaybettik, karşı taraf da… Başarımızı eğer ekonomik bir zafer takip etmezse bu yapılan, yıkımdan başka bir şey değildir. Ne yapacağız bundan sonra, ona bakmalıyız. Ruşen Eşref Mustafa Kemal'in söylediği üçüncü keşfi hatırlayamaz. Vefatının ardından da sözü edilen bu kırmızı kaplı defter bulunamamıştır.
Yani Mustafa Kemal cesaretini akılla dengelemeyi bilen nadir insanlardan biridir
Mustafa Kemal uzaklara bakarak sigarasını içiyordu. Yüzünü birden ona doğru çevirdi ve gelenin evin hanımı olduğunu anladı. Nezaketle ayağa kalktı karşılamak için merdivenlerden aşağı inmeye başladı.Latife'yi selamlamak için kalpağını çıkartınca Eylül güneşi sarı saçları mavi gözlerinin üzerine düştü. Latife kendisine uzanmış eli fark etti." Hoş geldiniz paşam öpeyim" diye sarıldı. Mustafa Kemal, "Siz de evinize hoş geldiniz Küçük Hanım dedi. "Ben sizin elinizi öpeyim".
Bir gün Necip Ali, Mustafa Kemal'e; "Efendim, Münir Hayri namaz kılar" dedi. En yakın dostlarım,beni bu şekilde takdim ettiğini gören beni sevmeyenler, şimdi kovulacağımı zannederek gülüştüler. Atatürk'le aramızda şu konuşma geçti: "-Sahi mi ?" "-Evet, Paşam" "-Niçin namaz kılıyorsun ?" "-Namaz kılınca içimde bir sukun ve huzur hissederim." Atatürk, demin günlere döndü. "-Batmak üzere bulunan bir gemide bulunsanız, derhal, yetiş Gazi demezsiniz. Allah dersiniz. Bundan tabii ne olabilir?" Sonra bana döndü: "-Dünyadaki işlerine zarar getirmemek şartıyla namazını kıl, ama heykel de yap, resim de..."
Sayfa 205Kitabı okudu
Reklam
İnsan yaşlandıktan sonra şehirlerın gürültülü hayatından kesinlikle uzaklaşmalı böyle sessiz ve ağaçlıklı bır yere çekilmelidir.
"Faziletine ve yüksek kadınlığına inandiğım anam ve kiz kardeşim inkılâp işlerinde bana inanmişlar ve hizmet etmişlerdir" diyerek Zübeyde Hanım'a olan bağlılığını ifade eden Mustafa Kemal Paşa, annesini çok severdi. Annesinin sevdiği bir şarkıyı duyduğu zaman gözleri yaşarırdı. Her sabah uyandığında temizliğini yapar, giyindikten sonra ziyaret için annesine haber gönderir, izin isterdi. Zübeyde Hanım da aynı şekilde hazırlığını yaptıktan sonra oğlunu kabul ederdi. Bu görüşmelerde Mustafa Kemal Paşa, annesinin elini öper, onun hayır duasını alırdı. Bir süre annesi ile kalıp sohbet ederlerdi. Zübeyde Hanım oğluna "Mustafam, "Sarı Mustafam" diye hitap eder; çoğu zaman bunu az bulur, "Paşam" veya "Sarı Paşam" diye hitap eder veya anlardı.
399 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Geldik Sinan Meydan’ın elimizdeki son kitabına. Aslında hepsi birbirine yakın, birbirini anlatan ve açıklayan kitaplar olarak göze çarpıyor bunu inkâr etmeyelim. Üzerine eğildiği konularda vermek istediğini ısrarla ve kaynaklara dayanarak açıklayan, başta hurafeler olmak üzere pek çok yalana son derece karşı çıkan ve inatla dik duran, duruşunu
Yüzyılın Kitabı - Yüzyılın Lideri
Yüzyılın Kitabı - Yüzyılın LideriSinan Meydan · İnkılap Kitabevi · 2018878 okunma
464 syf.
6/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Sinan Meydan’ın beni çok şaşırtan romanıdır bu kitap. En başından söyleyeyim ki düşüncelerim çok olumsuz. Çünkü kitap anlatmak istedikleri dışına çıkıyor. Nasıl? Mustafa Kemal Atatürk’ü anlatacaksanız şaşalı bir anlatıma gerek yoktur. İnsanları yücelten aslında onların sadelikleridir. Şatafatlı, gösterişli, renkli insanlar belirli dönemin insanı
Sarı Paşam
Sarı PaşamSinan Meydan · İnkılâp Kitabevi · 2010248 okunma
249 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.