Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sarı sıcak yüzlerimiz var, sarı sıcak alnımız, sarı sıcak yanaklarımız ve sokak lambasından bize doğru uzayan sarı sıcak kelimeler. Birkaçını yakalayıp içini oyuyoruz. Sonra yeni anlamlar, düşler dolduruyoruz içine. Eskisiyle hiç ilgisi olmayan yeni kelimeler üretiyoruz böylece. Yalnız bizim bildiğimiz. Dünya üzerinde yalnız iki kişinin konuşup anladığı bir dilden daha korunaklı sığınak yoktur çünkü. Az kalsın ayrıldığımızda dilsiz kalacağımızı yazacaktım. Buna hayıflanacaktım. Ama biliyoruz, ayrılırken sözlüğümüzdeki tüm kelimeleri sırayla öpüp tekrar atacağız denize ve böylece ifadenin suyunda, bizim de öptüğümüz kelimeler yüzüyor olacak. Doğan Güneş Bizi Yakar Alper Cidan Sis dergi Ocak 24
Kalemler
Yerler, evler, insanlar vardır. Şöyle bir bakarsan mutlulukla dolarsın.
Sayfa 140 - Yapı krediKitabı okuyor
Reklam
Memed: "Şu belimi büken umutsuzluktur," dedi.
Sayfa 80 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Yaz
Adana sıcağında güneşin altında kan ter içindeyim. Üzerimde annemin naylon leğende (deşt) elleriyle yıkadığı ardından güneşin rengini soldurarak kuruttuğu sarı t-shirt, altımda ise yine siyahtan griye dönen şalvarım ayaklarımda da kara lastik ayakkabılarımla arkadaşlarla bir topun peşinden koşuyorum. Öyle sıcak ki hava koşuşturmalarımıza yerden kalkan tozlar da eşlik ediyor. Oyun bitiminde köy çeşmesine kadar yarışıyoruz tabi ki son gücümüzle nefes nefese... Kana kana buz gibi akan suyu içiyoruz. Artık güneş kızıllaşmaya batmaya başladığı esnada herkes evlere dağılıyor. Kurt gibi acıkmış şekilde kurulan sofraya oturuyorum. Biraz annemden fırça yiyorum ama olsun...
235 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Yaşar Kemal’in yazınsal evreninin en önemli karakteri doğadır. Doğayla insan birbirinden ayrılamayacak derecede iç içedir onun anlatısında. En az toplum kadar doğa da insanı, karakteri biçimlendirecektir. Öykülerinde doğanın zenginliğini kullanışının ilk örneklerini verecektir. “Yeşil Kertenkele” öyküsünde İbrahim’in düş dünyası, yalnızlığı hep doğayla birlikte vardır, doğa sığınağıdır çocuğun. “Avcı” öyküsünün Muslu karakteri ava çıktığı dağlarla bütünleşir, çocuğunun ölümü bile durduramaz onu, giyinip avının peşine gider. Doğanın anlatımındaki şiirsel atmosfer, çağrışımlar, imgeler, dil zenginliği, bir doğa sözlüğü oluşturacak kadar Yaşar Kemal’in yazın evrenine özgüdür. Romanlarında ise doğa, öykülerinden daha heybetli bir karaktere dönüşecek, bütün yapıtlarında, yarattığı Çukurova dünyasının rengârenk resmini oluşturacaktır. Yaşar Kemal, bizim edebiyatımıza, Anadolu’ya özgü diliyle, biçemiyle bambaşka bir gerçekçilik damarı oluşturmuştur. Bu damarı, derinlikli yalınlığın içinde yarattığı karakterlerini, doğayı bugüne yansımalarıyla düşünüp sorgulamamız edebiyatımızın zenginliğini yeniden görmemizi sağlayacaktır.
Sarı Sıcak
Sarı SıcakYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20234,970 okunma
Gülbaharın tüm bedeni yalım yalım yanıyor. Küçük bir ço­cuk gelse de tutsa elinden, gidelim şu çalıların içine, dese Gül­ bahar dayanamaz, gider. Bedeninin her zerresinden şehvet tü­tüyor. Burnuna yanık yanık bir et kokusu geliyor.
Reklam
Geceleri onun için bir cehennem oluyordu. Bazı geceler sa­bahlara kadar uyuyamıyor, tüm bedeni yalım yalım yanıp du­ruyor, bir erkek özlemiyle yanıp tutuşuyordu.
Bazı çok genç, yakı­şıklı bir delikanlıyı görünce bozulmuyor değildi. Ama ondan sonra da kendisini bir türlü bağışlayamıyor, kendisini kötülü­yor, Mahmuda ihanet etmiş sayıyordu kendini. Köyde çok kişi onu görünce iç çekiyordu.
Dokuz yıldan beri de hiç bozulmamıştı. Sıkı memeleri dim­dik, beli gene ipincecik, kalçalan dolgun ve şehvetliydi. Kalın kıpkırmızı dudakları, çakır ela gözleri onun olağanüstü arzulu bir kadın olduğunu bir bakışta belli ediyordu. Ama dokuz yıl­dır da onun eline bir erkek eli değmemişti.
Gülbahar güzel kadındı. Onu bu köyden, öteki köyden çok delikanlı istemiş, Gülbahar, Mahmut demiş de başka bir şey dememişti.
Reklam
Zevksiz yaşıyorum. Tatsız tuzsuz. Kimse beni kandırmıyor. Beni kimse pastadan evlerle besleyip şişmanlatmıyor. Kazanlar hep bensiz kaynıyor. Ekmeklerden pusula yapsam; gelip biri bozmuyor. Kuşlar da mızıkçı değil. İstesem uçmayı, istesem kanatlarını bırakıp gidecek kuşlar. Ne bir kurt yoluma çıkan, ne pençe ne tüfek. Başlıklar hep kırmızı
"Kimseye iyilik edilmez oldu," dedi. "İyilik ettiğinden daima kötülük geliyor. Geliyor efendim."
Sayfa 65 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
235 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Büyük üstat Yaşar Kemal'in içinde yirmi iki tane hikaye barındıran hikaye kitabıdır Sarı Sıcak. Birbirinden güzel yirmi iki tane hikaye. Her hikayede Anadolu insanının ayrı bir var oluş çabası karşımıza çıkıyor ve sarı sıcak güneşte kavruluyoruz. Büyük üstat, kitaptaki birçok hikayede çocukların yaşadıkları zorlukları, o şartlarda yaşanılan hastalıkları ve kadın olmanın zorluğunu da çoğu hikayede belirtmiş. Hikaye okumayı seven kitap severlere mutlaka okumalarını öneriyorum. Herkese iyi okumalar
Sarı Sıcak
Sarı Sıcak
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
Sarı Sıcak
Sarı SıcakYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20234,970 okunma
Leylekler gelmeyin, serçeler uçmayın, çiçekler açmayın! Burada bahar yoktur. Güneş sarı bir gölgedir. Yeşil otlar toprağın küfüdür. Sıcak rüzgâr Cehenneminin nefsidir. Şu mavi Boğaz, bir çirkef ırmağıdır... Kelebekler çimen, çiçek arar. Burası çürüklüktür; kemik, kadid vardır... Fikir genişlik, yükseklik arar. Burası çamurdan bir izbeliktir. Çıyanlar, solucanlar barınır... Kırlangıçlar! Hangi evin saçağına konsanız oradakilerin eninlerini işiteceksiniz! Hangi ocağın üstünde tüneseniz onu sönmüş bulacaksınız... Her tarafta kara hayaletler taklak atıyor, her tarafta kara dişler sırıtıyor... Hep küfür, hep ihanet, hep yumruk...
Bazı geceler de gökyüzünü yıldızlarla döşeli bulurduk. O zaman sevincimizde sınır yoktu. Ve bizler umutla doluyduk. Sıkıntılardan, acılardan sonra gelecek güzel günlerin, daha güzel olacağına inanıyorduk. Bu umutlar, bu hayaller benimdi.
Sayfa 45 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.