Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Duvara bir şarkı sözü yazacaksınız Bu hangi şarkı sözü olurdu ?
Yeşil ördek gibi daldım göllere Sen düşürdün beni dilden dillere Başım alıp gidem gurbet ellere Ne sen beni unut ne de ben seni
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
DOLUDİZGİN SÜVARİ Uzak bir yalnızlıkta baslasın ne başlayacaksa Cilingirin unuttuğu, gözyaşının düstüğü Dalgın bir deniz kokusu akşamında Ustüme çok yetki yükleyerek başlasın şarkı Bir sözü yarım bırakmak neyse o, dilimdeki pelteklik Kimsenin bilmediği bir açık deniz sabahı Unutalım her șeyi, böylesi daha iyi göreceksiniz
Sayfa 78 - Şule yayınları
Özgür olmak
Hopi yerlilerinin bir sözü vardır: “Bizi dans ederken izlemek, kalbimizin sesini duymaktır.” İnsanların kalbimizin sesini duymasına izin vermenin ne kadar cesaret istediğini biliyorum ama hayat kahkahalar atıp, şarkı söyleyip dans edebilecekken süper havalı ve tamamen kontrollüymüşüz gibi davranarak harcanmayacak kadar değerlidir.
Bana selam vermemişti. O da anlamıştı, konuşmanın önemsizliğini... Gerçekten de konuşularak yapılmayacak iş yoktur. İhtilaller çıkartılabilir, birileri aşık oldurulabilir ve hatta intihar ettirilebilirdi. Konuşarak her şey yapılırdı. Ve bana çok komik geliyordu. Birisinin ağzından çıkan, üç yüz kilometre uzakta doğmuş başka birine hiçbir anlam ifade etmeyen kelimeler dünyayı yönetiyordu. Bir sürü harf, ses, cümle, tiyatro, şarkı sözü... Kelimelerle ne kadar çok yapılacak şey var. Biraz uğraşmak yeter dünyanın bir yarısını diğer yarısına satmak için. Ve çok aşağılık bir durum. İletişim diye bir şey yok. Fazla iyimser bir kavram. Hayatı renklendirmek için. Kim bilebilir kimin bir lafı inanarak söylediğini. Ya deliyse konuşan. Ya ne dediğini bilmiyorsa. Ya bir yalancıysa... Bütün bu nedenlerden dolayı Kinyas’la hâlâ anlaşabiliyorduk. Söylenen binlerce kelime arasında hissedilerek telaffuz edilenleri seçip alabiliyorduk çünkü. Hissedilerek söylenenler yalnız gelmezler. Önlerinde ve arkalarında bir sürü anlamsız cümle olur. Önemli olan hepsini elekten geçirip doğru olanları bulmaktır.
Tanrıların, kendilerine yönelik amaçları benimsemiş olan hayatları kayıracağını düşünürsünüz, oysa tanrılar kentlerde sizi anlamsız bir dert bulutunun içine terk etmiştir: Pek yazık tanrılara Biz neferlerle karşılaştıklarında - Çoğaldıkça çoğalan bizler, Gün bizim günümüzdür: Yerküreyi ver elimize Jüpiter, Yönetecek artık neferler!42 42 Lirik gücüyle ve satirik gözükaralığıyla büyük popülerlik yakalayıp "ulusal şair" konumuna yükselen Fransız şair ve şarkı sözü yazarı Pierre- Jean de Beranger'nin (1780- 1857) "Neferler, ya da Akhilleus'un Cenazesi" (Les Myrmidons, ou Les Funerailles d'Achille) adlı şarkısından alınmıştır. "Neferler" diye kastedilen, Akhilleus'un ordusundaki savaşçılar, yani mirmidonlardır. Bu, sonraları Avrupa kültüründe, buyurulan emre gözü kapalı uyanlar için kullanılır olmuş bir ifadedir. Şarkıdaki "Akhilleus", Napoleon'u temsil eder; "neferler" ise önce onun peşine takılan, sonraysa ona sırtını dönen ve "onun mezarı üzerinde tepinen" kitleleri, "büyüklenmeye yeltenen cüceleri", yani Napoleon devrine karşılık XVIII. Louis'nin krallığını. Emerson hem şiirin aslını, hem de İngilizce çevirisini orijinal metne koymuş: "Mirmidons, race feconde / Mirmidons, enfin nous commandons / /upiter livre le monde / Aux mirmidons, aux mirmidons."
Reklam
“ Bir şarkı duruyor dudaklarımda Üç beş sevda sözü, birkaç tebessüm “
“Gerçekten de konuşularak yapılmayacak iş yoktur. İhtilaller çıkartılabilir, birileri âşık oldurulabilir ve hatta intihar ettirilebilirdi. Konuşarak her şey yapılırdı. Ve bana çok komik geliyordu. Birisinin ağzından çıkan, üç yüz kilometre uzakta doğmuş başka birine hiçbir anlam ifade etmeyen kelimeler dünyayı yönetiyordu. Bir sürü harf, ses, cümle, tiyatro, şarkı sözü...”
Sayfa 74 - EpubKitabı okuyor
Bir kere yetmez, iki kere sev beni ! Üç köşe yetmez, karelere böl beni !
Sayfa 13 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okudu
Geceler Kara Tren, geceler Yüklüyor bana seni, geceler Bende bir resmin var, yüzüme bakmıyor
Sayfa 9 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.