Ölüm, yaşamın karşıtı olarak değil parçası olarak vardır.
Bir kez sözcüklere döküldüğünde klişe görünüyor, ama o zamanlar bunu sözcükler değil, içimde bir düğüm olarak hissediyordum. Ölüm, kâğıt ağırlığının içinde de vardı, bilardo masasının üstünde sıralanmış kırmızı-beyaz dört topun içinde de. Ve hayatımız boyunca onu ince bir toz gibi ciğerlerimize çekip duruyorduk.
Sayfa 38