"Ve bir gün her şey bitti... O kadar basit, o kadar kati bir şekilde bitti ki, ilk anda işin azametini anlamak benim için mümkün olmadı...Yalnız biraz şaşırdım, bir hayli üzüldüm; fakat bu hadisenin hayatım üzerinde bu kadar büyük, bu kadar değişmez bir tesiri olacağını asla düşünmedim."
Sözde, senden kaçıyorum dolu dizgin atlarla
Bâzan sessiz sedasız ipekten kanatlarla
Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla
Karşıma çıkıyorsun en serin imbatlarla
Adını yazıyorum bulduğum fırsatlarda
Yüreğimin başına noktalarla, hatlarla
Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla
Sözde, sana koşuyorum dolu dizgin atlarla,
Ne olur bir gün beni kapında olsun dinle
Öldür bendeki beni sonra dirilt kendinle
Çarpsan karasevdayı en azından yüzbinle
Nasıl bağlandığımı anlarsın kemendinle
Kaç defa çıkıp gittim buralardan yeminle
Ama her defasında geri döndüm seninle
Hangi düğüm çözülür, nazla, sitemle, kinle?
Ne olur bir gün beni, kapında olsun dinle.
Şaşırdım kaldım işte, bilmem ki nemsin?
Bâzan kız kardeşimsin, bâzan öpöz annemsin
Sultanımsın susunca, konuşunca kölemsin
Eksilmeyen çilemsin
Orda ufuk çizgim, burada yanım, yöremsin
Beni ruh gibi saran sonsuzluk dairemsin
Çaresizim çaremsin.
Şaşırdım kaldım işte bilmem ki nemsin?
Şaşırdım kaldım işte
Bilmem ki nemsin
Bazen kız kardeşimsin
Bazen öp öz annemsin
Sultanımsın susunca
Konuşunca kölemsin
Eksilmeyen çilemsin
Orada ufuk çizgim
Burda yanım yöremsin
Beni ruh gibi saran
Sonsuzluk dairemsin..
‘’Bugünleri hatırlatacak bir isim koyalım. Pandemi olsun mu adı? dedi gülerek.
…
Böylece adım Pandemi oldu. Alışmam biraz zor oldu başlarda. Uyuklarken adımı duyar duymaz fırlıyordum. Bakıyordum ki televizyondan beni çağırıyorlar. Önceleri herkes beni tanıyor diye çok şaşırdım, sonra da biraz havalara girdim doğrusu. Yine bir gün adımı duyunca koşturdum ama duyduklarım beni çok şaşırttı. Benim yüzümden ölenlerin sayısı artmış.
Allah kuru iftiradan saklasın! Ben kimseyi öldürmedim. Bu mutlaka beni kıskanan o iki kedinin iftirası. Tolga abi beni eve aldı ya, çekemiyorlar.
"Türkiyeli" lafını Türk dememek için kullanıyordu içerde birileri biliyorsunuz; efendim, bir türlü Türk diyemiyor; kendisi basbayağı Türk, başka dil de bilmiyor, her şeyiyle Türk, bırak soyunu sopunu, kültürüyle Türk. Adam tutmuş yazıyor "Türkiyeli", "Türk demek olmaz ırkçılık." ondan sonra kalkıyor orada başkaları için bir sürü edebiyat yapıyor, Türk'ten gayrı kimden bahsetse ırkçılık olmuyor. ...
"Oturuyorduk, bir tanesi dedi ki ben Kürdüm, öbürü Çerkesim falan dedi," ben de şaşırdım dayanamadım; "afedersiniz, kusura bakmayın ama ben de Türk'üm." dedim, diyor. "Beni az daha döveceklerdi" diyor; "vay ırkçı, alçak, faşist."
Ve birgün her şey bitti... O kadar basit, o kadar kati bir şekilde bitti ki, ilk anda işin azametini anlamak benim için mümkün olmadı... Yalnız biraz şaşırdım, bir hayli üzüldüm; fakat bu hadisenin hayatım üzerinde bu kadar büyük, bu kadar değişmez bir tesiri olacağını asla düşünmedim.
Sözde senden kaçıyorum
Dolu dizgin atlarla
Bazen sessiz sevdasın
İpekten kanatlarla
Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla
Karşıma çıkıyorsun
En serin imbatlarda
"Ve bir gün herşey bitti...
O kadar basit, o kadar kati bir şekilde bitti ki, ilk anda işin azametini anlamak benim için mümkün olmadı... yalnız biraz şaşırdım, bi hayli üzüldüm; fakat bu hadisenin hayatım üzerinde bu kadar büyük, bu kadar değişmez bir tesiri olacağını asla düşünmedim..."