Zamanla, isteklerimizi dile getirmenin bencillik olduğuna inanır, suçluluk hissetmemek için onları yok saymaya başlarız.
Hayatımız ya istemediklerimizi kabul etmekle, ya da “istemiyorum” demek yerine bahaneler üretmekle geçer.
Yalom’a göre bunun sonu daha acı bir suçluluğa götürür: Otantik olamamanın suçluluğuna.
Heidegger’ın deyimiyle “insanın kendi hayatının sahibi olduğunun farkında olmadığı, seçimlerden kaçtığı, pasif yaşam tarzdır bu.”