Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
beynimizde düzenleyici işlev gören esrarlı güçler var ve bunlar ruhu rahatsız edici ve tehlikeye sokucu şeyleri kendiliğinden devre dışı bırakıyor
...kimse, belli bir zamanın mekânsızlıkta, zamansızlık içerisinde ne kadar sür- düğünü anlatamaz, ölçemez, somutlaştıramaz...
Reklam
Unutma!
Hayat satranç gibidir. On parçanı kaybedip yine de kazanabilirsin.
"Dünyadaki hiçbir şey insan ruhunun üzerinde hiçlik kadar büyük bir baskı kuramaz."
Sayfa 28 - Türkiye iş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Go oyunu -Çin'de wei-chi denir- üç yüz hamleye kadar sürebilir. Strateji satrançtan daha kurnazca ve daha akıcıdır; taşlarınız başlangıçta ne kadar karmaşık bir şekil yaratırsa rakibinizin stratejinizi anlaması o kadar zor olur. Belirli bir alanı kontrol etmek için savaşmak girdiğiniz sıkıntıya değmez. Daha geniş bağlamda düşünmeniz, sonunda oyuna hakim olmak için bir bölgeyi feda etmeye hazırlıklı olmanız gerekir. Peşinde olduğunuz şey kemikleşmiş bir pozisyon değil hareketliliktir. Hareketlilikle rakibinizi dar alanlarda soyutlayabilir, sonra daire içine alabilirsiniz. Amaç rakibinizin taşlarını satrançta olduğu gibi doğrudan doğruya ortadan kaldırmak değil, bir tür felç ya da çöküşe neden olmaktır. Satranç doğrusaldır, pozisyon yönelimli ve saldırgandır; go doğrusal değil akıcıdır. Saldırganlık, kazananın rakibinin taşlarını artan bir hızla kuşattığı oyununun sonuna dek dolaylıdır.
Sayfa 609Kitabı okudu
Savaş stratejisine en çok yaklaşan iki oyun satranç ve bir Asya oyun olan "go"dur. Satrançta oyun tahtası küçüktür. Go ile karşılaştırılınca saldırı nispeten çabuk gelir. Geri çekilmek veya piyon feda etmek ender olarak işe yarar. Go çok daha az biçimseldir. 361 kesişmeyle geniş bir kareler sistemi üzerinde oynanır, neredeyse satrançın altı katı büyüklüktedir. Siyah beyaz taşlar (her taraf için bir renk) oyun tahtasındaki kesişme yerlerinde nereye isterseniz teker teker konur. Bütün taşlarınız (her bir taraf için 52 adet) tahta üzerine konduktan sonra amaç daire içine alarak rakibinizin taşlarını soyutlamaktır.
Sayfa 609Kitabı okudu
Reklam
Sabahtan akşama kadar bir şey bekleniyordu ama hiçbir şey olmuyordu.Yeniden yeninden bekliyordu insan ama hiçbir şey olmuyordu
"Yeryüzünde beni sorguya çekmeyen, bana acı vermeyen bir insan kalmış mıydı hala gerçekten?"
"Size ne kadar gülünç gelirse gelsin, kendime sövüp saymaya başlamıştım."
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.