"Sistem sadece zenginlik ve yoksulluk üreterek, tatminler kadar tatminsizlik üreterek ayakta kalıyor."
Sayfa 26 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
"O halde, ikimiz de zenginliğe sahip olmayı istiyorsak, benim gibi bir budala ile bilge arasında ne fark var?" Büyük bir fark var. Zenginlik bilgeye göre köle, budalaya göre efendi konumundadır. Bilge zenginliğe hiç önem vermez, sizin içinse zenginlik her şeydir; zenginliğe, sanki biri size, ona ebediyen sahip olacağınıza dair söz vermiş gibi, davranıyor ve bağlanıyorsunuz, bilge ise fakirliği en çok, zenginliğin tam ortasında dururken düşünür. Bir komutan kendisini, henüz başlamamış olsa bile, ilan edilmiş savaşa hazırlamayan barışa asla güvenmez. Güzel bir ev, asla yanamayacak ve yıkılamayacakmışçasına şımartıyor sizi, zenginliğiniz de her tür tehlikeden uzakmış ve talih onu yıkmaya yetecek olan tüm gücünü yitirmişçesine sersemletiyor. Ablukaya alındıklarında, savaş araçlarından bihaber, kendilerini kuşatanların teşebbüslerini kayıtsızca izleyen ve uzaklarda dikilen yapıların amaçlarına dair tahmin yürütmeyen barbarlar gibi, hiçbir işle uğraşmayıp zenginliğinizle oynuyor ve onun karşılaşabileceği tehlikeleri öngörmüyorsunuz. Aynısı başınıza geliyor, sahip olduğunuz şeylerin içinde aylaklık ediyor, sizi birçok yönden ne çok şeyin tehdit ettiğini ve yakında tüm değerli mallarınızın yağmalanacağını düşünmüyorsunuz. Oysa bilge, birisi zenginliğini elinden alırsa, her şeyini ona bırakacaktır, zira bilge mevcut durumda sahip olduğu şeylerle mutlu yaşar ve geleceğe güvenle bakar.
Reklam
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
Onlar yarın için hazırlanırken koca insanlık da acı ve adaletsizlik dolu akışını sürdürüyordu. Dünyanın her köşesinde kan, savaş ve gözyaşı vardı.. Zenginlik, fakirlik, zevk. can sıkıntısı, aile saadeti, doyum, keyif ve daha pek çok şey hayatın içinde adaletsiz ve hiç de eşit olmayan tarzda bölüştürülmuştu.
Sayfa 101 - YAZARIN KENDİ YAYINIKitabı okudu
Lider vaat ettiğini gerçekleştiremediği anda, intikama başvurur. Vaatlerde söz konusu olan, refah ve zenginlik gibi somut şeyler değildir. Belirleyici olan, büyük ve güçlü olma vaadıdır. Bir liderin iktidarını ve gücünü yitirdiği anda, ona duyulan hayranlık, tıpkı savaş kaybedildiğinde Hitler için söz konusu olduğu gibi, nefrete dönüşür. Hans Frank, "O bizi baştan çı karttı," demişti. Bu yüzden de bu taraftarlar çok çabuk taraf değiştirebilir.
Sayfa 168 - Çitlembik YayınlarıKitabı okudu
Fırtınada kaptanı, savaş meydanında askeri tanırsın. Nereden bileyim yoksulluk karşısına ne tür bir ruh haliyle çıkacağını, zenginlik içinde yüzüyorsan eğer? Rezalete, kötü şöhrete ve toplumun nefretine karşı ne ölçüde bir dayanıklılığın var, nereden bileyim, eğer alkışlar içinde yaşlanıyorsan, eğer zaptolunmaz ve bütün insanların yüreğini sana bağlayan bir sevgi sürekli peşinden geliyorsa? Hayat verdiğin çoluk çocuğun her zaman yanındaysa, yokluklarına serinkanlılıkla katlanabileceğini nereden bileyim?
Sayfa 53
Reklam
373 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.