Savaşa aşina olan her kral, kılıcı elinde, kendi kaderini kendi tayin eder....
Sayfa 24 - George R. R . MartinKitabı okuyor
Allah yolunda savaşa çıkmamak konusunda nefse gerekçeler bulmak, nefsin kendisini uyuşturacak bir takım gerekçeler bularak, Allah yolunda savaşmayıp, evinde oturmaya razı olması bir oyun bir oyuncak edinmektir. Daha doğrusu Allah'ın dini ile oynamak, onu oyuncak edinmek demektir. Bizler Kur'an nassıyla bu gibi kimselerden de yüz çevirmekle emrolunmuş bulunuyoruz: "Dinlerini oyun ve eğlence edinmiş, dünya hayatının kendilerini aldattığı kimseleri bir kenara bırakın..."
Cihad için gerekli hazırlıkları yapmaksızın geleceğe dair
umutları gerekçe göstermek, zirvelere ulaşmayı ve oralara yükselmeyi arzulayan küçük nefislerin yapacağı işlerdendir.
"Nefisler büyük olduğu taktirde. O taktirde cesetler o muradı gerçekleştirmek için yorulur."
Sayfa 14Kitabı okuyor
Amerikan gücü
Teksas'taki otomobil fabrikalarını ve petrol yataklarını gören biri, Japonya'nın Birlesik Devletler'le savaşacak güçte olmadığını anlar. Eğer savaşa girersek, altı ay boyunca çok iyi sonuçlar alacağımızı size garanti ederim ama iş bir veya iki yıla uzarsa, o zaman ne olacağına dair hiçbir teminat veremem. Çok haklıydı. Birleşik Devletler, sanayisinin sadece üçte birini Pasifik cephesine ayırdığı halde, yine de Japonya'dan dört kat fazla uçak ve gemi üretebiliyordu. Ocak 1943'e gelindiğinde, hem Japon İmparatorluk Donanması (IJN) hem de Birleşik Devletler Donanması (USN), 1941 yılında sahip oldukları toplam savaş gemisi tonajının yarısını kaybetmişti. Sonraki iki buçuk yıl boyunca Japonya bu kayıpları sadece bir defa telafi edebilirken Amerikalılar bütün kayıplarını her altı ayda bir gideriyorlardı.
Sayfa 600Kitabı okudu
Bireyin askerlik görevini sorgulamasına dair
Bireyi savaşa göndermek devlet otoritesinin en yüksek perdeden kullanımıydı. Buna karşılık bireyin de devlete en yüksek perdeden güvenini gerektiriyordu. Ama zaman içinde, bu konuda o kadar çok aldatılmıştı ki bir bireyin devlete güveni kalmamıştı. Savaş gibi bir ölüm kalım meselesinde bile yalan söyleyebiliyorsa devlet bireyi her konuda aldatabilirdi.
Sayfa 191Kitabı okudu
Sende ne bulduğunu görebiliyorum.
İnan bana, yıllardır onu bu kadar canlı yapan şeyin... Tek şeyin. Sen olduğuna şahit olmasaydım bu savaşa dahil olurdum.
Özelsin. Öyle özelsin ki Amelya Efnan, dünyayı yerinden oynatabilir ya da uğruna dünyayı yok edecek bir ordu yaratabilirsin.
Sana anlattıkları hikâyeleri unut, benzediğin herkesi unut, daha önce gelmiş ve geçmiş herkesi unut. Şunu hatırla: Ona sorduğumda, her defasında ölümün kıyısına itmene rağmen bizi, neden her defasında koşup sana geldiğimizi... Bana senin bit Yıkıcıdan fazlası olduğunu söylemişti. İsis'ten beri tam tamına sekiz tane Yıkıcı var oldu. Seninle birlikte sekiz Yıkıcı. Karşılaştığımız ilk Yıkıcı sen değildin ama o inatla seni istedi. Onu öldürebileceğini düşünerek hayatını karartmanı istemiyorum. Hayatını yaşamak zorundasın, Maya.
Sen zehirli bir soydan gelsen bile çok daha fazlasına ilham veren birisin. Sen, bize insanlığı yeniden öğretensin.
Söz veriyorum. Onun iyi olacağına dair sana söz veriyorum. Ama sen de söz ver, tamam mı?
İyi olacağına dair.
Pars DalgıçKitabı okudu
Küfre götüren sebeplerden biri veya İslam'dan çıkaran sebeplerden biri ile küfre giren kişinin namaz kılması, şehadet kelimelerini söylemesi ve buna benzer İslam'ın diğer rükunlarını yerine getiriyor olması, tekfir edilmesine engel değildir, Çünkü bu kişinin küfrü, bu rükunları yerine getirmemesi sebebi ile değil, başka bir sebepden
Sayfa 59 - İlmi eserlerKitabı okudu
