Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mustafa Kemal Atatürk'ün halk sevgisi son derece içtendir ve kapsamlı bir derinliğe sahiptir. Halkın sıkıntısını kendi sıkıntısı olarak içinde duyar ve sahip olduğu tüm olanaklarla bu sıkıntıları ortadan kaldırmaya çalışır. Sürekli yurt gezilerine çıkar ve halkın isteklerini bizzat yerinde saptar, halka verdiği sözleri kesinlikle yerine
Dil ve Üslup Dil, Atsız'ın dilidir. Açık, duru, anlaşılır ve akıcı. Su gibi akar cümleler. Hiçbir cümle, hiçbir paragraf, anlaşılmazlığından ötürü sizi durdurmaz. Eğer duruyorsanız ve bir cümleyi, bir paragrafı yeniden okuyorsanız bu anlamadığınızdan değildir. Tam tersine çok iyi anladığınızdandır. Cümleler sizi can evinizden vurmuştur. Bir
Reklam
Dil ve Üslup Dil, Atsız'ın dilidir. Açık, duru, anlaşılır ve akıcı. Su gibi akar cümleler. Hiçbir cümle, hiçbir paragraf, anlaşılmazlığından ötürü sizi durdurmaz. Eğer duruyorsanız ve bir cümleyi, bir paragrafı yeniden okuyorsanız bu anlamadığınızdan değildir. Tam tersine çok iyi anladığınızdandır. Cümleler sizi can evinizden vurmuştur. Bir
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ama bu bombalar, uzaktaki savaşın buralara kadar uzanmış bir yakısıydı sadece. Ya cephede, asıl savaşın olduğu yerlerde neler oluyordu, neler?
Sayfa 59 - ÖtükenKitabı okudu
Barış- Hemen Şimdi
İnsanların çoğu savaştan nefret eder. Yine de, her zaman bir yerlerde bir savaş vardır. Her zaman da o savaşın kaçınılmaz olduğu ve bu seferkinin son savaş olacağı söylenir. Sürekli, yarın için barışı hazırladığımız konuşulur. Peki, neden yarın için? Barışı nasıl kuracağımızı biliyoruz ve barış isteyen insanlar savaş isteyenlerden çok daha fazla sayıda. Ama, bu yeterli değil. Aynı zamanda, barışı kurmak için en doğru anm, hemen şimdi olduğunu da çok iyi anlamak gerekiyor.
Sayfa 38 - Günışığı Kitaplığı
Reklam
Osmanlı'nın yönetim şekli
Gülhane Hatt-ı Hümayunundan [1839] önce Osmanlı Devleti, Osman ve Orhan Gazi zamanından beri beyliklerden farklı bir yönetimle idare ediliyordu. Bu idare gayet sağlam ve usta bir idareydi. Allah Teala bu yönetim sayesinde Osmanlı Devletine Ortadoğu ve İslâm dünyasını yönetme imkânı vermişti. Ayrıca Osmanlılar hilafeti de bünyelerine almışlardı.
Amiral John de Robeck, Lord Curzon'a gönderdiği 8 Eylül 1920 tarihli mektubunda Yunan işgali altındaki ya da Ankara Hükümeti'ne karşı diğer Müslüman unsurların isyan halinde bulunduğu bölgelerden gayrimüslimlere karşı birtakım katliam ya da yağma şikâyetleri gelmekteyse de Ankara Hükümeti'nin otoritesinin tam olarak tesis edilmiş
Sayfa 98 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
"Holokost'tan sağ kurtulanlar" terimi, ilk olarak, sırasıyla Yahudi gettolarının, toplama kamplarının ve çalışma kamplarının benzersiz travmasını yaşayanlar için kullanılmıştır. Savaşın sonunda Holokost'tan sağ kurtulanların yaklaşık olarak 100.000 kişi olduğu varsayılıyordu. Şu anda, hayatta kalanların sayısı bu rakamın dörtte birini geçmez. Kamplara dayanmış olmak, şehit olmak kadar değerli hale gelince, savaş sırasında başka yerlerde olan Yahudiler de kendilerini kamptan sağ kurtulanlar arasında göstermeye başladılar. Bu yalan beyanların arkasındaki diğer bir güçlü unsur da, maddi çıkarlardır. Savaş sonrası kurulan Alman hükümeti, gettolarda ya da kamplarda tutulan Yahudilere tazminat ödedi. Pek çok Yahudi, hak sahibi olabilmek için geçmişlerinde tahrifat yaptılar.
Sayfa 99 - KUTADGUKitabı okudu
121 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.