Savcı Bey, kısa mektuplardan uzun sonuçlar çıkarmanın gücüne inanıyorum ben.
Ben şahsen Konya Mahkemesi'nin hakkımda verdiği karardan memnûnum. Çünkü huzûr-u ilâhide benim için bulunmaz bir hüccettir. Başta savcı olmak üzere mahkeme heyeti ile daha sonra karşımıza çıkan yalancı hukukçular da kendilerine hüccet arasınlar!...
Sayfa 16 - Şamil YayıneviKitabı okuyor
Reklam
"Sizden bu adamın kellesini istiyorum" dedi, ve bunu da gönül rahatlığıyla istiyorum. Zira oldukça uzun meslek hayatım boyunca daha önce de ölüm cezası istediğim olduysa da bu acı görevin hiç bugünkü kadar kutsal ve amir bir hükmün bilinciyle ve insana sadece korkunç şeyler esinleyen bu adamın karşısında duyduğum türden bir dehşetle telafi olduğu, dengelendiği ve hafiflediği olmamıştı."(Savcı)
Türk Fırtınası diyor ki;
BİR ÜLKE VE BİR ULUS SOYULDU Adaletin olmadığı bir yerde eksik olan güzel ahlaktır. Despotluk kötü bir ahlakın ürünü bir tutumdur. Her despot tutum ve dayatmaya karşı madem adalet ahlak eksikliği sebebiyle devreye giremiyor o zaman hepimiz birer avukat, hakim ve savcı olarak sorumlu birer yurttaş olarak bu zulmü gönüllerde yargılayacağız. Türk ulusu adına adaletin peşinde olmayanların da neden adaleti yaşatmak için mücadele vermediler diye iki yakalarına yapışacağız. Önder Karaçay
Ayrıca, siz o şiirin tamamını bilir misiniz? Bakın, biraz izin verin de tamamını okuyayım, çok güzeldir. - Okumayacaksınız elbette, burada bana da mı komünizm propagandası yapmak istiyorsunuz? - Asla, tamamını duysanız, demek istediğim, şiirin tamamen ülkemizden ve bizim halkımızdan yana olduğunu göreceksiniz. Doğrudan bizi savunan bir şiir, emperyalizmin karşısında, yani, burada ülke çıkarına karşı hiçbir şey yok. Savcı bunalmış gibiydi, kravatını gevşetti, yüzünü astı. - Şiirden bir tek siz mi anlıyorsunuz Mustafa Bey, dedi.
Sayfa 322 - YKYKitabı okuyor
'Bu ülkeyi yönetenlerin yapacağı ilk iş, iyice bir yıkanmaktır' diyor Emerson. Yüz elli yıl önce Amerika için söylenmiş bir söz bugün neden canımı bu kadar acıtıyor dersiniz? Son olarak bir söz daha: 'Bir ulus ne zaman yurtseverlik çığlıkları atmaya başlar, hemen aklıma ellerinin temizliğini, ruhunun aklığını araştırmak gelir.' Bu kadar Sa­yın Savcı... Cezası ne olursa olsun insan düşündüğü kadar özgürdür.
Sayfa 106 - 107, Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
Reklam
"Sonra Sayın Savcı, halkları birbirinden ayıran sınırlar de­ğildir. Gökyüzünün, suların, rüzgarın sınırı olur mu hiç? Düş­manlık bir sınır gerektirir belki, korunma güdüsüyle, ama bir kıyısızlık gerektiren sevgi sınır tanır mı? Halkları, dilleri ve o dil içinde yapıp yarattığı kültürel değerleri, farklı ve soylu kı­lar. Düşünsenize sayın savcı, camı Fenikeliler buldu diye cam bardakla su içmemezlik edebilir miyiz? Camı kullanmak için bizim Fenikelileri kendimize uyruk kılmamız mı gerekir? Öy­leyse Sayın Savcı, bırakın Kürtler de kendi türküsünü kendi sesiyle söylesin."
Sayfa 106 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
"Korkutucu olan karanlık değil ki." "Peki, ne?" "İçinde gizledikleri, Savcı Hoca"
"Bütün, parçalardan olu­şur Sayın Savcı" dedi. "Zaten parçalı bir şeyin parçalanması­nı istemek sizce de anlamsız değil mi? Biz, bütünü oluşturan parçalardan bir kısmını görürken, diğerlerini görmüyorsak, gerçekte bütünü tanımıyor, bütünün ne olduğunu bilmiyoruz demektir. İnsanın bilmediği bir şeyi bölmeye kalkması da, za­ten parçalı bir şeyi parçalamak istemesi kadar anlamsız değil midir sizce de?"
Sayfa 105 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
❝ "Yusuf Arslan'ın infaza engel bir rahatsızlığı var mı?" dedi savcı. "Hiçbir şeyim yok," dedi Yusuf. "Sanki komada olsam asmayacak mısınız?" ❞
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.