"Duyarlarsa," diyorsun. Duysunlar ne çıkar? Seven insanın bir suçlu gibi ezik olması neden? Sevmek ve sevilmek hakkımızı kullanıyorsak bundan kime ne? İnsan olarak aşktan başka övünecek neyimiz kaldı? Erdem yalan söylemek mi? Hırsızlık etmek mi? Katil olmak mı? Yoksa esirleri fırınlarda yakmak mi erdem? Bir milletin gençliğini savaş meydanlarında yok etmek mi? Yalnız sofular mı erdemli bu dünyada? Çıkarını düşünenler mi namuslu? Aşka saygı duymayanlar utansın yaşadıklarına, sevenler değil.
ATSIZ'DA AHLAK AHLAKÇILIK: Atsız'ın önem verdiği konulardan biri de ahlaktır. O, ahlaklı olmayı Türkçülüğün şartlarından biri kabul eder. Atsız'ın ahlakla ilgili ilk yazısı Atsız Mecmua'nın 15 Haziran 1932 tarihli 14. sayısında çıkar: "Millî Seciye Buhranı". Yazının konusu, Türk toplumunda "müşterek ve mazbut
Reklam
“Aslında insana saygı kazandıran şeyler yetenek ve erdem olmalıdır. Ama bu ikisini değerlendirebilecek kişilerin sayısı öylesine azdır ki! Bunlara değer veren kişiler daha azdır.”
Ümit Bey haklı dağılalım...
"Duyarlarsa," diyorsun. Duysunlar ne çıkar? Seven insanın bir suçlu gibi ezik olması neden? Sevmek ve sevilmek hakkımızı kullanıyorsak bundan kime ne? İnsan olarak aşktan başka övünecek neyimiz kaldı? Erdem yalan söylemek mi? Hırsızlık etmek mi? Katil olmak mı? Yoksa esirleri fırınlarda yakmak mı erdem? Bir milletin gençliğini savaş meydanlarında yok etmek mi? Yalnız sofular mı erdemli bu dünyada? Çıkarını düşünenler mi namuslu? Aşka saygı duymayanlar utansın yaşadıklarına, sevenler değil.
Sayfa 152 - ON DOKUZUNCU MEKTUP
Denizde lüzumsuz konuşmamak bir erdem sayılırdı ve yaşlı a dam daima bunu böyle görür, saygı duyardı.
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Reklam
Saygı, hayatı bir anlamda farklı açılardan yorumlayabilme yeteneği ve hayatı başkasının gözünden görebilmek için çaba gösterme erdemidir. Saygılı olan insan karşısındakini kırmamak için elinden geleni yapar, kırdığında da özür dilemekten çekinmez. Özür dilemeyi bir acziyet değil bir erdem olarak gördüğünüz zaman hayat sizin için de karşınızdaki insanlar için de daha katlanabilir hale geliyor.
Sayfa 96 - Tuhaf YayınlarıKitabı okudu
Kocasını aldatan bir kadının pişmanlık mektubu...
Monsieur Maurice, Amcanızın bana söyleyebileceği her şeyi çok iyi biliyorum, başıma gelenler hususunda vicdanımdan daha bilgili olamaz. Vicdan, insanda Tanrı'nın elçisidir. Octave'ın yanına dönmediğim müddetçe affımın olmayacağını biliyorum; dinin hükmü budur. Üstelik medeni hukukumuz da beni ne pahasına olsun ona itaat etmeye mahkûm
Sayfa 91 - 92,93,94,95,96 Zeplin KitapKitabı okudu
"Duyarlarsa" diyorsun. Duysunlar ne çıkar? Seven insanın bir suçlu gibi ezik olması neden? Sevmek ve sevilmek hakkımızı kullanıyorsak bundan kime ne? İnsan olarak aşktan başka övünecek neyimiz kaldı? Erdem yalan söylemek mi? Hırsızlık etmek mi? Katil olmak mı? Yoksa esirleri fırınlarda yakmak mı erdem? Bir milletin gençliğini savaş meydanlarında yok etmek mi? Yalnız sofular mı erdemli bu dünyada? Çıkarını düşünenler mi namuslu? Aşka saygı duymayanlar utansın yaşadıklarına, sevenler değil.
Sayfa 152 - Sahibini Arayan Mektuplar - On Dokuzuncu MektupKitabı okuyor
Kampanya: Atsız Affedilmelidir! Atsız'ın hapse atılmasıyla ilgili ilk protesto bir Alman bilim adamından gelmiştir: Dr. Heinrich Georg Baum. 20 Kasım 1973'te Bon'daki Türkiye Büyükelçisi Vahit Halefoğlu'na yazdığı bir dilekçede olayı protesto ettiğini ifade ediyor, Cumhurbaşkanı'na da bir dilekçe yazdığını belirtiyor ve
688 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.