Adam ölmek istiyor Sebep Aşkta hüsran, ihanet, vesaire Durup durup, Aysel bunu yapmamalıydı diyor Anlayacağınız tam bir fasit daire
Odada bir ölüme sebep olan çok kişi vardı ama yalnızca bir tek katil vardı
Reklam
Sevmelerde sebep arıyorsan emin olmadığını beyan edersin biliyor musun? Gerçek sevme de sevilen gökyüzüdür, yaslandığın dağ, ferahladığın orman, huzur bulduğun okyanus, rengarenk gelincik tarlasıdır. Düşün bakalım, bu saydığım doğa harikalarını sevmek için bir sebebin var mı yoksa sadece varlığı için sana kendini iyi hissettirdiğinden dolayı mı seviyorsun sadece? İşte tüm sihir bu. Varlığı varlığına bir değer katar sevdiğinin ve olduğu gibi seversin.
Sayfa 155Kitabı okudu
·
Puan vermedi
Gerçekten okunmayı hak eden bir modern klasik... Yazar, yaşadığı 19.yüzyıl İstanbul'unu ve dönemin insanlarını okuyucuya mükemmel yansıtıyor. Eser otobiyografik anlatı tekniğiyle kaleme alınmıştır. Bir deniz subayı olan Pierre Loti, gizli gizli buluştuğu Çerkez güzeli Aziyade’ye olan aşkı müslüman-doğu kültürünü daha yakından tanımasına ve Türk kimliğini benimsemesine sebep oluyor. İçine düştüğü bu dünyayı iyiden iyiye sevmeye başlıyor. Sıradan insanıyla, elitiyle, Müslüman, Musevi, Hıristiyan kültürüyle, kozmopolit Osmanlı toplumunun canlı bir örneğidir. Dönemin insanlarının özellikleri, yaşama şekilleri, değer ve adetleri çok güzel yansıtılmış. Okurken keyif aldığım bir eserdi. Başka bir milletten bir yazarın Türk insanının içine girerek ve onun kültürünü yaşama şeklini ve adetlerini bu kadar güzel aktarması benim hoşuma gitti. Herkesin okumasını tavsiye ederim. :)
Aziyade
AziyadePierre Loti · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021748 okunma
Osmanlı Ailesi İçindeki İlk Çatışma
Osman Bey 1288-1299 yılları arasında beyliğin dış siyasetinde köklü bir değişikliğe gitti ve bu durum Bizans tekvurları ile kaçınılmaz olarak karşı karşıya gelmesine sebep oldu. Osman Gazi'nin amcası Dündar Bey ise fetih politikasındaki bu köklü değişime ve özellikle Bilecik tekvuru ile savaşmaya karşı çıkıyordu. Osman Gazi, Dündar Bey'i 1300'lü yılların başında okla vurup öldürdü. böylece Osmanlı hanedanı içinde İlk Kan dökülmüştü.
128 syf.
6/10 puan verdi
Bireysel deneyimleri ve iç dünyasını yansıtan eserleriyle tanınan Osamu Dazai,yaşamda varoluşunu sürekli sorgulayan biri olup,ölümüyle aynı yıl yazmış olduğu İnsanlığımı Yitirirken(1948) adlı yarı otobiyografik eseri okuyucuyu ister istemez melankolik bir okuma yapmaya sürüklüyor. Yazarın hayatını okuduğumuzda bu kitapla ne kadar benzeştiğini farkedeceksiniz.39 yıllık yaşamında üç defa intihar girişiminde bulunmuş,sonuncuda yani dördüncü intihar girişiminde sevgilisiyle birlikte bir kanala atlayarak yaşamlarına son vermişlerdir.Kitabın daha ilk sayfalarında,çekilmiş bir fotografın tasvirini yapar yazar,fotoğrafta gülümser şekilde duran ama yüzünde gülümseyişin zerresi yoktu,iki elini yumruk sıkmış halde duran birinin gerçek gülümsemeye sahip olmayacağını savunur."Maymun tebessümü" der buna Dazai.Özgeçmişine baktığımızda fotograflarda tek gülümseyenin kendisi olduğunu,nasıl olup bunca karanlığın ve buhranın içine sürüklendiğini anlamaya çalışırız.İçsel sıkıntısını gizlemeye çalışan yazarın ,ailesinin yaptığı baskılar ve sert tepkiler ruhsal bunalımına fazlasıyla katkıda bulundu sanırım. Kitap karakteri Yozo'da da bu melankolik halleri hissederiz.Onun hayatta kalma çabası,depresyon dolu halleri,varoluşsal sorgulamaları içe dönük bir insan olmasına ve dış dünyadan kendisini soyutlamasına sebep olmuştur.Yozo toplumun beklentilerine uyum sağlamaya çalışır ama her defasında kendisini yetersiz görür.Tıbkı Osamu Dazai gibi. İnsanlığımı Yitirirken adlı bu eser içeriği gibi beni de melankolik bir hale sürükledi gerçekten.O yüzden okurken biraz zorlandığımı söylemeliyim.Kitapla ve sevgiyle kalınız.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202332,9bin okunma
Reklam
Sapıtanlar zaten sapıtacaktı, şeytan kimseyi saptırma gücüne sahip değil. Şeytanınki gözü dönmüş bir kıskançlıkla buna sebep olanın kendisinin olması arzusundan ibaret. Saf kötülüğün vücut bulmuş hali. İşte kıskançlık böyle sefil bir duygudur. Bu horluk, bu sefillik birini kıskanıp da ayağını kaydırma isteğine düşenlerin unutmaması gereken..
Bazı insanları sebepsiz seversin bazılarını bin sebep arar yine sevemezsin .
İnsan mıdır aldığımız nefesi bize dar eden? Yoksa biz midir buna sebep olan?
Gözlerimden Düşen Her Damlaya Sebep Oldun Unutma.....🥀
Reklam
Problemleri, onlara sebep olan düşünce yapısıyla çözemeyiz.
Şu güneşin altındaki hiçbir sebep sadece türdeşlerim çoğunluk olarak onu beğeniyor veya beğenilmesi gerektiğine inanıyor diye o beğeniyi benim de taklit etmemi gerektirmez.
Denth gülümsedi. “Söylemeye çalıştığım, bir adamın yaptığı şeyi yapmasına sebep olan şeyi anlamadan onu anlayamazsın. Her insan kendi hikâyesinde bir kahramandır, Prenses. Katiller yaptıkları şey için suçlanacak kişinin kendileri olmadığına inanır. Hırsızlar aldıkları parayı hak ettiklerine inanır. Diktatörler, halklarının güvenliği ve ulusun iyiliği için canlarının istediklerini yapmaya hakları olduğuna inanır.”
Şaşırdık Mı ?
Ne yapar bu durumda aklı başında uygar bir Avrupalı? Doğru bildiniz, Mrika'dan köleler getirilmeye başlanıyor. Gemiler dolusu ve yarısı daha yollarda telef olan Mrikalı siyah insan bu sayede kakao üretimiyle tanışıyorlar, ancak Mrika ve kakaonun kader­ lerinin kesişınesi bu köle işçi olayıyla sınırlı kalmıyor. Bu alanda İspanyolların kıtayı keşfeden ve çikolata içeceğiyle ilk tanışan olmalarından sebep bir ayrıcalık ve üstünlükleri var.
.. kimsenin uğramadığı bu yere oturdum. Burayı artık benimsemiştim. Burada ilk kez okuyup bitirmiş olduğum kitabın alıntısını taşın üzerine yazıp bana ait olduğunu da tescille-miş olmuştum. "İçimde yarım kalmış bir konuşmanın üzüntüsü var." sözleri Kürk Mantolu Madonna isimli kitaba ait olup bana da beni hatırlatıyordu. Oturup çantamdan suyumu ve yeni başladığım kitabı çıkarttım. Kitabı alıntıyı yazdığım yerin yanına bırakıp su içeceğim sırada bana ait olmayan bir başka yazıya denk gelmiştim. Buralara benden başka kimsenin uğramadığına emindim. Bu yüzden bana ait olmayan bu yazıyı görmek büyük bir heyecana kapılmama sebep olmuştu. "Niçin rüzgârlı son- bahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? Niçin yanımda değilsin?" diye devam ediyordu. Rastlantı olduğuna inanamayacak kadar güzel olmasının nedeni ise bu alıntının da yine benim yazdığımla aynı kitaba ait olmasıydı. Yerimden kalktım ve çevreme bakındım ama ne birisine denk geldim ne de herhangi bir canlının varlığına. Gündüzleri bir iki tane yaşlı ablanın gelip burada yürüyüş yaptığını biliyordum ama benim oturduğum bu yere hiç kimse uğramazdı. O gün kitabımı okumak için orada vakit harcamadım. Derin düşün
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.