Oldukça uzun bir süre duraksadı. Bakışlarındaki bir
şey nefesimin kesilmesine sebep oluyordu.
Derin bir nefes aldı. “Seni seviyorum, Sarah.”
Nefesim o an durmuştu. Onu doğru duyduğumdan
emin değildim.
“Seni çok seviyorum,” dedi. Gözleri dolmuştu.
Ağlamaya başladım.
“Seni seviyorum,” dedi bir kez daha yumuşacık sesiyle, gözyaşlarımı silerek. Ardından beni öptü.
Bu noktada benim de ona seni seviyorum demem gerektiğini biliyordum. Ama konuşamıyordum bile. Kulaklarıma inanamamıştım. Sarhoş gibiydim. Büyülenmiştim.
Öpüşüne tutkuyla karşılık verip bacaklarımı ona doladım.
İçimi doldurmasını istiyordum. İçime girdiğinde ikimiz de
zevkten inledik.
“Seni seviyorum,” dedi boğuk sesiyle.Konuşmak için ağzımı açtım ama hiçbir şey söyleyemiyordum.
“Canını yakıyor muyum?” diye sordu.
Başımı iki yana salladım.
içimde gidip gelirken dudaklarımdan öptü. Elleriyle
sırtımı ve kalçamı okşuyordu. Bedenlerimiz birlikte ritim
tutmaya başladığında haz, sevgi ve saf mutluluktan başka
hiçbir şey hissetmez oldum. Yaralı vücudumun hissedebileceği tüm acılar yerini zevke bırakmıştı. Kendimi sevinç
ten sarhoş olmuş gibi hissediyordum.
“Seni seviyorum,” dedi vücudu arzuyla sözcüklerine
vurgu yaparken.
“Ah, Jonas.” Nefesim kesilmişti. “Ben de seni seviyorum.”
Kişisel gelişim ve psikoloji alt tabanlı kitapları okumaktan çok keyif alıyorum. İlişkiler ve iletişim üzerine okumak kendimi geliştirebilmek için çok ihtiyaç duyduğum bir alan. Kitap isminden ötürü ilgimi çekmişti. Yazarının psikiyatrist oluşu fazla beklentiye girmeme sebep olmuş ki kitabın başlarında bildik, tanıdık cümlelerin çokluğu önyargı oluşturdu ve sarmadı pek, ancak ilerledikçe içsellestirdiğim yerler çok oldu ve beğendim kitabı. Hayat yolculuğumuzun çocukluğumuzu tekrar tekrar yaşayışımız olduğunu bilmek, okumak. Hayat mücadelemizin, döngülerden oluştuğunu, bu döngüleri tekrar edip etmemenin kendimizi tanıyıp bilip, çevremizdeki insanlarla kurduğumuz iletişime bağlı olduğunu okumak.
Hayatımızın iplerinin anne-babamızın elinde kalışı; erişkin yaşta hala çocuk olmak; yaşadıklarımızın suçlusunu hep başkalarında aramak; dış dünyada koca koca işler başarıp, evimizin içinde ikili ilişkide sınıfta kalmak. Kendimizle kurduğumuz samimi ilişkiyle, duygularımızı tanımlayıp yol alarak imkansızlaşan ilişkileri mümküne döndürebilmemin örneklerini okumak isteyenlere tavsiye ederim.
Kolay değil, basit değil. Her gün, yeniden, yeni bir mücadeleye göğüs geriyorsun. Her şey ne kadar zorlaşırsa zorlaşsın, sen yine de devam ediyorsun.
Bu döngüye alışmış olman, ilerleyişini değersiz görmene sebep olmasın. Kolay değil. İsyan etmen, bazen pes etmen, güçsüzlüğünden değil mücadeleden kaçmayacak cesur olduğunu çok iyi bilmenden.
İyi yönetiyorsun. Sandığından daha iyi gidiyorsun. Hayat düz bir yol değil, engebeli, tam olarak yaşadığın şey hayatın ta kendisi.
İlerle. Her şeyin daha iyi olacağını bilerek ilerle.
♥️
Hüseyin Rahmi en sevdiğim üç yazardan biri. Çok fazla kitabımını okuduğum için sürekli kitapta tahmin yürüttüm. Gulyabani ile beraber “Garaib Faturası Külliyatı" nın ikinci romanı. Gulyabani kadar güldürmedi, teknik açıdan daha kusurlu bi romandı yazar romanı bölüp bi anda bilimsel bir şeyler anlatmaya başlıyor. Hüseyin Rahmi çağının çok ötesinde birisi kitapta yine kadın hakları, kadınların evlendirilmesi gibi konulara değinmiş. Hurafeler batıl inançların sebep olduğu olayları anlatmış. Konusu itibariyle çok güzel bi kitap. Cadı filmi vizyondan kalktıktan sonra okumuş oldum keşke daha önce okuyup filmine gidebilseydim.
CadıHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20231,166 okunma
“Ey can âleminin güneşi! Bize cemalini göster. Cihana değer melek yüzünden örtünü kaldırıver azıcık.
Bize cefanı azalt!.. Çünkü seven dostlara yabancı gözüyle bakmak, sencileyin bir güzele yakışmaz.
Rakipler, senin ayağının toprağını gözüne sürme yapar korkusuyla, saba yelinin senin eşiğine varmasını istemiyorum.
Ey Selimî! Yoklukta, sevgilinin çevri ve eziyetinden de, aşk işinin ıstırabından da kurtulmuş olunur. Mademki bu gam ve cefaya varlığımız sebep oldu (onu sevgili için yok edelim ki dertten kurtulalım)!... ”