Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sebepsiz can almak ölümü incitir.
Sayfa 51 - EverestKitabı okudu
Reklam
Kalınca sebepsiz bir başıma Hatıralar beynimde dans ediyor Günahlarım dizilip bir bir karşıma Sanki birer birer intikam alıyor
Sayfa 133 - Hata-1980Kitabı okuyor
Bahtiyar olmaya alışmamış insanların, her saadetinde arkasında pusu kuran fena talihlerin bir suikasdinden ürkmelerine benzeyen sebepsiz bir korku içinde sevincini frenliyordu.
Sayfa 294Kitabı okudu
Kendi Sırrının Sahibi, bunca şeyin hepsini. Yoktan var etti, serdi, yaydı, döşedi. Beyhude değildi bu oluş. Sebepsiz değildi.
sebepsiz hüzün hocamdı loş odalar mektebinde harem ağaları lalaydı kara sevdama
Reklam
Sebepsiz gidenlere üzülme, çürük olan meyve ağaçtan çabuk düşer.
Şeyh Sadi Şirazi
Şeyh Sadi Şirazi
Breaking Bad
Bir Tanrı varsa neden bunca masum insanın sebepsiz yere ölmesine izin veriyor...
şehrin üzerini kat kat tül perdeler gibi örten bu beyaz karanlığı, sevmelerin en gizemlisi ile, sebepsiz seviyordu...
Sayfa 113Kitabı okudu
"Çılgınca gidişimiz sırasında içinde bulunduğum durumu tasvir etmek mümkün değil. Zaman zaman nereye, neden gittiğimi tamamen unutuyordum; düzeltilemez, saçma, korkunç bir şeyin yaşandığı idraki kalıyordu sadece, o da bulanık; kimi zaman hummalı kâbuslarda insanı pençelerine alan ağır, sebepsiz endişeye benzer bir idrak. Üstelik nasıl da korkunç!"
Reklam
222 syf.
·
Puan vermedi
"Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca Yusuf'un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığını biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olamayacağını sanıyordu." Kuyucaklı Yusuf Türk edebiyatının belki de en romantik kahramanıdır. Hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sona ilerlerken, bir yandan da yaşadığı lirik aşk hiyakesinin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174,3bin okunma
Yabancılaşmak
Yabancılaşmak her şeye. Anneye, babaya, kardeşe, eşe, dosta, akrabaya, en yakına. İçten içe, senden sana, kendi kendine. İçtiğin sigaranın dumanına, savrulan külüne. Kaldırımdaki sivrilmiş taşa yabancılaşmak. Sebepsiz gelen hüzne, akan göz yaşlarına. Yağmura, çamura, kerpiç bir göz odaya. Sonbahardaki yaprağa, ilkbahardaki o kokuya. Bir kap sıcak aşa, soğuk bir mezeye. Geçmişe, geleceğe, gitmelere, kalmalara. Acıya, mutluluğa, inadına tüm zıtlıklara yabancılaşmak. Ruhuna, aklına gelene, düşüncelere, hayallere yabancılaşmak. Senden gidenlere, elvadasız, habersiz. Geçmişe ve geleceğe, iki dudağın arasına, tanıdık sözlere. Çocukluğa, o masum bakışlara, körelmemiş duygulara, saflığa. Nefese, ıslak toprak kokusuna, geldiğin yere yabancılaşmak. Kim bilir belki gittiğin yere. Aynalardaki yüzüne, sen olmadığını haykıran yüzüne yabancılaşmak. Hayata ve ölüme, hiç ölmeyecekmiş gibi yabancılaşmak. Sen, dünya ve ben, üç ayrı yabancı aynı kubbenin altında. Birkaç şey yabancılaşmayan, o da içimdeki girdap, kaos ve yalnızlık olsa. Nedir bu yabancılaşmalar, bilinmeyen. Belki sonsuz uykuya, ölümün ta kendisine yabancılaşmak. Gam-ı Umman
Kiminin hayatı, izleyenleri tatmin eden bir sonuca bağlanmıştı, mükemmel bir roman gibi. Kimininki sebepsiz sonuçsuz kalmıştı, hayat gibi.
Biliyor musun, trenlerin zamanı dünyadakinden daha başka akıyordu. Bazen ağır ve yorgun, bazen oyuncu bir yavru kedinin sebepsiz neşesiyle. Oraya uzanıp tren zamanına teslim olmak istiyordum..
Sayfa 84 - Doğan KitapKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.