Seda Arslan

Seda Arslan
@sedaarslano
Ben güneştendim ama şimdi ayçiçekleri bile bana bakmıyor, görmüyor.
... Patikayı oluşturduğumda günler, haftalar, belki aylar geçmişti... Bir gözyaşının patika oluşturması ürkütücü ama aynı zamanda umut vericiydi. Bu patikadan koşarak geçebileceğimi fark ettim. Benim patikamdı çünkü, benim gözyaşlarımdan oluşan... Herhalde nerelerde düşüp kalkacağımı bilebilirdim. Ama insanın kendi bilinirliğinde düşmesi çok vahimdi. ...
Reklam
Yetmiyor be insanın hayatı; en çok beklemeye, durup beklemeye yetmiyor. Bir değişmeyen o var ama, o uzun bakmak geçmişe. Büyüyünce insanı başkalarını kandırmaya sevk eden o uzun bakmak.
Kusursuz ama sancılı bir şey anlaşmak. Aslında sevmek üzereyiz; dünyanın ağzında, yeniden bir hayat. Uydurulmuş, biçimsiz, bizim olmamış bir hata. İyi bildiğimiz kış.

Reader Follow Recommendations

See All
Dün Gece Çok Gençtim
Dün Gece Çok GençtimOnur Akyıl
5.7/10 · 40 reads
Hamlet
HamletWilliam Shakespeare
8.5/10 · 45.1k reads
Reklam
48 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig
7.5/10 · 77.2k reads
Kadın, herhangi birinin özlemini çekiyordu, tıpkı gün ışıyana kadar soğuktan titreyerek sarınacağı bir palto gibi özlüyordu onu.
Sessizlik, ses dalgasının karşısında büzülüp sinmişti yalnızca: Şimdiyse sis gibi yeniden yayılıyor, odaları, salonları, basamakları, koridorları ve titreyen yüreğini de kaplıyordu.
Yaşamının hazzı ve aldatmaca yüreğini yeniden deşmişti. Savrulup atılan, toprağın üzerinde kıvrılıp bükülen ve üzerine acıyarak basılan bir mum ışığı gibi seğirerek sönmek değil, büyük alevler çıkaran bir keyif yangınında sanki rastlantıymış gibi son bulmak istiyordu. Uçuruma dans ederek düşmek istiyordu.
Deneme 3 2 1
Bu boşluk beni hüzünlendirdi, gözümden bir yaş düşecekti ki tuttum sabırla belki öfkeyle. Bu durumdan çıkmalıyım çünkü hiç hoş olmayacak. Kırılıp, dökülüp, toparlanmak... Her zaman ayağa kalkabilmek, özünü bozmadan değişebilmek, oluru olmayan şeyleri zorlamak, bu değişimin yolunda bile bulunmak olağanüstü! ‌Kendimi zorladım, değiştim. Değiştikçe kırıldım. Kırıldıkça kırıldığım yerlerimden kaynadım. Sonra kaynayan yerlerimi de kırdım doğrusunu bulana değin. Bunun sonucunda yaralarım alışılmışın dışında bir şeye dönüştü. Ben dönüştüm, kendime döndüm. Ben kendimi zorlarım, ayağa kalkarım yeniden. Ama sen, evet sen bana bunu yapma! Yaralarıma dokunma. Çünkü senin atacağın adımı bilemem ki ben. Oysa kendi yaralarımın yerini, kendi düşüncelerimin boşluğunu biliyorum. Ve ona göre kendimi eğip büküp şekillendiriyorum.
Reklam
Kara bir el uzandı tenime, korkmadım. Elleri tenimin beyazlığında daha da belli oluyordu. Nereden dokunmaya başladığı, dokunmayı nasıl, ne şekilde sürdürdüğü anı anına kendini gösteriyordu...
Öldü sanılıp gömülmüş, ancak toprağın altında tabutunun içinde uyanıp bağırıp çağıran, kıyameti koparan ve duvarları yumruklayan biri gibi hissediyordu kendini kadın: Ancak onu yukarıda duyan yoktu, insanlar toprağın üzerinde hafif adımlarla yürüyor, onun sesiyse yalnızlığın içinde boğulup gidiyordu.
Uzanmış, öylece önüne bakıyordu, konsolun üstündeki saatin nihayet devreye girip çalmasını bekliyordu yalnızca. Ancak saatlere söz geçmiyordu; sövgülerle, ricalarla, altınla kışkırtılamıyor, dairesel turlarını miskin miskin atıyorlardı.
Issızlık bütün odalarda hain bir hayvan gibi oturmaktaydı, kimsenin buralara girmediği yıllar içinde semirmişti ve kadın hayvanın üzerine atılmasından korktu.
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.