Feniçka; yaşadığı toplumdan ayrık, orijinal bir karakter. Toplumun kanıksanmış doğrularına karşı benliğini ortaya koyan bir kadın ve kendi ile toplum arasındaki iç çatışmayı konu alan eser.
Max Werner, kitapta bir nevi toplumun yüzünü temsil ediyor ve kişisel açıdan incelendiğinde Fenya'nın mantığa dayanan söylemlerini akla uygun olduğu için nispeten kabul ettiğini görüyoruz. Buradan hareketle toplumdaki her bireyin tek başına düşündüğünde aklına dayanarak karar verdiği, bireylerin oluşturduğu toplumda alınan kararın ise akıl dışı alışkanlıklara dayandığı sonucu çıkarılabilir.
"Herkes tek başına hayli zeki ve akıllı, oysa başkalarıyla hemen kaz kafalı." Freud'un bu sözü de üstteki önermeyi destekleyen bir yaklaşım. Ayrıca kitapta dönemin Avrupa'sında kadına yönelik bakış oldukça etkili yansıtılmış. Avrupa ve Türk dünyasında (Arap kültürünün de yadsınamaz baskısıyla) farklı kültürler egemen olmasına rağmen toplum içinde benzer bir kadın rolünü görmek hiç de zor değil.
Bir çırpıda okunan, özellikle diyalog kısımlarında sizi içerisine çeken, okunması gereken kitap.
