Savaş kesinleştiğinde cuma hutbesinde okunmak üzere İslâm halifesinin hazırlatıp mescidlere ve camilere gönderdiği dua tam metin olarak şöyledir:
"Allah'ım, İslâm sancağını yükselt ve İslâm'a yardım et! Şirkin başını ezmek ve kökünü kazımak suretiyle onu mahvet. Sana itaat için canlarını feda edip kanlarını sana tâbi olma hususunda akıtan senin yolunun mücahidlerini, onları kuvvetlendirerek, yurtlarını zaferlerle dolduran yardımlarından mahrum etme! Müminlerin emîrinin burhanı olan Şehinşahü'l Azam'ın (Sultan Alparslan) senden dilediği yardımı esirgeme ki o, bu sayede hükmünü yürütür, şanını yayılır kılsın ve zamanın zorlukları karşısında kolayca yerinde tutunabilsin. Senin dinini şerefli ve yüce tutabilmek için onu lutufkâr ve her zaman tesirini gösteren desteğinden mahrum etme. Onun, kâfirlerin karşısındaki bugünü yarınına da yetsin. Onun ordusunu meleklerinle destekle, niyet ve azmini hayır ve başarı ile sonuçlandır. Çünkü o, senin ulu rızan için rahatını terketti. Malı ve canı ile senin emirlerine uymak için yoluna düştü. Çünkü sen, 'Ey iman edenler! Can yakıcı bir azaptan kazançlı bir yolu size göstereyim mi? Allah'a ve Peygamber'ine inanıyorsanız O'nun yolunda canınızla ve malınızla savaşın' (Saf 60/10-11) buyuruyorsun. Senin sözün gerçektir.
5 Makardı FENNiYÂ bu 'arz-ı akdes bir şehinşâha
Değișmem bir avuç toprağını hurşîd ile mâha
Muhakkak feyz alır kim yüz sürerse bu feyzgâha
Mürâ'ât-ı edeb șartıyla gel NÂBÎ bu dergâha
Metâf-ı kudsiyândır bûsegâh-ı enbiyâdır bu
Melikşah ölünce Anadoluya gelen Kılıç Arslan İznik'e yerleşti ve İzmirdeki Türk beğlerinden olup korsanlıkla BizanslIları yıldıran Çaka Beğin kızıyla evlendi. Haçlıların akını Kılıç Arslan çağında başladı. Öncülerinden Rainaud'nun buyruğunda olan Alman ve Lombardlara Kılıç Arslan 15.000 kişiyle saldırıp bunları İznik yöresindeki bir
Böylece "çok muhterem Sultan, büyük Şehinşah, Şark'ın ve Garp'ın meliki, İslam'ın ve Müslümanların temel direği, cihanın ve dinin gururu, fetihlerin babası, Halife'nin tek dayanağı" gece vakti, kimseler görmeden, pazardan mal kaçırır gibi bir yol kenarına gömülüverdi. Mezarı bir daha asla bulunamadı. Vakanüvisler, "Bu kadar güçlü bir hükümdarın cenaze namazı kılınmadan, fatihası okunmadan, cesedine kapanıp ağ
lanılmadan, dövünülmeden ölüp gitmesi görülmüş, işitilmiş şey değildi" dediler
8 yıl,4 ay,28 günlük bir padişahlık,50 yıllık bir cihangirlik…
“Kaldın cihanda bir an,her anın oldu bu devr
Mülk-i ezeldi güya tahtında hem civarın
Türbendir en azimi fethettiğin diyarın
Tahtın getürdi yerden umkiyeti kıyame
Eyler ruhuna davet ulviyeti mezarın.”
-Abdülhak Hamid
Mutluluk insanlığın ortak gayesidir ve Yavuz BAHADIROĞLU bu kitapta