Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Yıkıldı yolunu bekleyen şehir, artık gelsen de bir, gelmesen de bir."
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
ORTA BURJUVAZİ
Orta burjuvazi, ulusal burjuvazi olarak da adlandırılır. Kom- prador büyük burjuvazi ve küçük burjuvazi arasındaki orta taba- kadır. "Ulusalcı sanayileşme" ile ilgilenen şehir ve kasabadaki iş adamlarından oluşmaktadır. Ekonomik çıkarları; kır evi endüstrisi, balıkçılık ve hafif üretimden orta ölçekli pazarlama, ulaştırma işlet- melerine
Reklam
Şimdi çağırırız gelir deniz, ya da ben giderim nehirler boyu. İçimde fersah fersah uzak bir liman, ıssızlığın dalgaları yalar zihnimi. Belki benim her güzel şeyi berbat eden.... Güneşli bulutsuz bir günde, yukarıya kaldırsam, yıldız yağar yüzüme, sanki biraz daha baksam....gökyüzü çatlayacak Ne zaman bir adım atsam, şehir halı gibi kayar ayağımın altından. sanki biraz daha koşsam.... aynı yere varacak . ellerimin üzeri sancı ,büyük hüneri : kendi kendine yarınlar devşirmek. sanki bin yıl daha yaşasam.... her gün ,bugün olacak
Beynimde hep mânalı bir uçurum. Benim hayranlığımdan inlerdi şehir Ben atlara ve uzaklara hayrandım..
Şehir gürültüye boğulmadan önce uyanıp kuş seslerini dinlemek .. Ali Ayçil
"Yalnız kalmak korkutmaz ki Alışır bu şehir, alışır elbet yokluğuna"
Reklam
Koşturmaca modern şehir hayatının en önemli özelliklerinden biridir.
Ve sen, çöl kızı Leylal.. Seni yüreğimden koparmak isteyenlere karşı Nevfel'in ordularınca savaşmaya hazırım. Bu şehir ki bu kadar güzeldir, sen buraya yakışırsın
Sayfa 236Kitabı okudu
Ol benim artık gidelim, bu şehir sensiz hoş değil.
İstanbul eskilerin hayal şehir dedikleri yer değil artık. Canımı yakıyor. Kaçmak ve kurtulmak istiyorum. Ama her kaçış bir kurtuluş demek değil onu da biliyorum.
Reklam
"İstanbul'da var mı böyle simit?" Diye sordu. "Olmaz mı abi? Ne yaptın?" "Yok tabi oğlum, Ankara sadece simidiyle bile İstanbul'dan daha yaşanılır bir şehir."
Derin bir nefes alıp sütümden içmeye devam ederken önümdeki şehre baktım; sanki şehir bile bazı şeylere kırgındı. İçinde yaşananlarla, sokaklarında ölenlerle, denizlerinde boğulanlarla, dört duvar arasında acı çekenlerle şehir çok kırgındı. En az benim kadar.
Hülyâlarımın Şehri, Antalya ~Ahmet SELEN
"İnsan da şehir de seçici olmalı, her ikisi de bulduğunu hazmetmeden midesine indirirse, bu bir büyümeye ve gelişmeye karşılık gelmiyor aksine şişmanlamış, hantal bir yapıya dönüşür... Kalabalıklar, tıpkı yukardan akıp gelen bir su kütlesi gibi kendisine benzemeyeni hep kendi istikametindeki su yoluna katma çabasında. Medeniyetten beslenen veya medeniyeti besleyen şehir ise yaz kış düzenli akan bir nehir misali kendi içine karışan yağmuru çamuru temizleyerek yoluna devam eder Ancak bu medenî hüviyeti deruhte eden şehirler, rafine edilmiş estetik değerlerin taşıyıcısı olur. İnşâ etmek bir yana imha edici kalabalıklar, adeta çılgın akan bir seli andırır, bulduğunu önüne katar, yaş kuru, temiz kirli demeden sürükler, götürür."
Sayfa 33 - Kepez Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.