Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
115 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar. Hepimize mutlu sabahlar. Uzun yıllar sonra oldukça doyurucu olacağını düşündüğüm Anton Çehov serisine bitirmek üzereyiz. Yaklaşık 10 kitabını bu süreçte okuyoruz ve okuyacağız. Bunun dışında onun öykülerinin seri olarak basımları var. Bunların Cem - İletişim ve Yordam Yayınları üzerinden yapılmış setlerinin de dağıtıma hazır
İvanov
İvanovAnton Çehov · Bilgi Yayınevi · 1967160 okunma
300 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Arada Kalmış Tebessüm
Modern Türk edebiyatın diri sesi Sevinç Çokum, 2000'li yıllara adım atan Türkiye'nin yakın geçmişine dair etraflı bir muhasebe yapıyor. Sınıf çatışmaları ve sanatçının hayatla ne denli iç içe olabildiği gibi temel meseleleri incelikle ele alıyor. Ankara, İstanbul, Yalova üçgenindeki dört eski arkadaşın serüveniyle paralel ilerleyen romanda, 1999 depremi ve neredeyse aynı dönemde ama yalnızca dimağlarda yaşanan diğer bir büyük sarsıntının, sonuçları açısından ne kadar benzer olduklarını görüyoruz. Peki, o dipsiz, birbirine dayanan, renksiz varoş evlerinde yaşayan ve kırlarını yutmuş sokakların birbirine benzer insanlarından oluşmuş kitleler? Onları hep gri, beyaz, kurşuni renklerde boz bulanık görüyordum; şehir eteklerinde üst üste yaşamanın, üst üste düşünmenin rengiydi bu. Otobüslerde üst üste giderlerdi; birbirlerinin soluklarını soluyarak... Kimdi bunlar? Bir cinayette buluşmaları ne de çabuk, ne de kolay... Bu ülkenin insanlarıydılar. Kimse duymuyordu onların cümlelerini, kimse temsil etmiyordu onları. Kayıp ovaların insanlarını...(Alıntı) Çok güçlü bir dille yazılmış güzel bir roman 2000'li yılların başlarını anlamak için önemli bir yapıt İyi okumalar
Arada Kalmış Tebessüm
Arada Kalmış TebessümSevinç Çokum · Ötüken Neşriyat · 201026 okunma
Reklam
296 syf.
9/10 puan verdi
"Müzikte bir ya da birkaç ezginin çeşitlemelerle karmaşık bir biçime eriştirilmesi gibi tıpkı." diyor İskenderiye Dörtlüsü için Sunuş kısmında Lawrence Durrell. Justine'i okurken hissedilen de tam olarak bu, bir müzikal izliyormuş gibi; İskenderiye'nin eşsiz tasviri ki bunu hiç çabasız yapıyor Durrell ama şehir sanki karşınızda
Justine
JustineLawrence Durrell · Can Yayınları · 2022558 okunma
10/10 puan verdi
"Ben susmayı, konuşmaya yeğlemeyi çok küçük yaşlarda öğrendim. Alınmasınlar ,suçluluk hissetmesinler, beni hasretleniyor sanmasınlar diye içime konuşmayı , sonra da konuştuklarımı unutmayı bildim. Hayatımın ince çizgileriydi bunlar. " Ah be çocuk nasıl düğüm düğüm yaptın boğazımı... Merhameti bol, vefası büyük her şeyi kendine yük edinen kendisi küçük ama yüreği kocaman olan Aziz... Köyden İzmir' göç etmiş bir ailenin çocuklarından birini köyde bırakması üzerine hayata tutunmaya çalışan bu çocuk için ne desem bu hikayeyi nasıl anlatsam bilemedim. Gözlerim doldu çoğu satırı okurken. Aziz, annene mi kızsam babana mı yoksa eğitimini sonlandırmana sebep olan o öğretmene mi? Ya da çocuğu bırakıp gitmeyin içlenir üzülür demeyen dedene veya Koca anaya mı? Çocuk ruhunda kopacak fırtınaya aldırış etmeden , sana sormadan bıraktı annen kas hastası dayın için seni köyde ama olsun ben yine de çok kızdım annene de sevgisini hiç göstermeyen babana da. Çocuk yüreğindeki özleme hiç aldırış etmeden bir anne evladını bırakıp nasıl başka bir şehre gidebilirdi ki..? Hemde senelerce. O özlem o kadar büyüyor ki, hasta olmadığı halde hasta taklidi yapıp bıçak altına yatırıyor Aziz'i, ailesine kavuşmak için. Yine de azmini takdir ettim . Belki eğitim alamadın ama ticarete yöneldin çok da başarılı oldun . Gerçek bir hikayeden esinlenilip yazılan romanımızı çok çok beğendim.#ikiköybirşehir Aziz'in 20 yaşına kadar olan hayatını konu almış. Çok özel olan bu kitabı herkes okumalı.
İki Köy Bir Şehir
İki Köy Bir ŞehirBerna Nalbantlar · Dorlion Yayınları · 202424 okunma
276 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Birkaç yıl önce aldığım kitabı okuma fırsatını anca bulabildim. Milli Mücadele temalı okuma yapmayınca bir zaman sonra bünye istiyor. Bu vesileyle içinde bulunması çok etkileyici zamanlara yeniden girmiş bulunduk.. Kitabımız 1918 yılının İzmir'i ile giriş yapıyor. O dönem birçok şehir gibi İzmir de işgal altındadır. Baş karakter Nihat da genç bir subay olarak orada bulunurken vaziyet daha da kötüleşir. Mustafa Kemal artık Anadolu'dadır, adı ve yaptıkları dilden dile ülkenin her köşesine yayılmıştır. Nihat da bu ateşle Anadolu'ya gitmek ister. Tüm bu olaylar Nihat çerçevesinde dönemin buhran içindeki ruh hâli ile yine de sönmeyen ümidi arasında gidip gelerek anlatılmıştır. Mehmet Rauf, bu kitabın ilk sayfasını Atatürk'e 1928 yılında yazdığı şükran dolu yazıya ayırmış. Kitabın yazım aşamasının sonlarına doğru ise felç geçiren ve eşine dikte ile yazdıran yazarımız muhtemelen tam olarak istediği gibi bir son elde edememiştir... Ben de sağlıklı bir hâlde olsa acaba nasıl bir gidişat ve sonuc görecektik diye merak ederek bitmeyen bir 'kurtuluş' hikâyesine şahit oldum diyebiliriz. Okuyunuz..
Halas
HalasMehmet Rauf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020623 okunma
174 syf.
·
Puan vermedi
Dün bitirmiş olduğum kitabın incelemesi için bir gün beklemek istemiştim çünkü Aziz’in yaşadıklarını öyle bir çırpıda anlatmak istemedim. Yaşanmış bir hikaye olması mı yoksa benim ailemde de buna benzer bir olayın olması mı bilmiyorum ama o aitsizlik hissini , yerinin neresi olduğunu bilememe hissini ben de birinin gözlerinde görmüştüm. Vefanın ,
İki Köy Bir Şehir
İki Köy Bir ŞehirBerna Nalbantlar · Dorlion Yayınları · 202424 okunma
Reklam
92 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Her insanın kendisinden bir parça bulacağı hikayeler mevcut bu eserde. Hikayeler daha ilk cümlesinden itibaren okuyucuyu etkisi altına almayı başarıyor. Devamında olacakları okurken sayfalar akıp gidiyor. Hikayelerdeki karakterler özenle düşünülerek seçilmiş. Bazı hikayelerde şimdiki zaman ile geçmiş iç içe işlenmiş. Tıpkı hayat gibi.. Şimdiki
Kozmonot Apartmanı'nda İlginç Bir Davet
Kozmonot Apartmanı'nda İlginç Bir Davetİdil Gürsel Himmetoğlu · Metinlerarası Kitap · 202315 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Ölüler konuşmaz…
Kitabın sayfalarında gezinirken fedakârlık altında gizlenen bencilliği, taşra ve şehir hayatını, kuşak çatışmasını, ebeveyn çocuk arasındaki ilişkinin karmaşıklığını, yaşlılık ve yalnızlığı, ölüme karşı anıların gücünü ve en önemlisi kaybetmeyi göreceksiniz. İza kaybettiği şeylerin değerini çok geç anladı belki de kayıplarını kaybettikten sonra fark etti. Çoğumuzun yaptığı gibi, o da hep bir şeylerin peşinden koştu. Hep yapacak çok işi vardı. Her zaman ulaşacağı daha iyi bir konum vardı. Ama zaman durmaz, biz daha iyisi için koşarken yanımızda her saniye kaybettiğimiz birileri vardır. Ve bunu fark ettiğimizde çok geç olabilir. Artık sesimizi duyan bize cevap verecek birileri yoktur. Çünkü ölüler konuşmaz. Bu ölü, bir gün biz de olabiliriz. Evet, bir gün kendimize geç kalabiliriz. İşte kendinize ve sevdiklerinize geç kalmadan önce hayat kadar gerçek ölüm kadar içimizden bu kitabı okumalısınız. Eğer bu yazıyı buraya kadar gelip okuduysanız lütfen bir saniye durun ve düşünün. İhmal ettiğiniz, koşarken geride bıraktığınız sevdikleriniz var mı? Ve eğer hala hayatta olan yaşlı tanıdıklarınız varsa onları mutlu edin. Yaşlı bir kalp için hayat sandığımızdan daha zor olabilir. Ama o yaşlı kalbi mutlu etmek hiç zor değil. Onlara, iyi ki sizinle birlikte olduklarını ve onları sevdiğinizi söyleyin, bu onlara umut olacaktır.
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 20203,474 okunma
120 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Merhaba arkadaşlar. Hepimize günaydınlar ve mutlu günler. Uzun yıllar sonra oldukça doyurucu olacağını düşündüğüm Anton Çehov serisine başladık ve bitiriyoruz. Yaklaşık 10 kitabını bu süreçte okuyoruz ve okuyacağız. Bunun dışında onun öykülerinin seri olarak basımları var. Bunların Cem - İletişim ve Yordam Yayınları üzerinden yapılmış setlerinin
Hayatım
HayatımAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,943 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı kesinlikle tavsiye ederim. Sevgili Zafer Algöz, Kemal Sunal’dan Hulusi Kentmen’e, Zeki Müren’den Cem Yılmaz’a tiyatro kariyerinde tanıştığı, eğlendiği ve güzel anılara sahip olduğu bütün kıymetli sanatçılara dair anılarını eğlenceli biçimde yazıya dökmüş. Okurken kendimi o anların içinde hissettim. Onlar gülerken ben güldüm, olayın içinde sanki ben vardım. Komediydi resmen. Ah bir de kadim şehir Bursa’da geçen Zeki Müren ile anısı. O kadar güzeldi ki. İki günde kitap zaten bitivermişti. Sürükledi götürdü beni. Kesinlikle diğer kitabı da okumak isterim
Haşırt Dı Bilekbord
Haşırt Dı Bilekbord
Zafer Algöz
Zafer Algöz
Haşırt Dı Bilekbord
Haşırt Dı BilekbordZafer Algöz · İnkılap Kitabevi · 20172,398 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.