Bir kez daha anladım ki ben şehir, rezidans, avm insanı değilim; ben köy, kamp, dağ, uzun yolculuk insanıyım. ^^
Çünkü sabahına sorardı şehir seni Yekün olmuş sözlerim Suya inen gözlerim sana aitti İçimde konuştuğum yalnızlığım Gözlerim sarıldığım kışların her akşam soğukluğu Üstünde ki hırkan bir ikindi kızıllığı Ey bulanık geçmiş sen hiç çıkma aklımdan Yabancı olsaydım da gelirdin merhamet yoluna İçimde ki bu fazla yalnızlığı dökerdim de Titreyen sesimde sadece senin ismin Sadece senin gözlerin ve kaşların Yada kurulamasın çocukluğumu senden öte Bir başıma geçerdim vefa topraklarından Soluksuz bir sabahın ayazında hoyrattır geçişlerim Boynunda ki ben , incine yansımış ellerindeki Şahmeran ellerin bir gökyüzü Bir ben rüzgarda dalgalanan saçların gibi Affet saçlarını öpmeden aşık olduğum Affet yüzüne bakarken uzaklığıma kızdığım Affet saçlarını görürken kendimden uzaklaştığım .. #FULİDA..
Reklam
"Bu şehir yerden bile ağır bu gece Altında bir tek ölü olsun kalmamış Ölenlerdir incelten hafifleten oysa Uçacakmış gibi yapan şehirleri."
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
"Sana bir kez daha tutuldum..."
Merhaba sevgili. Umarım güzel bir bayram geçirmişsindir. Ben İstanbul'daydım. Senin şehrinden, sana da zamanında bahsettiğim iki arkadaşımdan birisi geldi. Birkaç kez onunla buluştum, onun dışında tek başımaydım. Alıştım sevgili :)). Bugün yine bir şeylerin yıl dönümü. Yine kim bilir ne için yazmaya başladım değil mi sevgili, kim bilir o gün
Hiç söylenmemiş sözler söylemeli El değmemiş duru sözler sevdiğim için Sevdiğim ! Şehir giysileri kıskanır ve bu yüzden bürünür geceye Güneş gözlerinden beslenir ve saçlarını kollar görmek için
Yoksan Gece bir yağmur sıkıntısı Annesizlik gibi Babasızlık gibi İşıklar istediği kadar yansın Yine de karanlık o şehir Yine de sokakları eşkıya dolu İşte gece Yıldızların altındayım işte Tanrıdan başka kimse yok yanımda Ama sen eksiksin Senin yokluğun başka
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.