Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İstesek de istemesek de çocuk merkezli bir toplumda yaşıyoruz, hatta öyle ki çocuğa tapmak, büyük bir salgına dönüşmüş durumda.
Sayfa 21 - Martha Weinman-Lear, The Child WorshipersKitabı okudu
Herkes biliyor ki, tam notlar bugünlerde motive etsin diye şeker gibi dağıtılıyor!
Reklam
Ebeveynler, çocukların özel hissetmesine o denli odaklandı ki, her şeyi kendine hak gören bir narsistler kuşağı yetiştiriyoruz.
"Her bedene uyar" standartlar ve müfredatlar; belki öğretmenlere daha düşük iş güvencesi...
Çocukluğun geri dönülebilecek bir yer olmadığını, kayıp şehir efsanesi gibi bir şey olduğunu hissettim.
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
Jung, burada Kitab-ı Mukaddes'ten Ye'cuc ve Me'cüc'le ilgili bir bölüm aktarma ihtiyacı hissetmiştir. Luther çevirisinden aktarılan bu bölüm şu şekildedir: "Ve bin yıl tamam olunca, şeytan zindanından çözülecektir. Yerin dört bir yanında olan milletleri, Ye'cuc ve Me'cüc'ü saptırmak ve onları cenk için bir araya toplamak üzere çıkacaktır. Onların sayısı denizin kumu gibidir. Ve yerin genişliği üzerine çıktılar ve mukaddeslerin ordusunu ve sevgili şehri kuşattılar."' Zülkameyn, iki dağ arasında yaşayan bir halk için yıkılması imkansız bir duvar inşa etmiştir. Jung'a göre, burası kim oldukları belli olmayan düşman sürüsü Ye'cuc ve Me'cüc'e karşı korunması gereken "orta yer"dir. Psikolojik açıdan bakıldığında, burası orta yerde kurulan ve Vahiyde "sevgili şehir" yani dünyanın merkezi Kudüs diye anılan Kendilik'tir. Kendilik, doğumdan itibaren hasetçi güçler tarafından tehdit edilen bir kahramandır; herkesin sahip olmak istediği, kıskançlık çatışmalarına sebep olan bin mücevherdir; kötü ve karanlık ilk güç tarafından parçalanan tanrıdır. Psikolojik anlamda bireyleşme, ortak katmanda boşluk korkusu yaratan ve ruhun ortak güçlerinin darbesi karşısında hemen mağlup olan doğaya ters bir olgudur. Yardımsever iki dostun gizlem efsanesi, arayışında mücevheri bulan kişiye korunma muştular.
Kafka okuyanlar zamanla dönüşürmüş bir şehir efsanesi :)
— İnsan Kafka’nın etkisinden neden kolay kolay kurtulamaz? – Çünkü ince böcek bacakları üstünüze yapışıp kalır.
Son zamanlarda bu şehri gölgeler de terk etti. Bu terk edilmiş bir şehir, efsanesi olmayan bir şehir. Ve gündüzleri buraya ne kadar insan dökülüyorsa, o kadar daha terk edilmiş görünüyor. Onu kendi ölüleri bile terk etmiş. Ve bunun artık telafisi olamaz.
Sayfa 201 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Güneş gökyüzünden yükseldikçe, gürültü ve hareket azalıyor. Tam öğle vakti el ayak çekiliyor. Ve nefes alan şehir, yorgunluğun pençesine düşüyor ve saatlerce her tarafı bir sessizlik ve hareketsizlik kaplıyor.
Reklam
Kendilik=Kudüs
“Zülkarneyn, iki dağ arasında yaşayan bir halk için yıkılması imkansız bir duvar inşa etmiştir. Jung'a göre, burası kim oldukları belli olmayan düşman sürüsü Ye'cuc ve Me'cüc'e karşı korunması gereken "orta yer"dir. Psikolojik açıdan bakıldığında, burası orta yerde kurulan ve Vahiyde "sevgili şehir" yani dünyanın merkezi Kudüs diye anılan Kendilik'tir. Kendilik, doğumdan itibaren hasetçi güçler tarafından tehdit edilen bir kahramandır; herkesin sahip olmak istediği, kıskançlık çatışmalarına sebep olan bir mücevherdir; kötü ve karanlık ilk güç tarafından parçalanan tanrıdır. Psikolojik anlamda bireyleşme, ortak katmanda boşluk korkusu yaratan ve ruhun ortak güçlerinin darbesi karşısında hemen mağlup olan doğaya ters bir olgudur. Yardımsever iki dostun gizem efsanesi, arayışında mücevheri bulan kişiye korunma muştular."
Son zamanlarda bu şehri gölgeler de terk etti. Bu terk edilmiş bir şehir, efsanesi olmayan bir şehir. Ve gündüzleri buraya ne kadar insan dökülüyorsa, o kadar daha terk edilmiş görünüyor. Onu kendi ölüleri bile terk etmiş. Ve bunun artık telafisi olamaz.
Sayfa 201Kitabı okudu
"Özellikle vefatından sonra etrafında pek çok şehir efsanesi yaratılan ve nice insan gibi gerçeği örtülen bir şair oldu Karakoç. Derviş, mistik, dünyadan elini ayağını çekmiş, fakir, keramet sahibi benzeri vasıflandırmalar birbirini izledi."
Sayfa 110Kitabı okudu
Hızlı okuma bir şehir efsanesi mi?
İnsanların çok çok hızlı okumasını sağlayabilir miyiz sorusunu cevaplamak için yıllarca uğraş veren biliminsanları olmuş. Bunun mümkün olduğu, ama her zaman bir bedeli olduğu ortaya çıkmış. Sıradan insanları çok daha hızlı okuma yapabilir hale getirmiş bu ekipler; biraz eğitim ve pratikle oluyormuş bu iş. Gözlerini kelimelerin üstünde hızla gezdirip gördüklerinin bir kısmını akılda tutabiliyorlarmış. Ama sonrasında okudukları şey hakkında test edildiklerinde, ne kadar hızlı okudularsa o kadar az şey anladıkları ortaya çıkmış. Hızın artması anlayışın azalması anlamına geliyormuş.
Sayfa 41 - Metis Yayınları, 7. Basım, Ağustos 2023Kitabı okudu
Kampta birkaç avarenin dışında fazla kadın yoktu. Kafkasya' daki askeri üslerin yakınlarına yerleşecek cesareti gösteren az sayıdaki subay eşi, zaten bu bölgelerde dünyaya gelmişlerdi. İki ya da üç kuşaktır garnizonda bulunan Terek ya da Grebenski Kazaklarının kızlarıydılar. Çoğu, Tiflis'ten öteye geçmemişti ve dağların kuzeyinde nasıl
380 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.