Şehit ve şahitin aynı kökten oluşu bizi fazlasıyla ilgilendirmeli. Çünki son 30 yıldır şehitler ölmez sloganı hem kürtçe hem türkçe. Eksik olmadı bu toprakların göğünde. Her ölen anonimleştirildiği ve yücektildiği ölcüde ölümsüzleştirildi. Ölümsüzleştirildikçe sağlıklk bir şekilde yası tutulamadı. Şehitler ölmez diye yükselen ses aynı zamanda bir yasın tutulmasına da yasak koyan ses oldu. Bu ses hakikati inkar etti. Bir iç muhalefeti bastırdı. Ancak acıyla biliyoruz ki toprağına inilen sözcükler tüm şahitlere bunu söyletti. Şehitler ölür, şehitler öldü ve şehitler ölüyor. Ölüleri ölümsüz kılma çabası da ölüm siyasetinin savunusundan başka bir işe yaramıyor.
Reklam
Ve yine çocukluğumuzdan beri biliriz ki "Şehitler ölmez."
Bazı şehirler, insanlar, mekânlar ise bizatihi şiirdir. Onları şiirle anlatmak tam olarak mümkün olmaz. İstanbul gibi. Yazdığınız her şiir mutlaka eksik kalır.
Sayfa 19
Sahi nedir vatan? Bir toprak parçası mı, uçsuz bucaksız denizler, derin göller, yalçın dağlar, verimli ovalar, yemyeşil ormanlar, kalabalık şehirler, tenha köyler mi? Hayır, bütün bunların ötesinde bir anlam taşır vatan. Ne sadece toprak parçası, ne su havzaları, ne ağaç silsilesi... Annemizin şefkati, babamızın saçlarına düşen ak, ilk aşkımız, doğan çocuğumuz, dedelerimizin mezarlarıdır vatan... Vatanı olmayan insanın hayatı da olmaz. Evet, bir vakitler zihnim, kalbim bu fikirlerle doluydu. Şimdi? Şimdi bilmiyorum...
O anlarda Efendimiz (s.a.v.) Sevr'in tepesinden Mekke'ye doğru bakacak, yaşlı gözlerle, "Ahh Mekke! Şehirler içerisinde bana en sevimli, en sevgili gelen sensin. Eğer kavmim beni sürüp çıkarmasaydı, ben buradan asla çıkmazdım. Fakat mutlaka bir gün sana döneceğim," diyecekti. En zor anlarda bile asla ümidini kaybetmiyordu. Allah Resûlü (s.a.v.) çok iyi biliyordu ki bugün onun Mekke'den çıkması, yarın Mekke'ye çok daha farklı bir biçimde dönmesi demekti. Bu neyin işareti biliyor musunuz? Ümit olmazsa iman olmaz... Ümit dediğimiz şey imanın azığıdır. İmanın olduğu yerde umut vardır. Çünkü Allah varsa gam yoktur. Hiç unutmamamız gereken hakikat şudur: Yeis/ümitsizlik dediğimiz şey, şeytanın ve küfrün azığıdır aslında. Bu Müslüman'a yakışmaz. Bütün şartlar bizim aleyhimize olsa da iman varsa imkân vardır.
Sayfa 237Kitabı okudu
Reklam
853 öğeden 251 ile 260 arasındakiler gösteriliyor.