Parmenides'in tersine, Beethoven'in ağırlığı olumlu bir şey olarak görüyordu anlaşılan. Almancadaki schwer sözcüğü hem "zor" hem de "ağır" ya da "ağırlıklı karar" olarak da yorumlanabilir. Bu ağırlıklı karar, yazgının sesiyle özdeştir ("Es muss sein!"); gereklilik, ağırlık ve değer birbirinden ayrılmaz biçimde örülmüş üç kavramdır; sadece gereklilik ağırdır ve sadece ağır olan şey değerlidir.
Beethoven'in müziğinin vardığı sonuç budur ve bunun kökeninin Beethoven'in kendisinden çok Beethoven yorumcularından kaynaklandığını söylemek mümkünse de (hatta kesinlikle söylenebilirse de), hepimiz az çok paylaşırız bu düşünceyi; insanın büyüklüğünün, yazgısını Atlas'ın dünyayı sırtında taşıdığı gibi tasımasından kaynaklandığına inanırız. Beethoven'in kahramanı metafizik ağırlıkların haltercisidir.
Özgür olmak (Freisein) köken olarak dostlar arasında olmak (bei Freunden sein) anlamına gelir. Özgürlük (Freiheit) ve arkadaş (Freund) Hint-Avrupa dil ailesinde aynı köke sahiptir. Özgürlük esasında bir ilişki kelimesidir (Beziehungswort). İnsan kendini ancak iyi bir ilişkide, diğer insanlarla mutlu bir birliktelik içinde gerçekten özgür hisseder.