Kemal Tahir'in tamamlanmamış olarak bilinen eseridir. Yazarın üslubu, konuşma dilini kullanmada ki ustalığı, halkla iç içe geçmiş duyguları ne kadar iyi yansıttığını çok net görebiliyoruz. Beni asıl etkileyen; yazarın insanların iç dünyasının değişimini, çatışmalarını bu kadar güzel anlatmış olması. Murat'ın içi dünyasında ki değişimi gördükçe benden,bizden hep parçalar buldum. Hür şehirde kendi hapsolmuşluğun da kayboluşu, kitabın başlarında oluşan mistik bir erdemliliğin maddi kazanımlarla nasılda çürüdüğünü uzun uzun anlatmış bize usta. Kitabın kahramanı Murat, hepimiz gibi dışarıdan bakınca mükemmel bir portre çiziyor belki ama iç dünyası o kadar karmaşık ve doyumsuz ki. İç çatışmaları bir çoğumuz gibi ilk başlarda daha yoğun ama sonrası küçük bir vicdan sızlaması haline gelip kaybolup gidiyor. Kitap bize farklı yaşamları öyle bizden ve iç içe anlatıyor ki en ufak bir şeyi yadırgamadım. Dönemin siyasi havasını da ayrı bir açıdan değerlendirip farklı bir pencere açmış yazar. Çok partili yaşama geçişteki o atmosfer iliklerinize işliyor ve bunca zamana rağmen isimler hariç hiç bir şeyin değişmediğini görüyorsunuz. Yazarın, Mustafa Kemal Atatürk'e bakışı yaklaşımı eleştirel olmakla birlikte kendi düşüncelerini çeşitli argümanlarla savunup altını doldurma çabasında. Görüşlerine katılıp katılamak tartışılır ancak; Kemal Tahir'i tanıyanlar zaten bu argümanları yadırgamayacaktır bence.
Kitap 734 sayfa olmasına rağmen keyifle, hızla, okunan size bir şeyler kattığını hissettiğiniz, bir okuma olacaktır. Keyifli okumalar şimdiden...
