selma g.k.

155 syf.
10/10 puan verdi
Son Günü Ömür Boyu Unutulmayacak Bir İdam Mahkumu
Ruha dokunan bir olay nasıl edebiyat sanatına dönüşür'ün örneği: Bir İdam Mahkumun Son Günü. Victor Hugo, 19. yy'da Fransa'da yaşadığı için -belki kendisi değil ama- kesinlikle biz çok şanslıyız. Yazar, kitabın ön sözü dahil her bölümünde döneme ışık tutuyor. Kendisini eleştirenleri adeta ti'ye aldığı tiyatro metni bölümünden sonra başlıyor asıl hikaye... Bir cinayet işledikten sonra idama mahkum edilen kişinin ruh halini kendi ağzından görüyoruz kitapta. Adam hiç karamsar değil, "Yaşıyorsak hala umut var demektir." sözünün yansıması sanki. Karamsar değil ama hayal kırıklığına uğramış, kederli, öfkeli ve tüm duygularını size yansıtmakta usta. Sonu baştan belli olan romanlardaki ince çizginin "insanı içine çeken" tarafında kalıyor kesinlikle bu kitap. Hugo, şahit olduğu manzaralardan yola çıkarak yazdığı eserinde birebir kendi gördüğü şeyleri de yer yer anlattırmış kahramana. Mesela bir bölümde İdam Mahkumu, gördüğü rüyayı yazıyor bize ancak bu yazarın kendi rüyası. Hal böyle olunca etkileyiciliği de artıyor anlatının. Geç kalmışım okumaya ama kesinlikle güç olmadı, iyi ki de okumuşum.
Victor Hugo
Victor Hugo
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son GünüVictor Hugo · Can Yayınları · 2018121.1k okunma
Reklam
232 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Masum değiliz hiçbirimiz...
Bir çocuğu, tüm benliğini etkileyecek şekilde çizip karalamak o kadar kolay ki! Pierrot (Pieter) hiçbir şeyin farkında olmadan her şeye şahit olan bir çocuk... Bu şahitlikleri esnasında beyni öylesine yıkanıyor ki kendisini zirvede zannederken aslında git gide dibe battığını fark ediyor. John Boyne, satır aralarına gizlenmiş mesajlarıyla aslında çocuk edebiyatından çok bizlere anlatıyor derdini. (SPOİLER: İngilizce konuşan askerlerin, Pierrot'yu karanlıktan "aydınlığa" çıkarması oldukça net bir mesaj bence.) Kitapta çocuk saflığını hissediyorsunuz, iyi niyet ve kötü niyet de aynı oranda hissediliyor. Pişmanlık, empati, buruk bir son.. Bu kitap, Çizgili Pijamalı Çocuk'tan sonra ikinci darbe diyebilirim.
Zirvenin Dibindeki Çocuk
Zirvenin Dibindeki ÇocukJohn Boyne · Tudem Yayınları · 2020965 okunma
360 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Bir yanda gemi, tutsak, mutfak; diğer yanda korsan, ticaret, sömürge...
Gemi korsanları, mutfağın zorlukları, ticaretteki sömürücü stratejiler, insanların "iyi ve kötü" olarak keskin şekilde ayrılamayacağı gibi noktalara değiniyor roman... "Mutfak" kısmı bana göre az. Tutsaklıkta ve imkansızlıkta mutfak aşkının ilerleyişi daha lezzetli şekilde anlatılabilirdi. Birçok konuya eğilmeye çalışırken bu taraf biraz eksik kalmış sanki... Çeviride bazı sıkıntılar var, konuşmalar bazı sayfalarda biraz karışmış ama başka bir yayınevinden de basılmış zaten bu eser. Yine de kendini okutan bir kitap. Gözünüzün önünde beliren gemide tutsak hayatı, patroniçe edasındaki kaptan kadın imajları dizi izliyormuş havası veriyor. Ortalama bir okuma oldu benim için...
Tarçın ve Barut
Tarçın ve Barut
Tarçın ve Barut
Tarçın ve BarutEli Brown · Ruhun Gıdası Kitaplar · 20157 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
280 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Minicik bir yüreğe yansıtılan her türlü duygunun ve minicik bir bedene uygulanan her türlü şeyin, o minicik insanın geleceğinde rol oynayacağını herkese anlatabilecek bir kitap... Pastoralliği göklere kadar çıkarmış ve baharı gözünüzün önünde canlandırıp huzur hissettirebilen bir kitap... Britanya'nın sömürgeciliğine, çocuk yetiştirmedeki "acımasız" yöntemlerine ve cinsiyetlere biçilen rollere incelikli eleştiriler yapmış bir kitap... Bitirdiğinizin ertesi günü "Yağmur yağıyor, bahçedeki tomurcuklar büyümüştür, çocuklar da pek sevinir şimdi!" diye düşündüren canım kitap!
Gizli Bahçe
Gizli BahçeFrances Hodgson Burnett · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20217.5k okunma
250 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Kendini birdenbire bir dağ köyünde öğretmen olarak bulan; kendisi hakkında hiçbir şey hatırlamayıp sadece eskiden denizci olduğunu "ansıyan" bir adam... Dillerini bilmediği ve dilini bilmeyenlerin içinde, aylarca karlar altında kalan ve hastalıkların, bebek ölümlerinin kol gezdiği bir köyde ÖĞRETMEYE ve ÖĞRENMEYE çalışıyor. Şiir deseniz değil, roman deseniz bildiğiniz romanlardan değil; satır satır işlenmiş bir kayboluş, arayış ve anlayış öyküsü...
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir MevsimFerit Edgü · Alfa Yayınları · 201910.2k okunma
Reklam
141 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Minik bir distopya diyebileceğimiz bu kısa romanda, gelecekteki dünyamızda yaşayan ve intihar etmeye yardımcı malzemeler satan İntihar Dükkanı'nın sahibi bir ailenin kahkahadan uzak, tamamen ölüme odaklanmış, adeta ruhu çekilmiş halleri merak uyandıracak şekilde anlatılıyor. Şaşırtıcı bir konu, şaşırtıcı bir son; umudun, gülümsemenin ve sevginin mahvolmuş bir dünyada bile yer alabileceğini hatırlatan bir kitap! Bir de göndermelerine ve sembolize ettiği isimlere dikkat etmek gerek... :)
İntihar Dükkanı
İntihar DükkanıJean Teule · Sel Yayıncılık · 20207.4k okunma
262 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Kahve değirmeninden fincanına, padişahların kahve alışkanlıklarından ilk kahvehanelere ve Türk edebiyatında kahvenin yer aldığı metin örneklerine kadar Türk kahve kültürüyle ilgili harika bir araştırma! Ayvazoğlu'nun dil ve anlatımının şahaneliğini söylememe gerek yoktur herhalde...
Kahveniz Nasıl Olsun?
Kahveniz Nasıl Olsun?Beşir Ayvazoğlu · Kapı Yayınları · 2011136 okunma
244 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
"HİÇBİR ŞEY, APAÇIK GÖRÜNEN KADAR ALDATICI DEĞİLDİR!"
... ve "Kusursuz cinayet yoktur." mottolarıyla aklımıza gelen isim; kriminalin kraliçesi Sevil Atasoy... Uluslararası alanda birçok ödül almış adli bilimci Atasoy, bu kitabında laboratuvar incelemelerini, DNA analizlerini, dünyanın dört bir yanından suç ve cinayet örneklerini, Türkiye'de adli tıbbın gelişimini hikaye anlatır gibi anlatıyor.
Her Çikolata Yenmez
Her Çikolata YenmezSevil Atasoy · Doğan Kitap · 2020382 okunma
528 syf.
4/10 puan verdi
·
Read in 13 days
Maalesef severek okuyamayıp alıntı yapmaya da çok değer bulamadığım bir "Amerikan edebiyatı klişelerinin" dibine vurma kitabıydı benim için... O yüzden uzun sürdü, araya başka okumalar girdi ama iteleye iteleye bitti.
Peter Pan Ölmeli
Peter Pan ÖlmeliJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 20148k okunma
656 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 11 days
Kural 1: Hiçbir şeyin dışarıdan göründüğü gibi olmadığını unutma.
“Küçük bir çocuğa gerçek dünyada iyi ve kötü arasında peri masallarında olduğu gibi siyah ve beyaz gibi kesin bir çizgi olmadığını anlatmanın yolu yok. Uygun koşullar oluştuğunda sıradan bir insan bir caniye dönüşebilir.” Bu alıntı kitaptan... Kitap, otizm spektrumuna bağlı Asperger sendromuyla yaşayan, bazı takıntılarla yaşamak durumunda olan, adli tıbba aşırı derecede ilgi duyan 18 yaşındaki genç adam Jacob’ın hayat şartlarını ve bir cinayet soruşturmasının içinde bulunuvermesini anlatıyor. Asperger nasıl bir durumdur? Siyah ve beyazı (ve tabi iyiyle kötüyü) kesin bir çizgiyle ayırmak mümkün mü? Her şey sadece dışarıdan göründüğü gibi midir? İnsanın hayatı tek bir “hastalık” tanısıyla nasıl değişebilir? Kendini diğer insanlar gibi ifade edemeyen; duyguları anlayamayan, en kolay yaşama şeklinin kurallara bağlı yaşamak olduğunu tecrübe eden bir gencin düşünceleri ve insanlarla ilişkileri nasıl olur? Peki Jacob gerçekten bir caniye dönüşmüş olabilir mi? Jodi Picoult yine tek bir olayın içinde birçok bakış açısını barındırarak, farklı yaşamak “zorunda kalan” insanların hayatını gözler önüne sererek ve anlatımıyla sürükleyerek bize tüm bu soruları düşündürüyor.
Jodi Picoult
Jodi Picoult
Ev Kuralları
Ev KurallarıJodi Picoult · April Yayıncılık · 2019265 okunma
Reklam
50 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 2 hours
Okumayı tercih ediyorum.
Hangimiz yapmayı istemediğimiz bir şeyi “Yapmamayı tercih ediyorum.” diyerek reddedebiliyoruz? Veya hangimiz bir şey yapmamız söylendiğinde/ istendiğinde gerçekten sadece kendimize uygun olmadığı için pasifçe-kırmadan-dökmeden direnebiliyoruz? Hangimiz tamamen kendimiz olarak kalabiliyoruz? “Kendi halinde yaşamayı TERCİH eden” katip Bartleby hacmi oldukça küçük ama sorgulamasıyla ve kafa karışıklığıyla insanın aklında kalacak bir eser.
Katip Bartleby
Katip BartlebyHerman Melville · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202212.3k okunma
269 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Yazarın “Eflatun rengi hayaller kuran bir suskunun sözleri...” diyerek yayınladığı romanı olan Suskunlar’da Mevlevi kültürü işleniyor. Dönemin “din” algısının da ele alındığı romanda müziğin haram, tasavvufun günah olduğu anlayışı eleştiriliyor. Suskunlar’ı okumak da diğer İhsan Oktay Anar kitaplarını okumak gibi biraz zahmetli. Öncelikle günümüz Türkçesinde olmayan Osmanlıca kelimelere aşina olmanız gerekiyor. Kurguyu anlayabilmek için kahramanların ve hikayenin takibine kafa yormanız lazım. Takip edemiyormuşsunuz gibi hissetseniz de aslında devrin, İstanbul’un, tasavvufi hikayenin içine çekildiğinizi git gide daha iyi anlıyorsunuz. Ama şu da bir gerçek ki kitabın verdiği keyif sözle anlatılamaz. Özellikle müzikle ve İstanbul tarihiyle azıcık da olsa ilgilenenlere kesinlikle tavsiyemdir.
İhsan Oktay Anar
İhsan Oktay Anar
Suskunlar
Suskunlar
Suskunlar
Suskunlarİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınevi · 20219.4k okunma
574 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 11 days
En Masum Hırsız
Kitapları görüp onlara dokunmaya olan özlemini “Açlıktan ölüyorum!” diyerek ifade eden Liesel’i çok iyi anlayanlar olarak çok şanslıyız bence. Ama aynı zamanda saklanmadan ve saklamadan keyifle kitap okuyabildiğimiz, kitaplarla iç içe olabilmenin huzuruna gizlenmeden sahip olabildiğimiz için de çok şanslıyız. Nazi Almanyası’nda; yakılan kitapların, silahlardan saklanan masum insanların, gizlice anlatılan hikayelerin arasında bir genç kızın öyküsü... “Kitap Hırsızı” benim için geç kalınmış bir kitaptı ama Liesel’i sevmek ve onu anlamaya çalışmak için asla geç kalmış değiliz. Filmini de en kısa zamanda izleyeceğim.
Kitap Hırsızı
Kitap HırsızıMarkus Zusak · Martı Yayınları · 202112.6k okunma
280 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Rose 9 yaşından beri, yediği yiyecekleri yapan insanların o yemeği yaparkenki duygularını hissediyor. Annesinin yaptığı limonlu pastayla keşfettiği bu “yeteneği” ile hayatını devam ettirmeye çalışıyor. Aynı zamanda annesinin, kendi aile hayatlarından ayrı bir hayatının olmasıyla, üstün zekalı ama asosyal abisinin davranışlarının sebebini çözmekle, babasıyla arasındaki görünmez duvarlarla uğraşıyor. Ufacık bir sandviç diliminde bile, onu hazırlayanın bütün hüznünü, öfkesini, beklentilerini, mutluluğunu, heyecanını yoğun şekilde içinde hissediyor. Küçük bir kızın kendini, ailesini, duyguları, ilk aşkı, zorluğu tanıma hikayesi.. Okurken ister istemez empati kurmaya çalışıp çoğu zaman melankoliye, bazen de heyecana kapılıyorsunuz. Aslında bazı olaylar* daha açıkça anlatılabilirdi. Bazı duygu durumları daha net ifade edilebilirdi ama bu şekilde de gayet akıcı ve merak uyandırıcı bir kitap.
Limonlu Pastanın Sıradışı Hüznü
Limonlu Pastanın Sıradışı HüznüAimee Bender · Can Yayınları · 2019498 okunma
115 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
İnsan, aklının alamayacağı kadar büyük bir evrende küçücük bir noktadır. Bunu şimdiye kadar birçok kez duymuş veya okumuşuzdur. Asıl önemli olan şey, küçücük bir nokta olduğumuzu ve bu haldeyken bir şeyleri biliyor olmamızın imkansız olduğunu fark etmemizdir. Düzülke, birçok geometrik kavramın arasında bize bunu fark ettiriyor. İki boyutlu bir evren olan Düzülke’nin sakinleri, üç boyutluluğu olanaksız görürken; tek boyutlu bir evren olan Çizgiülke için yükseklik ve genişlik (yani iki boyutluluk) olanaksızdır aslında. Hele de Noktaülke’de bulunan minicik bir noktanın kendini evrenin efendisi sanması kadar ahmakça bir şey yoktur. Muhteşem bir yergi. Okumadan anlaşılamayacak ama anlayınca da düşünceler kafanızda birbirini kovalayacak.
Düzülke
DüzülkeEdwin A. Abbott · Helikopter Yayınları · 2012437 okunma
384 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Fantastik kurgu ve bilim kurgunun bir arada işlenmeye çalışılmasını sevemedim. Karakterler güçlü olsa da kitabın yarısına kadar cadı Patricia ile bilgisayar dahisi Laurence’ı birleştirmeye çalışmakla uğraşmak biraz zorlama görünüyor. Ayrı iki kitapta ayrı karakterler ve olaylar olarak anlatılsa çok daha ilgi çekici olabilirdi. Ayrıca çeviride birkaç gereksiz kelime kullanımı olumsuz olarak dikkatimi çekti. Örneğin “nerd” kelimesi yerine Türkçe argoda kullanılan “inek” kelimesi kullanılabilirdi.
Gökteki Bütün Kuşlar
Gökteki Bütün KuşlarCharlie Jane Anders · İthaki Yayınları · 2018104 okunma
Reklam
256 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Saramago okumak kesinlikle dikkat ve özen gerektiriyor. Paragrafsız, konuşma çizgisiz, karakterin ruh halinin anlatımının arasına karakterin konuşmaların sıkıştırıldığı, kim ne konuşuyor/ne düşünüyor diye kafanızı yormanız gereken eserlerin sahibi Jose Saramago. Körlük’ten sonra “Görmek” bana aynı tadı vermemişti. Bütün İsimler, öylesi distopik bir eser değil. Nüfus Kayıt Merkez’inde oldukça sıradan ve yalnız bir memur olan Don Jose’nin bir rastlantı sonucu ufacık bir merakın körüklediği şeyin peşinde koşmasını konu alıyor: araştırdığı ünlü isimlerin dosyalarına yapışan ünsüz, meçhul bir kadının ünsüzlüğüne duyduğu merakla yola çıkıyor Don Jose. Bu meraklı yolculuğunda birçok şeyden ödün vermeye mecbur kalıyor ve aslında 50 senedir ona ait olan kişiliği değişime doğru gidiyor. Sonu ise az biraz şaşırtıcı.
Bütün İsimler
Bütün İsimlerJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2021842 okunma
448 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 8 days
Fillerin duyguları ve özellikle yas durumundaki halleriyle ilgili araştırma yapan ve fil barınağındaki çalışanın ölümünden sonra 10 senedir kendisinden haber alınamayan bir kadın, annesini aramak için bir medyumdan ve eski bir dedektiften yardım isteyen bir çocuk... Hiç beklenmedik şekilde sizi içine çeken parapsikolojik bir roman; Ayrılık Vakti. Sizi o kadar etkiliyor ki tam “Hadi canım, bu kadarı da olmamalı!” dediğiniz yerde bunun bir roman olduğunu, romanın da kurgu olduğunu hatırlıyorsunuz ve kitap bitiyor. Hem de öyle bir sürpriz sonla bitiyor ki! Tavsiyemdir.
Ayrılık Vakti
Ayrılık VaktiJodi Picoult · April Yayıncılık · 2017429 okunma
216 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Konusu ve yarışma finalisti olmasıyla dikkat çekerek listeme giren Uyuyamayanlar’ı çok zorlanmadan ama aklımın bir köşesinde hep bir eksiklikle okudum. Tam olarak belli olmayan bir sebepten dünyanın her yerinde uyuyamama hastalığına yakalanan insanlar (Uyuyamayanlar) ve yine belli olmayan bir sebepten bu hastalığa yakalanmadan yaşamaya çalışan Uykucular... Uyuyamamak onları ölüme götürürken insanlıktan çıkanlar, uykuculara duydukları nefretle hayatta kalmaya çalışıyorlar. Birincil ağızdan gerçekleştirilen anlatımda çok çarpıcı cümleler, insanı sarsan konuşmalar var. Bence bu konuda çevirmenin hakkı yenemez.
Uyuyamayanlar
UyuyamayanlarAdrian Barnes · April Yayıncılık · 2017465 okunma