"Aşkı arar idim beyim."
"Bugüne kadar neden aşık olmadın öyleyse?"
"Etme beyim, hiç aşk olunur mu? Gel dedin mi aşk gelip
konar mı yüreğine? Aşık olunmaz, ancak aşka düşülür.
Kişiye sormaz da, gelir çöker şuracığına. Düştün mü de
çıkamazsın gayri, aşk kabir gibi sonsuz bir kuyudur
Yiğide ."
"Ne demiş dedem?
Kor kurt."
"Hani dediğim beyler, erenler,
Dünya benim diyenler,
Ecel aldı, yel gizledi,
Fani dünya kime kaldı?
Gelimli, gidimli dünya,
Sonu ucu ölümlü dünya!"
"Saraylarda süremem, dağlarda sürdüğümü. Bin cihana değişmem, bu öksüz Türklüğümü."
"Övdüğüm yüce Tanrı, dost olup medet etsin
bacılarım, beylerim, ulularım. Bin dertle boğuşuruz,
kâfirlerle tokuşuruz. Toyumuz bereketli, kararımız isabetli
olsun. Söz alan nizamınca istesin, saygı ile sevgi baki
olsun, eğriye eğri, doğruya doğru demekten sakınılmasın.
Buyurun bey erenler, konuşsun iş bilenler, söylesin bacı
kardeşlerimiz. Obamız fayda bulsun, sussun ki bilmeyenler,
halkımız huzur bulsun.
Var mı dünyada günah işlemeyen, söyle,
Yaşanır mı günah işlemeden söyle?
Bana kötü deyip fenalık edeceksen,
Yüce Tanrı'ya ne farkın kalır benden, söyle.
Aşk, görmekle değil görememekle kamil olur.
Sayfa 160
Çıktığı yolculuk kaybolmayı göze almadıkça, elini kıpırdatamayacağını söylemişti, ustası Rikkap Efendi.
Sayfa 150
Affetmek, en büyük intikam...
Öyle ya, bu devirde Sinan gibi mimar, Süleymaniye gibi eser nerede?
Mimar buldum desen Sinan bulamazsın, Sinan bulsan Süleyman bulamazsın; hepsini bir yerde görmek dilersen, ille de Süleymaniye'ye çıkarsın.
‘Tatar’ı ıslamlaştıracağız.’ Diyormuş, keşke yapsa evladım. Ya Türk’ü Fersileştirirse?.. Nizamülmülk niçin savaştı Haşhaşilerle? Tugrul Bey’in, Melikşah’ın derdi neydi Fars’la? Bağdat’ta Nizamiye Medreseleri niçin kuruldu?
İnsan niçin yaşar üç günlük dünyada? Namus için, devlet için, din için… bak şu bacılarına. Onlar namus derdine kılıç kuşandılar, Moğol’a teslim olmadılar. Bak şu beylere. Devleti teslim etmemek için direnirler, vuruşurlar. Bak şu Konevi’ye! Tebrizli iblis Konya’ya gelmiş, derviş kılığıyla sapkınlık eder. Neymiş Allah bunun içine giriyormuş, evine geliyormuş.
“Derdim Altay’dan büyük, Hazardan derindir.”
"Gerçekçi olmak lazım: Bir elde yara varsa onu iyileştirmek diğer elin yardımıyla mümkündür Davsin! Hem o yarayı deşen de kanatan da o el ise..."
