Ramazan ve oruç elbette değişmiyor. Ancak oruç tutan insanlar değişiyor, on bir ayın sultanını yaşama pratikleri aynı kalmıyor, ramazan ayının kültürümüze etkileri farklılaşıyor.
Acının omuzlanışı. Acı hiçbir tanımı kabul etmeyen, insandan insana onu kabullenişi değişen bir olgu. Acı, değdiği her dalı kurutsanda dozu hafifleyip artsa da insana verdiği büyük hasar boğazda bir yumru gibi kalıyor.
MÖ 2000: Al bu otu ye!
MS 500: O otu bırak, gel bu duayı oku!
MS 100: O dua batıl inanç, gel bu iksiri iç!
MS 1600: O iksir faydasız, al bu hapı yut!
MS 1940: O hap etkisiz, al bu antibiyotiği iç!
MS 2000: O antibiyotik zararlı al bu otu ye!
Bazı satırlar çok şey anlatır, bazı çizimler bazı kareler de. Adeta acı tazeler düğüm düğüm eder insanın boğazını. Ama bazı acıların bıraktığı o his asla geçmez. ❤️🩹❤️🩹
İnsan. Meraklı gözlerle bakan, izleyen, üreten, kol kola yürüyen, birbirine dost olan, birbirine omuz veren, yeri geldiğinde yaslanacak dağ olan, karanlığı aydınlatan, iyileştirerek iyileşen, binbir parçaya ayrılsa dahi tek yürek olan. İnsan.
Sanırız ki ateş yanlızca düştüğü yeri yakar. Ancak bu büyük bir yanlış anlaşılmadır. O gece ateşin bütün ülkenin yüreğini yaptığına hepimiz şahit olduk.