Türkistan coğrafyası tarihin her döneminde güçlü devletlerin, medeniyetlerin ilgisini çekmiş, kadim iklimde pek çok mücadeleler, savaşlar, göçler yaşanmıştır. Gerek doğal zenginlikleri, gerekse coğrafî konumu itibariyle önemli ve kritik bir bölge olan bu mümbit topraklar, araştırmacıların da dikkatini celbetmiş ve asırlardır Orta Asya üzerine sayısız inceleme yapılmıştır. Bölge kodlarının ortaya çıkarılması ve jeopolitik çıkarlara sahip olabilmek adına birçok emperyalist devlet bölgeye oryantalistler, casuslar, misyonerler de göndermiştir. Bu ajanlardan biri olan Macar asıllı müsteşrik Vambery, bir derviş kılığında Türklerin en mahrem şehirleri olan Semerkant ve Hive gibi bölgeleri dolaşmış, coğrafya ile ilgili ciddi veriler toplamıştır. İyi bir Türkolog olan Vambery, aynı zamanda iyi yetiştirilmiş bir casustu da. Derviş kılığında yıllarca İstanbul'da yaşadığı gibi Türkistan'ı da baştanbaşa gezmiş ve kimse tarafından fark edilmemiştir.
mehmet ali özkan - karanlık bir casus: arminius vamberyKitabı okudu
Semerkant, Lübnanlı yazar Amin Maalouf ile tanıştığım kitap oldu. Konusunu hiç bilmediğim ve öneri üzerine başladığım bu kitabın büyük bir bölümünü merak ve heyecan ile okudum.
Kitap; Ömer Hayyam’ın rubailerinin yer aldığı Semerkant Yazmasının, Titanik isimli gemide batışına kadarki sürecin anlatılacağı bilgisini veren bir girizgâh ile başlıyor.
6 kısım ve 14 bölümden oluşan bu kitap isminden anlaşıldığı gibi yalnızca Arapların değil; Türklerin, yer yer de Frenklerin gözünden "Haçlı Seferleri" anlatılıyor. Tarihî bir kitaptan ziyade olay örgüleriyle süslenmiş bir belgesel gibiydi. Yalnızca bilgi vermeye odaklanmadan anlatışı ile sıkılmadan okunabilir. Sade dil ve üslûp
Nasıl başlanır ki bilemedim. Okuduktan hemen sonra bir şeyler yazmak sanırım daha doğru olur. Belki de bekledikçe daha objektif, ama daha az samimi bir inceleme olacak.
Öncelikle ilk iki kitabı başarılı buldum.
Amin Maalouf iyi bir tarihçi midir bilmem ama ele aldığı dönemi düşünecek olursak ortaya sağlam bir tarihi roman koyabilmiş. Tam olarak nerede
Astronomide Batlamyus'un mirası, İslâm kültür potasında eritilmiş ve bütün düzeylerde haydi haydi aşılmış ve buradada İslâm tarafından istenen nihai gayelerle tam bir bütünlük sağlanmıştır. Nitekim 9. yüzyılın en büyük astronomlarından el-Bettâni (877-918) şöyle yazar:
Yıldızların ilmiyle insan, Allah'ın birliğinin kesin deliline ve