Filistinlilerin yanında yer aldığında, "Arap yanlısı" denen bazı Batılılarda görüldüğü gibi, örtülü bir anti-semitizm uygulamak için değil, kendi hikâyesi gereği, ancak topraksızların yanında olabileceğini düşündüğü için yaptı bunu. Zaten, Filistinlilerin kendi devletleri, orduları ve polisleri olduğunda artık onlarla ilgilenmeyeceğini söylemekten hoşlanıyordu. "Topraksız bir halk, ailesiz bir çocuk" gibidir.
Tüzel ve sınıfsal çıkarlarını savunmak için saldırgan bir tutum takınan Yahudi elitleri, bu yeni muhafazakar politikalarına yapılan her türlü muhalefeti anti-semitizm olarak damgaladılar.
Reklam
Kendileri kaşınmış
19. yüzyılın önde gelen Anti-Semitleri artık papazlar ve safkan Almanlar de­ğil, ilginçtir ki, safkan Aryan olmak hayaline kapılmış olan bazı safkan yahudilerdi! Garip, ama gerçek olan budur. 20. yüzyılda tüm safkan Alman-Aryan-Töton yeraltı örgütleri işte kendile­rinden önce yazılmış olan yahudilerin ‘Kendinden Nefret’ literatürünü insafsızca istismar ederek korkunç bir Anti-Semitizm kampanyası başlatmışlardı.
Sayfa 153 - ALFA Yayınları | 18. Basım 2014Kitabı okudu
Batı'nın büyük emperyal güçleri tarafından yenilmek yeterince kötüydü; bir de üç beş Yahudi çapulcunun elinden aynı kaderi yaşamak, tahammül edilemez bir utançtı. Anti-Semitizm ve entrikacı olarak Yahudilerin şeytanileştirilmiş imgesi, yatıştırıcı bir cevap sağlıyordu
Irk ayrımcılığından dışlanma İranlılarla ve Türklerle il­gili bir ırk teorisiyle desteklenebilirdi; ama Arapların duru­mu daha sorunluydu, çünkü pek çok ırk ideologu tarafından "Sami" olarak görülmekteydiler. Bu yüzden daha 1935'te Propaganda Bakanlığı basına "anti-Semitik" ve "anti-Semitizm" terimlerinden sakınma ve genel olarak Samilere karşı değil, yalnızca yahudilere karşı savaş verildiği için, "anti-yahu­di" (yahudi karşıtı) gibi sözcükler kullanma talimatı ver­di. Arap dünyası savaş sırasında Berlin'in stratejik planlamasının parçası haline gelince ve Alman yetkililer Arap duyarlılıklarını incitmemeye özen gösterince, bu terimlerin kullanılmasını yasaklama çabaları yoğunlaştı. 1942'nin başında, Propaganda Bakanlığının bünyesindeki "Anti-Semitik Eylem" (Antisemitische Aktion) dairesinin adı değiştirilip, "Anti-yahudi Eylem" (Antijudische Aktion) yapıldı. O yılın sonuna doğru Goebbles, propaganda'da "Semitizm" ve "anti-Semitizm" terimlerinden sakınma talimatını tekrarladı.
Sayfa 115 - ALFA | TARİHKitabı okudu
Sıradan ırksal anti-semitizm, daha geniş ırkçı yaklaşımın bir unsuru iken, arındırıcı anti-Semitizmde Yahudilere karşı mücadelenin egemen olduğu ve diğer ırkçı temaların sadece tali uzantılar olduğu bir dünya görüşü söz konusudur.
Sayfa 111 - İletişim çeviri Ali Selman 1.baskıKitabı okudu
Reklam
199 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.