166 syf.
·
Not rated
Öncelikle kitaptan keyif almadım ama okunmaya değer buluyorum. Kitabın dili ağır. Anlamlandıramadığım, anlamadığım cümleler, bölümler oldu. Psikoloji/Psikiyatri alanına dair çok terim mevcut. Dolayısıyla ilk önce terimleri anlamanız sonrada cümleyi anlamlandırmanız gerekiyor. Ve sonrasında da düşündürüyor, sorgulatıyor, yeni pencereler açıyor. Demek istediğim bir çırpıda okunabilecek bir kitap olduğunu düşünmüyorum. 1. Bölümde yani yazarın öz yaşam öyküsünde kopukluklar mevcut olmasına rağmen 2. ve 3. bölüme göre daha keyifli. Yinede okuduğunuz metnin yaşanmış bir hikaye olduğunu düşününce rahatsız olmamak mümkün değil. Ben okurken oldukça zorlandım. Kitaba başlarken kendime sormadım, şuandaki sen, anlamını ve amacını bulabildin mi? Nedir o diye, ama o soruyu, okuduğunuz herhangi bir sayfanın sonunda size sorgulatıyor. Bir noktada kitabın okuyucuya logoterapi uyguladığını düşündüm. Yazarın hayatının bir bölümünü geçirdiği Auschwitz kampında geçen "Çizgili Pijamalı Çocuk" ve yine bir toplama kampında geçen "Hayat Güzeldir" filmlerini izlemeyi öneririm. "Bir insanın kendi kaderini ve içerdiği olanca acıyı kabul ediş yolu, kendi davasını seçiş yolu, ona en ağır koşullar altında bile, yaşamına daha derin bir anlam katma fırsatı verir."
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202315 okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
En Yakın Arkadaşımla Nasıl Tanıştım? How I Met My Bestfriend? Legendary!
Dünya tarihindeki en önemli Rus yazarları arasında yer alan Tolstoy... Aristokrat bir ailenin ferdi olan yazar, aile konağında meydana geldi. Para durumları iyiydi, Dostoyevski gibi yokluktan gelmiş bir yazar değil kendisi; ancak aile durumları hiç de iç açıcı değil. 2 yaşında(1930) annesini, 9 yaşında(1937) babasını kaybediyor. Çok iç açıcı bir
Çocukluk
ÇocuklukLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20107.2k okunma
Reklam
196 syf.
·
Not rated
Ne çok benzerlik var yaşamda ne çok. 1980'lerde kadın olmak ne zormuş. 2020'lerde de aşırı kolay olmasa da. Gelişmiş biraz ilişkiler ama yetebilmiş mi mutluluğa? Sadakat neymiş, sonsuz sadakat ne büyük beklenti. Aslında aşk gerçekten de yok ama her seferinde nasıl inandırıyor olduğuna. Bu sefer kandırmıyoruz kendimizi dimi? Ah Asena, seni
Aslında Aşk da Yok
Aslında Aşk da YokDuygu Asena · Doğan Kitap · 20081,022 okunma
60 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 hours
Bilinmeyen adanın değil de, bir adamın öyküsü aslında bu kitap.. kralından bilinmeyen adaya gitmek için tekne isteyen adamın masal tadında öyküsü... Yine isimsiz bir ülke, isimsiz mekanlar, isimsiz insanlar... Jose Saramago yine farkını hissettiriyor sayfalarında. ^ ^ Kitabın özü belli aslında. “Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin.” cümlesi bizi kendimize getiriyor, kim olduğumuzu öğreniyoruz. Kendini tanı diyor, bu kitap. Sor kendine senin bilinmeyen adan neresi? Oraya gitmeyi istiyor musun? Gitmek için birşey yapıyor musun? Kiminle gitmek istiyorsun? Ya da sen o adayı bulabildin mi? Bulabildiysen ne mutlu sana :) Bulamayan arkadaşlar haydi kitabı okuyup bizde düşünelim, kim bilir belki bilinmeyen adanızın adresi o sayfaların arasında :) ^ ^ Kitap da görseller de mevcut masal kitabı tadında:) ayrıca çok akıcı ve sade diliyle muhteşem imgeler ve metaforlar kullanmış yazarımız. Başucu kitabı diyebileceğimiz kitaplardan. Hatta bence kitaplığınızda “Küçük Prens”in hemen yanına koyulacak kitap. Keyifli okumalar dilerim :)
Bilinmeyen Adanın Öyküsü
Bilinmeyen Adanın ÖyküsüJosé Saramago · Kırmızıkedi Yayınevi · 200923.4k okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Biraz mavi, biraz kırmızı...
Hangi duyguyu nasıl ifade edeceği önceden belirlenmiş sözün, hayatı anlamlı kılması nasıl beklenebilir ki? Aşktan bahsettik, aşkı tanımıyorduk. Öldük, ölmüyorduk. Sadakatten söz ettik, sadakati bilmiyorduk. Sevdik, aslında sevmiyorduk. Aldık, veriyorduk; verdik alıyorduk. Söz yerini buluyordu sadece, iyi düşüyordu, uygun. Söylüyorduk, yazıyorduk,
Mor Mürekkep
Mor MürekkepNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20211,861 okunma