Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Benim ben, Figen Negatif?” Çirkin olduğu kadar sağlıklı da. Hemen bir kafes bulmam lazım! Savaşta bile böyle korkmamıştım. Köpekbalığıyla deplasmanda karşılaştığınızı düşünün: “Evimde ne arıyorsun kadın?!” Alev almış bir cadı gibi çığlık atıyor: “Civan diye biri sizi arıyor Ruhi Bey.” Verem mikrobunun büyütülmüş haline benziyor. Gözleri; ekşimiş yoğurttaki çürük böğürtlenler. O kadar meymenetsiz ki, ona sopayla dahi dokunmak istemem: “İyi de sen kimsin?” Zilli beşaret “Aşk olsun Ruhi Bey” diyor ve suratındaki, Türkiye’nin en büyük et benine dokunuyor: “Onbeş senedir yanınızda çalışıyorum. İzindeydim ya, döndüm. Haydi, telefondakini bekletmeyin…” Dırdırıyla bir erkeği kısırlaştırabilir.
kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde kaç kilo çekerdi yalnızlık kaç kere ezildim altında yaz yağmurlarının belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize
Reklam
Sen kimsin ki bana karışırısın diyen sen... nefretim sadece duygularımı saklamak için kullandığım bir maskeden ibaret. ben senin gökyüzünüm denizinim... Bunu anlamak neden bu kadar zor senin için? Söyler misin neden bu kadar kör olmak zorundasın? duygulara, hislere ve sevmeye...
Evet, sevgili insan, sen kimsin ki Tanrı'yla çekişmeye kalkışıyorsun. Hiç eser kendisini yapan ustayla beni niçin yapıyorsun diye konuşur mu? Aynı topraktan bir çanağı güzel, bir diğerini değersiz yapmak çömlekçinin elinde değil midir?
408 syf.
6/10 puan verdi
Düşünün ki Boğaz Köprüsü’nden arabanızla geçerken, arka koltukta birinin oturduğunu fark ediyorsunuz. “Sen de kimsin?” diye sorduğunuzda, Mimar Sinan olduğunu söylüyor. Ne yaparsınız?
Zamanla Randevu
Zamanla RandevuOrhan Yeniaras · Panama Yayıncılık · 2014818 okunma
Gün geçtikçe büyüyorsun içimde, Ömrümün orta yerine dikilmiş Sarmaşık bir gül misali sarıyorsun... Dolanıyor sevdanın her bir dalı Aklımın en ücra köşelerine... Ve ben, sen kimsin bilmesem de Düşünüyorum işte... Aklıma batıp, gönlümü kanatan dikenlerini ayıklıyorum bazen, Yapraklarından reçel yapıp, Düşlerimi tatlandırıyorum... Ve ben, neden
Reklam
TATYANA’NIN ONEGİN’E MEKTUBU Size yazıyorum ? Daha ne denir? Hem daha ne söyleyebilirim ki? Şu an, biliyorum, elinizdedir Hor görüp cezalandırmanız beni. Bu benim mutsuz kaderimdir, Bir damla acıyı koruyarak siz, Elbette beni terketmezsiniz. Susmayı tercih ettim ben önce; İnanın: şu rezil yaşamımdan Haberiniz olmazdı hiçbir zaman, Bir
Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?
Sayfa 52
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.