“Güzel bir kitap okumak ve ömrümün geri kalanını o kitabı okuduğum yerde geçirmek istiyorum,” demişti o. Sonra da bana dönüp sormuştu: “İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?”
İnsanın geçmişi peşinden uysal bir köpek gibi gelse, tamam! Ama biz insanların zamanla tedirgin bir kediye dönüşme olasılığı da var. Sırtı kabarık, durmadan arkasına bakan bir kedi…
Bir kitap yazmak istediğimi söylemiştim. “İçinde öyle bir cümle olsun istiyorum ki, kitabı okuyan biri o cümleye geldiğinde kitabı birden kapatıp sımsıkı göğsüne bastırsın.”
Yine kitaplara gömüleceksin, sayfalarında ikimize rastlama ihtimalinin peşinden giderek deli gibi kitap okuyacaksın ve bu sana iyi gelecek. Senin iyi olduğunu bilmek bana yeter. Beni merak etme.
Yıllardır kendi dünyasını ve alışkanlıklarını üzerine bir şemsiye gibi açtığından yağmuru, güneşi, gençliği ve aykırılığı da artık bilmiyordu, unutmuştu.