Bu kadar güzel anlatılabilirdi ancak :D
Ben asıl sana hamamböceklerinden bahsetmek istiyorum. 250 milyon yıldır hiç değişmemiş olduklarını biliyor muydun? Dünyanın başından neler gelmiş geçmiş ama onlar hâlâ ilk günkü gibi yaşıyorlar. Atom bombası filan atılıyor, “Bize fark etmez” deyip yaşamaya devam ediyorlar. İşte ben de sana karşı, tıpkı hamamböcekleri gibi, başından beri değişmeyen bir sevgi besliyorum. Tarif etmek için daha sevimli bir hayvan bulamadım, özür diliyorum.
Gözyaşlarıma say
Unuttugumu sanmıştım senı. Bunca zaman unutmak için o kadar cabaladım kı, saçma sapan ınsanları hayatıma aldım belki unutturur diye. Yeni seylerle uğraşmaya basladım. Hiç biri unutmama yetmedi. Unuttuğumu sanarken daha çok bağlanmışım sanırım. Her şey geçti,tam unuttum artık düşünmüyorum senı derken bir anda hiç beklemediğim şekilde karsıma
Reklam
Weird Fishes
Beni öldürüyorsun balık, diye düşündü yaşlı adam. Ama hakkındır. Hayatımda senden daha büyük, daha güzel, daha sakin, daha asil bir şey görmedim kardeşim. Gel beni öldür. Kimin kimi öldürdüğü umurumda değil.
Sizin soracağınız soru daha çok şu olmalıdır: "Madem nasılsam öyleyim şu an, madem içinde diğer pek çok kişiye yabancı gereksinim ve sorunlar barındırıyorum, her şeye karşın yaşamı göğüsleyebilmek ve mümkünse ondan güzel bir şeyler kotarıp ortaya koyabilmek için ne yapmalıyım?" Yüreğinizden gerçekten en derin köşesinden yükselen sese kulak verdiniz mi, böyle bir soruya şu yanıtı alırsınız: "Madem bir kez başka türlü değil de böyle birisin, diğer kimseleri ne senden başka türlü oldukları için kıskanmalı ne de onlara hor bakmalı, nasıl ki kendi vücudunu, ismini, soyunu, sopunu vb. bir olgu, kaçınılmaz bir şey olarak kabulleniyor, onları onaylıyor, yanlarında yer alıyor, bütün dünya karşı çıksa da bu tutumundan vazgeçmiyorsan, ruhunu ve gereksinimlerini de öylece kabullenip benimsemelisin.
145 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Eser, yazarın İnsanlık Komedyası’nın, Toplum Ahlak ve Görenekleri üzerine incelemeler bölümünün Özel Hayattan Sahneler başlığı altında bir araya gelen, yirmi yedisi tamamlanmış otuz iki romanının on yedincisi. Fransanın 19. yüzyıldaki sosyal yapısının tarihsel bir portresi… İki kız kardeş tıpkı kafeste korunur gibi yetiştiriliyor belli bir yaşa geldikten sonra evleniyorlar ve asıl olay bundan sonra başlıyor. Toplumun özellikle kadınların çevresindeki mutlu ilişkileri ve mutlu kadınları kıskanmaları çok güzel bir şekilde işlenmiş. Vadideki Zambak kahramanlarını tekrar okumak beni mutlu etti. Felix’in olayları bu denli olgun karşılaması kendisinin de aynı yollardan geçmesi ;) Savunması da bir o kadar realist “ Ben cömerdim ama toplum değil. O ortalıkta parlayıveren bir kadından hemen kaçar, tam bir mutluluk ve itibarın bir arada bulunmasını istemez. Adil midir, onu bilemem. Ama dünya zalim, hepsi bu! Belki güruh olarak insanlar tek tek olduklarından daha hırslı…. Bütün bunları biliyorum görüyorum ama, dünyayı ben değiştiremem ki! Ama hiç olmazsa, seni senden koruyacak güce sahibim. Karısını suçlamıyor olanlar için, onu meşhur bir adama iten arzuyu, bazı kadınlarda yaratmış olduğu hasetle kendine açıklıyor. Ahlaki açıdan kabul edilir mi edilemez mi orası tartışılır (?) herkesin ahlakı kendine :)
Bir Havva Kızı
Bir Havva KızıHonore de Balzac · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2009467 okunma
Sosyal medyada mektuplaşanlar; Akıl sahipleri için, bunda bir öğüt vardır:
İbnu’l Cevzî rahimahullah dedi ki: Eşrâftan birinden bana ulaştığına göre, o bir gün bir mezarlıktan geçerken, üzeri siyah elbiseli güzel bir kız gördü. Ona baktı, ve kalbi ona bağlandı. Bunun üzerine ona şu beyitleri yazdı: “Zannederdim ki güneş bir tane idi Ay da güzellikle vasfedilirdi nazarımda Tâ ki siyah yaslı bir kadın libâsıyla gördüm
Reklam
Sevgim güçlüdür.Kendime çok içten sevilen birisiymişim gibi davranırım. Çeşit çeşit olaylar gelir geçer. Ama tüm bunlar gelişirken, kendime olan sevgim hiç değişmez. Bu, kendini beğenmişlik veya gu­ rurlu olmak değildir. Kibirli ve kendini beğenmiş insanlarda "Ben, senden daha iyiyim"le üstü örtülmek istenen, yoğun bir kendinden nefret duygusu vardır. Özsevgi, mucizevi va­roluşumun değerini bilmektir. Kendimi gerçekten sevdiğim zaman, ne kendime ne de bir başkasına acı veremem. Bana göre, dünya barışının yanıtı, koşulsuz sevgidir. Bu, özünü kabul etmek ve özsevgiyle başlar. Bundan sonra, kendimi sevmek için, kusursuz olmayı daha fazla beklemeyeceğim. Kendimi, şu anda ve burada olduğum gibi kabul ediyorum.
Peygamberimizin Duaları
Allahumme bike emseyna ve bike esbahna ve bike nahya ve bike nemutu ve ileykel masir Allahım! Senin yardımınla akşama girdik, senin yardımınla sabaha kavuştuk, senin yardımınla diriliyor ve senin kudretinle ölüyoruz ve dönüş yalnız sanadır. Allahümme e’ûzü bi rızâke min sehatike ve bi muâfâtike min ‘ukûbetike ve e’ûzü bike minke lâ uhsi senâen
Kendimden biliyorum, hiç kimse sevemez "anne" kadar.
Şimdi yanımda olsaydın bilmem ki gönlüm hangi ufuklarda salınıyor olurdu. Böyle acır mıydı yüreğim, yutkunmalarıma inat içime bunca çığlığı sığdırır mıydım? Daha mı serseri olurdu 'güzel kızın'? Bitirir miydim dersin Erciyes fiziği? Hemşire olur muydum ya da organik kimyaya rağmen? Varlığının verdiği huzurla kurduğum nice hayallerim yıkıldı sen gidince. Meğer ne büyük dayanakmışsın benim için. Senden öğrendiğim temizliği, saflığı, merhameti daha da muhafaza edebilir miydim? Ve yaşadığın onca acıya rağmen içine atabilmeyi, gülebilmeyi, -mış gibi yapabilmeyi nasıl hiç unutmadan, dimağıma kazılı bir şekilde nasıl getirdim 35.yazıma? İmtihanın bitmedi dediğin bu(!) muydu gidişinin 9.ayında rüyama gelip? Şimdi yanında olmak, başımı dizine yaslamak ve sadece ağlamak vardı. Biliyorum sen diyceksin ki "hiçbir şey için ağlamaya değmez" Ama o öyle olmuyor işte diyeceğim ben de her zamanki gibi. Seni çok özledim.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.