Dönüşüm Modern dünya edebiyatında çok tartışılan, çok yorumlanan ve edebiyat akımlarına yerleştirilmesi zor eserler bırakan Franz Kafka, 3 Temmuz 1883'te Almanca konuşan Çek asıllı Yahudi bir tüccar ailenin oğlu olarak Prag'da doğdu. Kafka'nın babası, yoksul koşullardan zengin bir tüccar durumuna yükselmiştir. Annesi ise varlıklı,
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde;
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa;
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde;
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa;
Bil ki seni düşünüyorum.
Türkiye'de en çok önerilen kitaplardan biri.
Makamına hak ettiğini düşünüyorum.
İlk başta "Abartmayın, ne yükselttiniz kitabı?" demiştim. En sonunda "Tamam, kesinlikle okuyorum artık." dedirttiler.
Evet, minik Martin'imiz.
Bir bilgi birikimi olmayan Martin'imiz.
Ama sorun bakalım, Martin o zaman mutlu muydu?
Halimin acizliğini ,acizlerin azze ve celle'si olan sana arz ettim.Beni cismani duygularla oyalanır vaziyette bırakma.Seni ararım dağda taşta.Gören deli sanır.Kaç zamandır hamallık yaparım sana varayım diye.Sıratın basamaklarına koysam cennete ulaştıracak köprü olurdu sırtımdan geçen dallar.Lakin cennet değil muradım.Ne dermeye adımım var ne ermeye.Cismimden canımdan geçtim,cananı ararım.Kapını aç bana ,vurma kilidini,açılmaz eyleme kapını üzerime.Yokuş eyleme vuslatımın yolunu.Beni seninle oyala,kendimle baş başa bırakma.Yalnızlıkta nefsimi düşünüyorum,şeytan bana eş oluyor.Beni susuz çöllerde bırak,ummanda nefessiz bırak ama sensiz bırakma,bırakma beni Allah'ım...
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde;
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa;
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde;
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa;
Bil ki seni düşünüyorum.
"Şimdi güzelim, seni ölene kadar kışkırtıp tahrik edeceğim," dedi Clay ve eliyle omuzlarından, seksi sırtına ve kalçalarına kadar bedenini okşadı. Başpar- maklarını onun vücudunda en sevdiği noktaya; bacak- larıyla poposunun birleştiği yere koyarak kalçalarını ayırdı. "Gördüğüm en mükemmel kıça sahipsin. Bu kıça yapabileceklerimi
"Kimi gün dünya haritasını gözümün önüne getiriyorum, sonra da üzerine seni uzatıp düşünüyorum: Bu dünyada benim ayakta kalabileceğim alanlar, senin haritada vücudunun örtemediği yerler."