Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben bir insanın ortaya koyduğu desteğin ve yardımseverliğin emsali olmayan bir değer olduğuna inanıyorum.Senin bunu çok kolay bir şekilde ortaya koyuyor olman kesinlikle bunun değerini düşürmemeli diye umuyorum.
Sayfa 106Kitabı okudu
LXXXXVII
Hoşça kal!Değerin çok yüksek, tutamam seni Biliyorum kendine ne paha biçtiğini Özgürlüğe kavuştun alıp değer belgeni İptal ettik sendeki hakkımın senedini. Nasıl tutarım seni, sağlamadan izini Neyim var hak edecek senin zenginliğini Bu eşsiz armağana kim layık görür beni? Bana verilmiş berat, dönüp buldu vereni Sen vermiştin kendini, bilmeden değerini Ya da bana vermekle hata işlediğini Bir yanlış anlamanın sonucu hediyeni Ama, o yine buldu hatayı düzelteni. Sen benimdin: Rüyanın görkemleriyle doldum Ben uykuda sultandım Uyanınca hiç oldum
Reklam
“Sen dünyayı olduğu gibi kabul eden bir adamsın. Diğer bir deyişle, iradesini ortaya koymayan bir adamsın. Çalışmaya dair bir isteğim, iradem yok dersen, sana inanmam. Sonuçta insansın. Bahse girerim her zaman bir şeyleri kaçırıyormuş gibi hissediyorsundur, bu da benim düşüncemi kanıtlıyor. Kendi irademi gerçek dünyaya uygulamadan ve bu dünyanın bir dereceye kadar, sadece benim iradem nedeniyle, hoşuma giderek biçimde değiştiğine dair somut bir kanıt bulmadan yaşayamazdım ben. İşte burası, kendi varlığımın değerini fark ettiğim nokta. Sen sadece düşünüyorsun. Sadece düşündüğün için de zihnindeki dünya ile zihninin dışındaki iki farklı dünya kurumuş, öyle yaşıyorsun. Bu büyük uyumsuzluğa katlanman - manevi açıdan kocaman bir hata değil mi bu? Neden diye bir sor. Ben sadece bu uyumsuzluğu dışarı çıkardım, oysa sen içine ittin. Bendeki başarısızlığın derecesi seninkine göre az bile olabilir. Ama sen bana gülüyorsun ve ben sana gülemiyorum. Hayır, gülmek istiyorum ama toplum yapamayacağımı söylüyor, değil mi?” “Gülsen bile sorun değil, senin bana gülmenden evvel ben zaten kendime gülüyordum!”
Seni değerli kıldığım kadar ben de değerliyim. Sana verdiğim söz kadar kendime sadığım. Bana tanıdığın hak kadar özgürsün. Bana baktığında gördüğün sensin. Senin aynan temizse ben de temiz görüneceğim. Ben, beni keşfedersem senin değerini bilirim. Sen sen olarak ben de ben olarak birlikte yaşamaya ne dersin?
Akılla Yürek Gibi
Ben olmasaydım, dedi, Gülüşümün güzelliğini yaşayamazdın Biliyorum verdiğim mutluluğun değerini Ne anlama geldiğini senin için Günlerinin güze dönen hayal çizgisinden İki güneș ırmağı gibi akan gözlerimin... Elbette biliyorum senin değerini de ben İçime bir ince sağanak gibi yağan Öpüşten yumuşak yakınlığı ile İnsana ömürler veren sözlerinin Yıkayıp yüreğimin acemi yerlerini Bulutsuz bir gök gibi dingin ve derin Daha bir güzelleştiriyorum gülüşümü. Akılla yürek gibi oluyoruz böylece Birbirini bütünleyen, dengeleyen dünyayı İki ayrı tende bir can, birbirine yakışan.
Sabrımın değerini artıran ve beni korkudan azat eden bir hâli bana anlatır mısınız? Cevapladı: Acı ve ızdıraplara senin göğüs gerip dayandığını Yüce Allah'ın bilmekte olduğunu ve hep O'nun gözetimi altında bulunduğunu aklından hiç çıkarmaman yeter sana. Nitekim eskilerden gelen bir rivayete Yüce Allah şöyle buyururmuş: "Benim için kimlerin nelere katlandığını ve benim rızamı kazanmak için ne acılara göğüs gerdiklerini görüyor ve biliyorum. Hiç ben onların hayırlı bir davranışını zayi eder, onların bu yoldaki en ufak bir çabasını dahi unutabilir miyim? Cömert olanların en cömerdi olan Ben için böyle bir şey mümkün mü? Ben ki cömertliğimle, ikramımla Benden yüz çevirenlere bile iyilikte bulunmaya devam ediyorum, Bana yönelen kullarımı nasıl olur da ihsanlara boğmam?"
Reklam
Bazen acının muhteşem bir bilgi olabileceğini, dolayısıyla bu acıyı bilgiye nasıl dönüştürebilceğini öğrenmelisin. Çünkü bunu öğrenmek senin değerini gösterecek bundan sonraki yaşamında.
zər qədrini zərgər bilər :)
"Bir şeyin değerini ancak işin ehli anlar. Her şey değer bilenin yanında hakkının karşılığını alır.Bu yüzden hayatın boyunca hiçbir zaman başkalarının senin hakkında karar vermesine izin verme. Biri sana değersiz dedi diye, kendini değersiz hissetme. Çünkü değerli taştan ancak kuyumcular anlar."
"Her gün aynı saatte gelsen daha iyi olur." dedi tilki. "Örneğin öğleden sonra dörtte geleceksen, ben saat üçte mutlu olmaya başlarım. Dakikalar ilerledikçe de içimdeki mutluluk artar. Saat dört oldu mu içim kıpır kıpır olur ve ufaktan meraklanırım; mutluluğun değerini anlamaya başlarım! Ama sen herhangi bir anda çıkıp gelirsen, yüreğim saat kaçta senin için çarpacağını bilemez..."
Sen sen olduğun için ben degerliyim. Ben ben olduğum kadar dünyaya faydaliyim. Ben olmasaydım sen de olamazdın. Seni değerli kıldığım kadar ben de degerliyim. Sana verdiğim söz kadar kendime sadigim. Bana tanıdığın hak kadar özgürsün. Bana baktığında gördüğün sensin. Senin aynan temizse ben de temiz görüneceğim Ben , beni keşfedersem senin değerini bilirim . Sen sen olarak ben ben olarak birlikte yaşamaya ne dersin?
Reklam
Seni değerli kıldığım kadar ben de değerliyim. Sana verdiğim söz kadar kendime sadığım. Bana tanıdığın hak kadar özgürsün. Bana baktığında gördüğün sensin. Senin aynan temizse ben de temiz görüneceğim. Ben, beni keşfedersem senin değerini bilirim. Sen sen olarak ben de ben olarak birlikte yaşamaya ne dersin?
Kendi yolculuğumuzun anlamını ararken bir arada yaşamayı öğrenmek ve dünyayı bulduğumuzdan daha iyi bir yer haline getirmek zorundayız. Sen sen olduğun için ben değerliyim. Ben ben olduğum kadar dünyaya faydalıyım. Ben olmasaydım sen de olamazdın. Seni değerli kıldığım kadar ben de değerliyim. Sana verdiğim söz kadar kendime sadığım. Bana tanıdığın hak kadar özgürsün. Bana baktığında gördüğün sensin. Senin aynan temizse ben de temiz görüneceğim. Ben, beni keşfedersem senin değerini bilirim.
Destek Yayınları
"Bir şeyin değerini ancak işin ehli anlar. Her şey değer bilenin yanında hakkının karşılığını alır. Bu yüzden hayatın boyunca hiçbir zaman başkalarının senin hakkında karar vermesine izin verme. Biri sana değersiz dedi diye, kendini değersiz hissetme. Çünkü değerli taştan ancak kuyumcular anlar."
Her gün aynı saatte gelsen daha iyi olur,” dedi tilki. “Örneğin öğleden sonra dörtte geleceksen, ben saat üçte mutlu olmaya başlarım. Saat ilerledikçe de içimdeki mutluluk artar. Dört oldu mu içim kıpır kıpır olur ve ufaktan meraklanırım; mutluluğun değerini anlamaya başlarım! Ama sen herhangi bir anda çıkıp gelirsen, yüreğim saat kaçta senin için çarpacağını bilemez...
Sayfa 80
879 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.