Ne zaman bir şiir yazmaya kalksam
Sen gelirsin aklıma bir anda
Biliyorum sırılsıklam aşığım sana
Seviyorum deliler gibi seni aslında
Hasretim büyüdükçe sevgim büyüyor kalbim bunun farkında
Kavuşacağız elbet inanıyorum bu yolun sonunda
Sen benim mutluluğum tarifisin sol yanımda
Tuttuğum dilek duamsın yarınımda
Gülüşünde can buluyorum karşında
Titriyor ellerim ellerini heyecanla tuttuğunda
Bir başka atıyor kalbim sana sımsıkı sarıldığında
Adı aşk kalsın yaşayalım biz bir ömür bunu yıllar boyunca
Sevmek güzelse sensin bunu güzelleştiren her bakışında
(ÖNER AKÇA)
20 yaşında evlenebilirsin.
40 yaşında hâlâ bekar olabilirsin.
18 yaşında okulu bırakabilirsin.
50 yaşında okula başlayabilirsin.
Dünyayı gezebilirsin.
İstediğini giyebilirsin.
İstediğini düşleyebilirsin.
Hayat senin hayatın. "Normal" kriterini belirleyecek olan tek kişi sensin.
Son zamanlarda 'tarihçi' adı altında ortaya çıkıp Atatürk'e, onun aile fertlerine, Türkiye'nin kurucu kadrosuna ve daha pek çok manevi değerimize olmadık iftira ve hakaretler savuran bir grup şarlatanın, çeşitli basın ve medya kanallarında bir tarım böceği gibi, bir kımıl gibi her geçen gün çoğalması karşısında, İlber Ortaylı gibi değerli bir
Aramızda kalacağına söz verin önce ve sonra sonuna kadar yazılanları okuyun lütfen. Hepimiz insanız diye başlayayım söze. Bu insanlığımız günaha meyilli bir fıtratta olduğumuzu belirtmek içindi.
Peşine de Müslüman olduğumuzu söyleyeyim. Bu Müslümanlıkta ahiretimizi düşünen insanlar olmak zorunda olduğumuzu belirtmek içindi. Bu iki noktayı