Nakl olunur ki Cüneyd-i Bağdadi "kuddise sirruh" anlatır: Bir gün dervişlerle birlikte Şeyh Sırri Sekati "kuddise sirruh" hazretlerinin ziyaretine gittik. Marifetullahtan bir söz söyledi. O anda kendinden geçti. Hissiz ve hareketsiz oldu. Bir müddet öylece kalıp sonra kendisine geldi. Bana (Ey Cüneyd, benim nereye gittiğimi biliyor musun?) dedi. (Bilmem) dedim. Şöyle anlattı: (Beni aranızdan aldılar. Arş-ı âlaya götürdüler. Hak teâlâdan bir hitāb geldi. (Ey Sırri!) o anda bütün azalarım birbirinden ayrıldı. Tekrar birleşti. (Ben halk ile nasıl olurum bilir misin?) buyurdu. (Bilmem ya Rabbi) dedim. Buyurdu ki (Bütün insanların ruhunu yaratıp) Ben sizin rabbiniz değil miyim dedim. (Evet) dediler. Dünyayı onlara arzettim. On kısma ayrıldılar. Dokuzu dünyaya sarıldı. Bir kısmı rağbet etmedi. Bunlara Cenneti arz ettim. On kısma ayrıldılar. Dokuzu Cenneti sevdi. Bir kısmı rağbet etmedi. Bunlara muhabbetimi arzettim. Dokuzu firar etti. Biri kaldı. Bunlara belâ ve musibet gönderdim. Dokuz kısmı tahammül etmedi. Bir kısmı kaldı. (Muradınız nedir?) dedim. (Sensin yâ Rabbi) dediler. (Ben size çok belâlar musallat ederim) dedim. (Belaları sen gönderirsin. Bize tatlı gelir) dediler. Hak teâlâ buyurdu ki, (Madem ki isteğinizde sâdık olup hiç bir şeye bakmadınız, belalarıma sabr ettiniz. O halde ben sizinim ve siz benimsiniz.)
Sayfa 138 - Berekat Yayınevi 1982 BaskısıKitabı okudu
. Sizi böyle bir kargaşa içinde bırakan, bu tür şeylerin peşinde koşmanız ve onlardan kaçınmaya çalışmanızdır. Yine de sizi aramıyorlar; onları arayan sensin. Onlar hakkında yargılamayı askıya alın. Ve bir anda hareketsiz kalacaklar ve kaçmaktan ve kovalamaktan kurtulacaksınız. ...
Reklam
“Efendim?” “Diptesin, en dipte. Belli ki orada, öylece hareketsiz yatıyorsun günlerdir. Dipte olmak fırsattır oysa. Seni bekliyoruz, diyorum. Uyanacak mısın?” Ne diyor bu kadın ya? Kalk gidelim, kalk. Yorgunum, çok yorgun hissediyorum... Her şeyi anlamaya çalışmak, neden karıştı her şey bu kadar? Çünkü beni dinlemiyorsun, ondan. Hadi kalk! “Ben... kusura bakmayın... Anlamıyorum ne söylediğinizi, gitmeliyim.” Hızla kalkıp Dost’u tuttuğum gibi giderken arkamdan sesini duyuyorum: “Kaçtığın kendinsin, nafile. Her yer sensin. Hepsi senin...”
‘Her sey solugunu tutmus seni bekliyor.Fark ettin mi?’ ‘Efendim?’ ‘Diptesin en dipte.Belli ki orada, oylece hareketsiz yatiyorsun gunlerdir. Dipte olmak firsattir oysa. Seni bekliyoruz,diyorum. Uyanacak misin?’ ‘Ben...kusura bakmayin...Anlamiyorum ne soylediginizi,gitmeliyim.’ ‘Kactigin kendinsin,nafile.Her yer sensin.Hepsi senin...’
Sayfa 804 - Piraye-Seyir, Mina ve Ma.Kitabı okudu
'Onlar' denilen dost sandığınız kişiler.
. Sizi böyle bir kargaşanın içinde bırakan, bu şeylerin peşinde koşmak ve onlardan kaçınma girişimlerinizdir. Ve yine de seni aramıyorlar; onları arayan sensin. Onlar hakkında yargılamayı askıya alın. Ve bir kerede hareketsiz yatacaklar ve kaçmaktan ve takip etmekten kurtulacaksınız. .
Sana söyleyeceğim çok şey var Artem. Bu şekilde bir mektup yazabileceğim tek insan sensin. Beni tanırsın çünkü, en kuçük sözlerimi bile anlarsın. Sağlık mücadelesi cephesinde hayat beni hırpalamaya devam ediyor. Indirdiği bir darbeden kurtulur gibi olurken, derhål yetişip ilkinden daha korkunç bir darbe indiriyor. İşin kötüsü de kendimi
Reklam