Özgür Vural Hepsini okumak isteyenlere..
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini
Çoğaldı gitgide yokluğun dağ gibi
Atılmış üzerime ağ gibi
Zaman ilaç değil yanmaya alıştıran
Hepsi sönse de yanan tek bir çerağ gibi
Kim bilir kaç ilkbahar, yaz, sonbahar, kış
Aylar, mevsimler derken seneler sensiz geçti
Büyüdü, ağaç oldu çoktan ektiğimiz fidanlar Gölgesinde kaç gün, geceyi zor etti
Uzayıp giden yollara kitlenmiş gözlerim
Tükenmiyor ümit, bir olmaz'ı bekliyorum
Bulur mu bulur benide günün birinde bir mucize
Duayı duaya ekliyorum
Dön, dayanamıyorum artık
Dön, bu ne çok yalnızlık
Çık, gel ne olursun apansız
Hadi dön, hadi dön, yalansız
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
bir yaz günü tanıştık.
bir kaç sene geçti
güzün ayrıldık
kurtuluyor günlerim
sensiz geçmekten
şimdi seni çağırdım
üzülürüm gelmezsen.
üzülürüm sonra gelmezsen
.
böyle durunca bir şey yapmalı
böyle deyince kıpırtamalı
ağlamasam olur da yazmasam olmaz.
özlemeli insan seni yeniden
bu eski değil bu az buz değil
kadar çabuk geçmiş bitmiş olamaz
Sevgilim bu gece geliyor
trene binerekten.
raylarına yatıp beklesem olmaz.
raylarına yatıp beklesem mi acaba