Bir an kayboldun gibi! Yaşadım kıyameti
Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti
Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma
Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma
Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından
Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından
"Sarıl boynuma
Sarıl hadi, öyle bakma...!
Emir değil bu,
Sensizlik korkusu...
Azrail'in sağı solu belli olmaz
Geldi mi aldatırım seni onunla
Sarıl hadi, şüphelerini boşa!
Seversek paylaşırız
Ne varsa,
Yarı yarıya...
Öyle sarıl, öyle sarıl ki
Azrail gelse de,
Eli varmasın ayırmaya..."
Saat sensizliğe mahkûm olmakla geçiyordu.
Odamın tavanından yüreğime damlayan sensizlik,
Ele geçirdi ansızın bedenimi..
Ve ben hep sensizliğe mahkum saatlerde kalıyordum.-Ferze
Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar
Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar
Bir kurtuluştur o an çağrılsa senin adın
Sesin ne kadar sıcak sesin ne kadar yakın
Tabiat bir bembeyaz gelinlik giymiş gibi
Yüzüme kar yağıyor sanki elinmiş gibi
Sensiz geçen zamanı belli yaşamamışım
Sensizlik bir kuyuymuş onu aşamamışım