Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Müşerref Özöbut Şahin

Müşerref Özöbut Şahin
@serazad92
Öğretmen
Yüksek Lisans
Konya
Konya, 7 Haziran 1992
54 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
…yerinde dikiliyor, bir yere kıpırdamıyor, kendi kendine “Beni burada tutan daha ne var ki?” diye soruyordu. Hem kendine hem de özgür ve mutlu olabileceği kırlara, ormanlara koşmak yerine taşların üzerinde yuvarlanan bu siyah köpeğe kızıyordu. İkisinin de bu avludan çıkıp gitmesine engel olan tek bir şey vardı: esarete ve köleliğe alışkanlık…
Sayfa 113 - Türkiye İş Bankası Yay.,Kitabı okudu
Reklam
Mutluluk diye bir şey yok. Benim için hiç var olmadı ve muhtemelen genelde de yok.
Sayfa 108 - Türkiye İş Bankası Yay.,Kitabı okudu
Akıl ve ahlak olarak benden katbekat alçak olan değersiz insanların, aptalların, kaba insanların önünde utanıp sıkılıyorum. Hademelerden, kapıcılardan, polisten, jandarmadan korkuyorum. Herkesten korkuyorum çünkü korkutulmuş bir anneden geldim dünyaya. Çocuk yaştan beri dayak yedim, gözdağıyla yıldırıldım!
Sayfa 100 - Türkiye İş Bankası Yay.,Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
…insanları baştan çıkarmamak ve inançlarını zedelememek için bu inançsızlığını gizli tutmak zorundaydı. İnanç olmadan idealiz mümkün değildi. Avrupa’yı kurtararak insanlığa doğru yolu göstermek ise idealizmin alın yazısıydı.
Sayfa 99 - Türkiye İş Bankası Yay.,Kitabı okudu
Tutkulu bir aşkla da evlensen, hiç âşık olmadan da evlensen aynı şey, değil mi?
Sayfa 96 - Türkiye İş Bankası Yay.,Kitabı okudu
Reklam
Özel fikirler üretmek, muazzam şeyler yaratmak değil amacım. Ben sadece yaşamak, düş kurmak, umut etmek, her şeye yetişmek istiyorum. Hayat kısa, değerli dostum. Onu dolu dolu yaşamak lazım.
Sayfa 93 - Türkiye İş Bankası Yay.,Kitabı okudu
Çocuk doğurmak için kimin akla ihtiyacı var ki?
Sayfa 90 - Türkiye İş Bankası Yay.,Kitabı okudu
Eğer günde on beş saat çalışmıyor olsaydım kesinlikle aşka tutulurdum.
Sayfa 84 - Türkiye İş Bankası Yay.,Kitabı okudu
-Yine de aşk olmadan yaşamak güzel bir şey değil,- dedi. Sürekli aşk hakkında konuşuyoruz, bir şeyler okuyoruz lakin sevmeye gelince az seviyoruz. Bu gerçekten güzel bir durum değil.
Sayfa 83 - Türkiye İş Bankası Yay.,Kitabı okudu
- Doğanın kuralları gereği her anne çocuklarında olağanüstü bir şeyler görür, -dedi Yulia. – Saatler boyu beşiğin yanında dikilerek bebeğinin küçücük kulaklarını, gözlerini, burnunu izler, hayranlık duyar. Eğer yabancı biri bebeğini öpecek olursa zavallı kadın bunun çocuğunun çok hoşuna gideceğini düşünür. Çocuğundan başka hiçbir şeyden konuşamaz. Annelerin bu zayıflığını çok iyi biliyorum.
Sayfa 82 - Türkiye İş Bankası Yay.,Kitabı okudu
Reklam
Zenginim, evet, ancak para bana bugüne kadar ne verdi ki? Bu güçten kazancım ne? Sahip olduğum hangi şey beni sizden daha mutlu kılıyor? Katlanılmaz bir çocukluk geçirdim. Para bile beni değnek yemekten kurtaramadı. Nina hastalanıp öldüğünde sahip olduğum paranın hiçbir yardımı dokunmadı. Beni sevmediklerinde, yüz milyon da harcasam insanları beni sevmeleri için zorlayamam.
Sayfa 68 - Türkiye İş Bankası Yay.,Kitabı okudu
- İklim, enerji, zevk ve yaş farklılıklarından dolayı insanlar arasında eşitlik fiziksel olarak mümkün değildir. Lakin kültür sahibi bir insan, nasıl bataklıklar ve ayılarla baş edebilmişse bu eşitsizliği de zararsız hale getirebilir. Bir bilim adamı, bir kedinin, farenin, bozdoğanın ve serçenin tek bir tabaktan yemek yemesini sağlayabiliyorsa eğitimin de insanlar için aynı şeyi başarabileceğine inanmak gerekir. Hayat daimi bir ilerleyiş halinde, uygarlıklar gözlerimizin önünde devasa başarılara imza atıyor. Misal, genç kızları köpeklerle takas ettikleri kölelik düzeni zamanı bize şimdi nasıl anlamsız geliyorsa fabrika çalışanlarının bugünkü durumunun da aynı şekilde görüleceği aşikârdır. - Bu kısa bir süre içerisinde gerçekleşmeyecek, hem de hiç, -dedi Kostya ve sırıttı. Rothschild’in altın dolu depolarının ne kadar anlamsız olduğunu düşüneceği zamana dek gerçekleşmeyecek. O zamana kadar da işçilerin çalışmaktan canı çıkacak, açlıktan karınları şişecek. Hayır, dayıcığım. Beklemek değil, savaşmak gerekir. Eğer bir kedi, bir fare ile birlikte tek bir tabaktan yemek yiyebiliyorsa, bunu bilinç kazandığı için yaptığını mı düşünüyorsunuz? Hiç de değil. Güç kullanılarak zorlandığı için yaptı.
Sayfa 67 - Türkiye İş Bankası Yay.,Kitabı okudu
Eğer bir eserde kölelik kanununa karşı çıkma varsa ya da yazar bayağılıklarıyla birlikte yüksek sosyeteye karşı kılıç çekmişse, işte o zaman bu sanat eseri önem arz eder ve yararlıdır. “Ah”ların ve “oh”ların yer aldığı, kadının erkeğe âşık olduğu, erkeğin de aşkından soğuduğu romanlar ve öyküler; böylesi eserler, bana göre hiçbir önem taşımaz. Şeytan alıp götürsün böylelerini. -Size katılıyorum Konstantin İvanıç, -dedi. Yulia Sergeyevna. Biri aşk buluşmasını tasvir eder, öteki ihaneti, diğeri ayrılık sonrası kavuşmayı. Gerçekten başka konu mu kalmadı? Biliyorsunuz ki birçok insan hasta, mutsuz, yoksulluk içinde azap çekiyor. Bütün bu konular hakkında okumak onlar için hoş olmamalı.
Sayfa 65 - Türkiye İş Bankası Yay.,Kitabı okudu
Anneleri ölmüşken evdekilerin bir şeyler hakkında nasıl sohbet edebildiklerine, gülebildiklerine anlam veremiyorlardı.
Sayfa 62 - Türkiye İş Bankası Yay.,Kitabı okudu
Peki güzelliği, gençliği hele ki gerçekleşmesi mümkün olmayan, tıpkı bir ceza ya da alay gibi onu üç aydır karamsar ve bunalımlı halde tutan o mutluluğu talep etmek yakışık alıyor muydu diye soruyordu kendi kendine. Cicim ayları çoktan geçmişti. Laptev ise, söylemesi gülünç olsa da henüz karısının nasıl bir insan olduğunu bile bilmiyordu. Karısı enstitüden kız arkadaşlarına ve babasına beşer sayfalık uzun uzun mektuplar yazıyor, yani yazacak bir şeyler bulabiliyordu. Oysa Laptev’le sadece hava durumu hakkında konuşuyor, öğle ya da akşam yemeği vakitlerini haber veriyordu. Yatmadan önce Tanrı’ya uzun uzun dualar ediyor, daha küçük boydaki haçlarını ve ikonlarını öpüyordu. Laptev ise karısını izleyerek nefret içinde şöyle düşünüyordu. “İşte yine dua ediyor. Ama ne diye dua ediyor ki? Ne için?” Onunla aynı yatağa girerek ve onu koynuna alarak parasını ödediği şeyin karşılığını aldığını söyleyerek içten içe kendini ve onu küçük düşürüyordu. Korkunç bir şeydi bu; sağlam yapılı cüretkâr, günahkâr bir kadın olsaydı neyse. Ancak karşısında gençlik, dindarlık, alçakgönüllülük, masum ve saf gözler vardı…
Sayfa 52 - Türkiye İş Bankası Yay.,Kitabı okudu
261 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.