Hani, kendine has sesleri eşliğinde yanan sobaya karşı sıcacık bir yudum çay içerken, tek odalı o köy evinde dedelerimizin kadim birikimlerinden anlattığı ibretlik öyküler vardır ya... Sanki Serdar abi almış onları da sıkıştırmış bir garip kitabın içine. Hiç unutulmasın demiş sanki, nesilden nesle miras kalsın.
Aslında birçok öykü var içerisinde ve hepsinden de farklı farklı alınacak dersler. Bu yüzden çok da bahsedemeyeceğim, yani bahsetmesem daha iyi. Çünkü herkes farklı bir ders çıkarır kendine o öykülerden, herkesin gönlü bir değil ki... Ama kesinlikle kitaplığınızda bulunmalı. Kendi evinizde, akşamları ailecek çay içerken belki annenize, babanıza, eşinize, çocuklarınıza okursunuz ara ara. Hatta belki de kendinize bir defter almalı ve dedelerinizden, ninelerinizden başka öyküler dinleyip de yazmalısınız.
Başucu kitabınız olmalı bu kitap. Arada bir açıp okumak ve asıl derdi hatırlayıp unutmamak için bu kitabı kitaplığınıza alın diyorum.
Muhabbetle...