Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Beden üşüse çaresi vardı işte, eyvah ki ruh üşüyorsa…
Sınırsız bir affedicilikle harmanlanmış kalbim, sabır ve sessizlikle iyice demlenince, yumuşak bir içimi oldu tabii kişiliğimin.
Reklam
Durumu olmayanın durumu olana usulca sıra verdiği bir dünyadır burası..
Sayfa 13
Ben hariç herkes günlük güneşlik, üzerime yağan yağmurun ne olduğunu ise, anlayan yok…
Kabulümdür; kalbimin senin gibi bir yatırı, birlikte geçen yılların kadim bir hatırı var.
Sana tahsis ettik yürek denilen arsayı; koy in cin top oynasın; koy anılar cirit atsın.
Reklam
Kalbin de, kabrin de nakli mümkün ama aşkın nakli olmuyor.
Ama işte sevgili gönülde meftun olunca bırakıp gidemiyorsun.
Ayna yüzünü, bardak dudağını, ellerim saçlarını, pencere gözlerini bekliyor.
Acılar kademe kademe, yaşadıkça dozu artıyor, tesiri azalıyor.
Reklam
Gündeliğe gider gibi gidiyorum ben kendi geçmişime, sabahtan akşama kadar canım çıkana kadar, sırtımdan ter aka aka temizliyorum her şeyi. Silkeliyorum, ovuyorum, gerektiğinde telliyorum geçmişi. Her gün yeniden başlıyorum, her gün yeniden... Kabul, asla ilk günkü ışıltısında olmuyor hayat; ama yine de, yıllarını anılarını temizlemeye vermiş ağır bir işçi kelamı bırakabilirim şuraya; barış geçmişinle her gün yeniden, yeterince uğraşırsan eser kalmıyor kirden...
Sayfa 172Kitabı okudu
Aşk, kalpte demlenir; içini temizlemezsen; içemezsin...
Sayfa 171Kitabı okudu
Dikiş tutmayan ilişkilere müptela olanlar bilirler, her giden kalın bir kireç tabakası bırakır kalpte. Gözyaşı öyle gözden aşağı akınca kireç yapmaz, gömleğinin yeniyle siler, iki üç kere sümüklerini çekersin. O kolay olanı. Fakat gözden içe doğru akınca çok pis oluyor, çaydanlık dibi gibi bembeyaz oluyor insanın içi. Sen daha çocukluğunun tozunu atamamışken bir de kireç bağlıyorsun, ne fena. O tortudan illa kurtulman lazım. Yapamazsan tadı tuzu olmuyor gönlünde demlediğin yeni aşkların. Keder sökücü cümleler kurup içine bas geceden kalbini.
Sayfa 171Kitabı okudu
İsteyeceksin ki sevgilin her an yanında olsun. "Acıktın mı?" diye sorsun, işe giderken önünde diz çöküp yakanı düzelten anneler gibi öperek uğurlasın seni sabahları, isteyeceksin ki ödevlerini kontrol ederken saçını okşayıp "Aferin" diyen babalar gibi bağrına bassın seni akşamları. İsteyeceksin ki: dostların, fısıltıyla tesbih çeken anne elleri gibi ellerinden tutsun, her parmağın bir tesbih tanesine dönüşsün güvenilir avuçlarda. İsteyeceksin, ama bulamayacaksın. Kalbindeki boşluğu dolduramıyorlar diye, kızacak, öfkelenecek, kaçacak ve illa ağlayacaksın zamanla.
Sayfa 171Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.